Mesut Öner: Munzur Üniversitesi'ndeki usulsüzlükler 'İllallah' dedirtiyor
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner, Tunceli teşkilatıyla Munzur Üniversitesinde yaşanan hukuksuzlukları konuştuklarını, Üniversitesinde üyelerle bir araya gelerek sorunlarını dinlediklerini belirtti.

Munzur Üniversitesinde baskı, mobbing, haksızlık, hukuksuzluk ve kural tanımazlık
karşısında "illallah" diyen üniversite personelini ziyaret ettiklerini
söyleyen Öner, "Gördük ki bıçak kemiğe dayanmış. Kendilerine yönelen baskı
ve keyfilik arşa dayanmış olan daire başkanlarıyla görüş alışverişinde bulunduk.
Gördük ki sendika olarak YÖK Denetleme Kurulu nezdinde soruşturulmasını istediğimiz
şikayetleri, görünenden ve bilinenden de fazla" dedi.
Öner, üniversite rektörünün hukuksuzlukları hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Göreve gelir gelmez daire başkanlarını birden fazla kişinin bulunduğu
resmi toplantı ortamları başta olmak üzere kalabalık ortamlarda şüpheli ihale
iş ve işlemler gerçekleştirdikleri ithamında bulunmak; performanslarını beğenmediği,
görevden alınmalarının gerekli olduğu şeklindeki söylemlerde bulunmak, ihalelerin
yaklaşık maliyet bilgilerini öğrenmek istemek; bunların hemen arkasından ihalelerin
kendi belirlediği veya yönlendirdiği kişi veya firmalara verilmesi yönünde telkinlerde
ve yönlendirmelerde bulunmak, ihtiyaç olmadığı halde ihtiyaç ileri sürülerek
gerekli olmayan alım yaptırılması istenmek; Daire başkanlıkları uhdesindeki
iş ve işlemlerin belirli şube müdürleri eliyle yürütülmesini sağlamak ve daha
neler neler."Öner, YÖK'e yaptıkları şikayet konusunun buzdağının sadece
görünen yüzü olduğunu belirterek, "YÖK konuyu bir araştırsa kim bilir başka
neler çıkacak? Munzur Üniversitesinde; lojman ücreti üzerinden tasarruf bahane,
eş dosta lojman dağıtımı planı şahane. Kamu Konutları Yönetmeliği'ni ve mahkeme
kararını hiçe sayan; lojman kiralarının artırımı yetkisi dahilinde olmamasına
rağmen yetki gaspında bulunarak yönergeyi değiştiren değiştirdiği yönerge yargıdan
dönünce 'personel konutta bedava oturuyor' yalanına sarılarak algı yapan Munzur
Üniversitesi rektörünün asıl niyeti bambaşka. Gerçek niyet, yönetmeliği hiçe
sayarak isteğine istediği lojmanı verebilmek; lojman tahsis sıra sistematiğini
bozarak lojman vaadinde bulunduğu daha düşük puanlı personeli yerleştirmek;
lojmanda kalan personelin süresi dolmadan hukuksuz çıkarmaya kalkışmak. Oysa
bizim mücadelemiz hukuk neyi öngörüyorsa onun uygulanmasıdır" ifadelerini
kullandı.Öner, mevzuat netken kirli algıyla "lojmanda ücretsiz oturmak
istiyorlar" demek rektörün tiynetine yakışır bir tavır olduğunu vurgulayarak,
personelin ihtiyacına tahsis edilmiş lojman kiralarını rektörün belirleyemeyeceğini
aktardı.
Enflasyon gerekçe gösterilerek, yönetmeliğin ve Milli Emlak Genel Tebliğinin
yok sayılamayacağının altını çizen Öner, "Tabi niyetiniz farklıysa elbette
gerekçe de çokça bulunur. Sorun, kiraların yüzde şu kadar yüzde bu kadar artırılması
sorunu değil; sorun personelin ne kadar kira karşılığı oturması gerektiği hesabı,
sorunu da değil. Sorun, bütün bu kavganın arka planında yer alan, lojmanların
hukuksuzca tahsis edilmesi ve bu konudaki yetki gaspıdır" dedi.
Öner, Rektörün tasarruf anlayışının personelden alıp kendi lüks ve şatafatına
aktarması olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Munzur Üniversitesinde, 'lojman kiralarını artırdık, tasarruf tedbirlerini
hayata geçirdik' diye kendi hukuksuzluğunu örtme çabasındaki ve keyfiliğine
minare kılıfı ayarlama derdindeki rektöre sormak lazım; tasarrufa bu kadar hevesli
idiyseniz neden üniversiteye ait birleştirilmiş her biri 3+1 olan 2 dairede
birden aylık 2 bin 700 lira lojman kira bedeli ödüyorsunuz? Lojmanınızın kira
ücretini belirlerken neden Tunceli'deki kira fiyatlarını dikkate almadınız?
Yine çok dürüstseniz oturduğunuz konutunuz yetmezmiş gibi konutunuzun bir alt
katını ücret ödemeden hangi özel misafirlerinize tahsis ediyorsunuz? Bu konutun
tefrişatını Erasmus projesinin hangi ödeme kaleminden yaptınız? Tasarrufa ve
devletin malına yönelik hassasiyetiniz, göreve geldiğinizde lojmanın kaşığına
kadar her şeyini eşinizle birlikte değiştirip üniversite bütçesinden ödettirdiğiniz
zaman neredeydi, lojmanın dışında mı bıraktınız, eşinize tahsis ettiğiniz makam
aracının bagajında mı? Lojman sorununu çarpıtan haberler yaptırarak, ürettiği
kirli haberleri Halk TV ve Sözcü TV'de çıkmasını sağlamak ayrıca manidar değil
mi? Ayrıca ey Halk TV, ey Sözcü TV mesele lojman kira artışı ve ücreti değil
hala anlamadınız mı?"
Öner, Munzur Üniversitesinin Biri Bizi Gözetliyor (BBG) evine çevrildiğini
ve çalışanların sürekli gözetlendiğini aktararak, "Munzur Üniversitesi
Rektörü personeli avucunun içinde tutmak, kim ne yapıyor ne düşünüyor bunu dahi
bilmek istiyor. George Orwell'ın 1984 romanına taş çıkartacak bir totaliter
zihniyet üniversitede kol geziyor. Orwell mezardan kalksa Big Brother karakterini
değiştirir, Munzur üniversite derebeyini kaleme alırdı. Fotoğraf çekme eğitimi
aldırılan personele baskı ve dayatmayla jurnalcilik görevi veriliyor. Uçuk rakamlarla
sürekli sistem sızma testleri yaptırılan yazılımlarla her tarafı kameralarla
donatarak herkesi takip ederek üniversiteyi BBG evine çevirerek idari ve akademik
personel sürekli takip ediliyor. Kim kiminle oturuyor, kim kiminle ne zaman
nerede ne konuşuyor ne yapıyor bütün bunlar izleniyor ve rektöre jurnalleniyor"
dedi.
Öner, gece saat 21.00 dolaylarında lojmanlara personel gönderilip çalışanların lojmanda olup olmadıklarına bakıldığını ve tutanak tutulduğunu belirterek, "Su sayaçları kontrol edilerek lojmanın kullanılıp kullanılmadığı böyle denetleniyor. Öyle ki üniversite ziyaretimiz sırasında bizi uzaktan takip ederek fotoğraflayan kimliği belirsiz şahıslar da dikkatimizden kaçmadı. Bu kış Tunceli'ye komünizm gelmez gelmemesine ama görünen o ki Munzur Üniversitesi çoktan Stalin Rusya'sı olmuş. Kendilerine şu kitabı özellikle tavsiye ettim; 'Karanlıkta Fısıldaşanlar.' YÖK soruna bir çözüm üretmezse üniversite çalışanlarına düşen tarihten ders alıp çözüm yolları üretmek olacak galiba" ifadelerini kullandı.