Memurun dikkatinin çekilmesi görevden almaya gerekçe olur mu?
Danıştay İDDK kararı çerçevesinde, memurun dikkatinin çekilmesi görevden almaya gerekçe oluşturmamaktadır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 09.11.2020 tarihli kararında (E:2020/1400, K:2020/2343);
Dava konusu istem: ....daire başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, ....uzman olarak atanmasına ilişkin . tarih ve .sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76'ncı maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı, ancak bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, işlem tesisinde kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmesi gerektiği, idarece dava konusu naklen atama işleminin, takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülmüş ise de dosyaya, davacının naklen atanmasını haklı kılacak somut herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacıya mesleki tecrübesi ve yeterliliği konusunda bir kusur izafe edilmediği, objektif bir sebep ortaya konulmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve
E:2016/8517, K:2019/2304 sayılı kararıyla; davacının hizmetin etkin ve verimli
yürütülmesi için idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde müktesebatına uygun
olan uzman kadrosuna atandığı, anılan işlemlerde sebep ve maksat yönlerinden
hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen
Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği, öte yandan, her ne kadar davacıya
verilen disiplin cezası, üst disiplin amirince kaldırılmış veya uygulanan cezaya
karşı davacı tarafından yapılan itiraz disiplin kurulunca kabul edilmiş ise
de; disiplin yargılaması yapılabilmesinin gerekliliğini sağlayan yasal koşullar
ve esas alınan ilkeler ile atama işleminde idarece kullanılan takdir yetkisinin
yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle, disiplin
yönünden yaptırım gerektirmeyen bir olayın, kamu yararı ve hizmet gerekleri
yönünden hizmetin iyi işlemesi veya kamu görevlisinin etkin ve güvenilir bir
biçimde hizmeti devam ettirmesinin sağlanması amacına yönelik olarak tesis edilen
atama işleminin hukuka uygunluğuna engel teşkil etmeyeceği; zira
uyuşmazlığa yol açan dava konusu işlemde idarece kullanılan takdir yetkisinin
yargısal denetimine esas alınan ilkelerin, disiplin hukuku bakımından dikkate
alınan suçun unsurlarıyla ilgili değerlendirme ölçütlerinden de farklı olduğu
sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının
bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Temyiz Edenin İddiaları : Davalı idare tarafından, davacıya kusurlu davranışları, hizmeti aksatması gibi davranışları nedeniyle uyarı cezası verildiği, yine davacının dikkatinin çekilmesi yönündeki Bakan talimatının atama işlemini haklı kılan somut bilgi ve belgeler olduğu, davacının hizmetin etkin ve verimli yürütülmesi için idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde müktesebatına uygun olan uzman kadrosuna atandığı ileri sürülmektedir.
Karşı Tarafın Savunması : Davacı tarafından, dava konusu işlemden çok daha önceki yıllarda tesis edilen, sicilinden silinmiş durumdaki uyarı, sözlü uyarı veya dikkatinin çekilmesi ya da itirazen kaldırılan cezaların dava konusu işlemin dayanağı olamayacağı, devlet memuru olarak görev yaptığı tüm dönemler dahil olmak üzere daire başkanı olarak görev yaptığı dönemde de hiçbir başarısızlığı ve olumsuz davranışının olmadığı, sicillerinin olumlu olduğu ve davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi .Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına: Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Sonuç olarak; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı dikkate alındığında,
memurun dikkatinin çekilmesi memurun görevden alınmasına gerekçe oluşturmayacağı
açıktır.