Yargıda disiplin cezası iptal edilen memura zaman aşımı olsa bile hangi süre içinde tekrar ceza verilebilir?
Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı görüş yazısıyla Yükselebileceği son kademede bulunan memura "Yargıda disiplin cezası iptal edilen memura zaman aşımı olsa bile hangi süre içinde tekrar ceza verilebilir?" sorusunu cevapladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Zaman Aşımı" başlıklı 127'nci maddesinde yer alan "Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zaman aşımına uğrar" hükmü gereğince; yasal süresi içinde yapılan ve neticelendirilen soruşturmalarda getirilen tekliflere dair verilen disiplin cezasına açılan davalar sonucunda, idari yargı tarafından usul ya da esas yönünden verilen iptal kararları üzerine mahkemelerin iptal gerekçeleri dikkate alınarak yeniden tesis edilecek işleme dair iki yıllık zaman aşımı gerçekleşmesi halinde nasıl bir yol izleneceği hususunda görüş yazısı yayımladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 23.05.2024 tarih ve 102938356 sayılı görüş yazısında; "Personelin almış olduğu disiplin cezaları nedeniyle açtığı davalar sonucunda idari yargı tarafından verilen iptal kararlarının, kuruma tebliğ tarihinde fiilin işleniş tarihi itibariyle ceza verme yetkisinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127'nci maddesi gereğince zaman aşımına uğramış olması durumunda; kararın kuruma tebliğ tarihinden itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28' inci maddesinde belirtilen süre içerisinde * karar gerekçesi dikkate alınarak yeni bir işlem tesis edilebileceği hususunda bilgilerini ve gereğini rica ederim." açıklamalarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
Kararların sonuçları:
Madde 28 - 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü* geçemez. Ancak disiplin hükümleri saklıdır.
2. Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
4. Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.
5. Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
6. Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için faiz işlemez.
İşte o görüş yazısı;

Ahmet KANDEMİR