30 yıla 40 bin ameliyat sığdırdı
Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş: Cerrahlık sadece neşter kullanmak değil, aynı zamanda bir insanın sağlığını, umutlarını, bazen de hayatını ellerinizde taşımaktır. Hastayı iyileştiren vicdan ve şefkattir.

Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş 30 yılını cerrahiye adamış bir doktor. Uzun yıllar boyunca kamu hastanelerinde yöneticilik yaparken zorlu cerrahi ameliyatlara da imza atmayı sürdüren Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, 30 yıllık meslek hayatına 40 bin ameliyat sığdırdı.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı olarak atanan Prof. Dr. Güneş, şimdi mesleki tecrübesini genç hekimlere aktarıyor.
"Cerrahlık sadece neşter kullanmak değil, aynı zamanda bir insanın sağlığını, mutlarını ve bazen de hayatını ellerinizde taşımaktır. Her ameliyat bir güven sözleşmesidir" diyen Prof. Dr. Güneş, mesleğiyle ilgili duygularını "Büyük küçük hangi ameliyata girerseniz girin dışarıda sizi bekleyen hasta yakınları masada yatan 'can'larından gelecek iyi haberi bekler. Ameliyathanenin kapısında onlara 'Ameliyat başarılı geçti' dediğiniz anda yaşanan mutluluğun hiçbir maddi karşılığı olamaz" sözleriyle ifade ediyor.
VİCDAN VE ŞEFKAT ÖNEMLİ
Hekimliğin bütün dallarının insan hayatı için çok önemli olduğunu ancak cerrahinin insan bedenine direkt müdahale edebilen özel bir alan olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Güneş "Cerrah olmak, uzun eğitim süreci, stresli anlar ve yüksek düzeyde karar verme sorumluluğu gerektirir. Ancak bir hastanın yeniden sağlığına kavuştuğunu görmek, bütün bu zorluklara değmesini sağlar. "Cerrahlık, bilimin getirdiği bilgiyle, el becerisi ve sezgiyi birleştiren bir sanattır. Ben asistan ve öğrenci yetiştiriyorum. Onlara da her zaman şunu söylüyorum. Sağlık işi mutlaka önemli. Hekimlik yaparken kıbleniz vicdanınız olsun. Vicdan ve şefkattir aslında hastayı iyileştiren. Hekimlik meziyetiniz bunun yanında gelir" diyor.
24 SAATTE 19 AMELİYAT
Cerrahinin yaşamının en önemli parçası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, İstanbul'un hasta kapasitesi en yüksek olan hastanelerinde cerrahi klinik şefliği ve başhekimlik görevlerini sürdürürken ameliyatlarına da devam etti. Tiroit, kolon ve göğüs cerrahisi alanlarında uzmanlaşan Prof. Dr. Güneş'in ameliyat ettiği hastalar neredeyse bir futbol stadını dolduracak sayıda.
"Asistanlık yıllarımda bir sabah yedi buçukta ameliyata girip ertesi sabah saat yedi buçukta sıfır uykuyla ameliyattan çıktığımı ve bu süreçte 19 ameliyat yaptığımı bilirim. Cerrahın işi ameliyat. Cerrah günlük dertlerini, sıkıntılarını, yorgunluğunu ameliyathane kapısında bırakır da içeri girer. Bazen hasta yakınları 'Hocam sıkıntılı görünüyorsunuz, biraz sonra ameliyata gireceksiniz' diyerek üstü kapalı şekilde endişelerini dile getirirler. Ancak ne kadar yorgun ve sıkıntılı olursak olalım ameliyathaneye girdiğimizde zihnimiz berraklaşır, yorgunluğumuz uçar gider, sadece yaptığımız işe yani hastaya odaklanırız" sözleriyle ameliyathanenin sihirli havasını dile getiriyor.
EN BÜYÜK İDEALİ CERRAH OLMAK ARMUT DİBİNE DÜŞTÜ OĞLU DA BABASININ İZİNDE
Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş'in 24 yaşındaki oğlu Ömer de babasının izinden giderek cerrah olmaya hazırlanıyor. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan ve TUS'a hazırlanan Ömer'in en büyük isteği cerrahi bir branşa girebilmek. Çocukluğundan itibaren doktor- hasta hikayeleri ile büyüyen Ömer Güneş, aile mesleği olan tıbbı seçmiş. Florance Nightingale Hastanesinde görev yapmış.
Şu sırada uzmanlık sınavına hazırlanan Dr. Güneş, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra babasının davetiyle volanter olarak ameliyatlarına da girmiş. Cerrahi virüsünün bu sırada kanına girdiğini ifade eden Güneş, aynı zamanda müzikle de uğraşıyor. Gitar ve piyano çalan Güneş, "Smallmoney" lakabıyla DJ'lik de yapıyor Dr. Güneş, "Müzik önce beni iyileştiriyor. Ben de hastaları iyileştiriyorum" diyor.
DÖRT ROMAN YAZDI ELLERİ GÜNDÜZ NEŞTER, GECE KALEM TUTTU
Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş aynı zamanda bir edebiyat tutkunu. "İstanbul Seni Affediyorum", "İnsan Kokusu", "İkra-Yaratılışın Sırrı Aşktır", son olarak da "Karahindiba" adlı romanını okuyucuyla buluşturan Prof. Dr. Güneş, insan bedenine dokunan cerrahinin ruhlara dokunmakta eksik kaldığını belirterek, "Ben bir cerrah insanların bedenini iyileştiriyorum. Ama hastanın ruhuna dokunamadıktan sonra iyileşme tam olmuyor. Bu şekilde düşündüm ve kitaplarımda da buna değindim. İnsanın ruhuna dokunmayı seviyorum" diyor.
Kitaplarını gece yazdığını ifade eden Prof. Dr. "Çünkü geceler sessizdir ve size çok şey fısıldar. Ben de bu ruhumu, dinledim ve bir keşif yolculuğu yaptım. Her romanımda da bu keşif yolculuğunu tekrar ettim, bir sosyal olguya değindim ve gerçekten yaşanmış hayat hikayelerini ele aldım" diye anlatıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK