İmamoğlu'nun 'sahte diploma' davasında ara karar açıklandı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, 'Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve siyasi yasak talebiyle ilk kez hakim karşısına çıktı. Yaklaşık 7 saat süren duruşma, İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde devam eden kararın iptali davasının dosyasının istenmesine karar verilerek 20 Ekim'e ertelendi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 12 Eylül 2025 21:05, Son Güncelleme : 12 Eylül 2025 21:17
İmamoğlu'nun 'sahte diploma' davasında ara karar açıklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasına ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulu'nca (YÖK) hazırlanan rapor ile diplomasının sahteliğine ilişkin tespitler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun 'Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik' suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İmamoğlu, siyasi yasağında talep edildiği davada bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul Adliye'ndeki 59. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan 1 No'lu duruşma salonunda görülen duruşmaya başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tedbiren görevden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Genel Başkan yardımcısı Gül Çiftçi, bazı belediye başkanları, milletvekilleri ve İmamoğlu'nun ailesi katıldı. Duruşma, saat 10.50'de İmamoğlu'nun duruşma salonuna alınmasıyla başladı.

Ekrem İmamoğlu, duruşma esnasında kimlik tespiti yapılırken yüksek lisans mezunu olduğunu belirtti. Öte yandan iddianamenin okunmasının ardından sonra İmamoğlu 'anlattığınız hiç bir şeyin benimle alakası yok efendim' dedi.

'ANACIĞIMIN AK SÜTÜ KADAR HELAL OLAN DİPLOMAMI İPTAL ETTİLER'

İmamoğlu savunmasında, "İddianameyi okuduğunuzda 35 sene önce 18 yaşında bir çocuğun nasıl böyle bir şey yaptığına inanabiliyor musunuz? Bu iddianameyi savcı yazmadı, bir sonraki seçimi kazanacağımı bilenler yazdırdı. Şu an darbe süreci içerisinde olduğumuzu söylemek isterim. Yaklaşık bir yıldır bu kurgunun adım adım yürütüldüğü, 18 Mart'ta diplomamın iptaliyle fişimin çekildiği, 19 Mart'ta operasyonlarla devam eden çok acı bir sürecin içerisindeyiz. Çok zor bir dönemi hep beraber yaşıyoruz. Ben, 18 yaşında bir çocuk olarak elimin dahi değmediği bir olaydan yargılanıyorum, hem de hapis cezasıyla. Arkadaşlarımın bir kısmı üniversiteden geldi. Savunma yapmak zor çünkü dava tamamen saçmalıktan ibaret. İstanbul Üniversitesi'nin yetkisi olmayan bir diplomanın iptaline kalkışması bile başlı başına bir saçmalıktır. Dava konusu ise bana göre tamamen bir kurgu. Sanki ben hileyle diploma almışım, yüksek lisansa başvurmuşum, askerlik şubesine götürüp kullanmışım, sonra da Yüksek Seçim Kurulu'na sunmuşum. İşte burası zurnanın zırt dediği yerdir. Lise diplomasıyla bile belediye başkanı olunabiliyor. Cumhuriyet Başsavcılığı 24 Şubat'ta İstanbul Üniversitesi'ne 'acele et, hemen karar ver' diye yazı gönderiyor. Yazıda, 'Bahse konu diplomanın kullanılmaya devam edildiği, dekanlıkta tanınırlığa dair işlemlerin sürdüğü' deniliyor. Savcı, 'Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanlığına başvurur' diye telaşa kapılıyor ve aslında kendini ele veriyor. Bu evrak işin özeti aslında. Yüksek lisans diploması üzerinden kurgulanan bir oyun. Bu iddianameyi hazırlayanların aklı tarihe utanç yazısı olarak geçmiştir. Ekrem İmamoğlu, 18 yaşında bir öğrenciydi. 18 yaşındaki bir çocuğun düşürüldüğü duruma bakar mısınız? Yazıklar olsun bu yazıları hazırlayanlara. Anacığımın ak sütü kadar helal olan diplomamı iptal ettiler. 30-35 yıl önce benim cumhurbaşkanı olacağımı anlamışlar" dedi.

'UMUDU İFLAS ETTİRİYORLAR AMA ETTİRMEYECEĞİM'

Hakimin, "Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne kayıt oldunuz mu?" sorusu üzerine İmamoğlu, "Doğu Akdeniz Üniversitesi'yle ilgili bir kaydım yok, kaydolmadım. Eğer 'İmamoğlu Doğu Akdeniz'de okudu' diyorlarsa bu yalandır. Web sitesinde 'Doğu Akdeniz' yazıldığını savcılıktan öğrendim. Bir arkadaşımın benden bir sene önce geçiş yaptığını öğrendim. Bir sene sonra da bir ilan gördüm ve başvurdum. İşin hikayesi budur. Daha sonra İstanbul Üniversitesi'ne gittim. O gencecik yaşta çalışan bir iş insanı oldum. Dolu dolu yıllarımla o üniversiteyi bitirdim ve anamın ak sütü gibi helal diplomamı aldım. Partimizin 23 Mart'ta Genel Başkanımızın ortaya koyduğu ön seçimle adayımızı tercih edeceğimiz tarihe sırf ulaşmamam için diplomamı alelacele iptal ettirdiler. Yazık. Burada adaleti, en yüce yargı makamını temsil eden hakiminden savcısına kadar herkes, sadece kendi koltuğu için, milletin cebinden para harcadı. Bugün iletişim çağında, tarihi geçmiş pespaye bir kararla karşı karşıya kaldık. Halkımızın adım adım karanlığa mahkum edildiği bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Umudu iflas ettiriyorlar ama ettirmeyeceğim. Sevgi dolu konuşuyorum diye benimle 'sevgi pıtırcığı' diye dalga geçiyorlar. Evet, ben hala bir sevgi pıtırcığıyım. Böyle bir geçiş döneminde 12 metrekarede öyle özgürüm ki. Bu ülkede eğitime güvenmeyenlerin oranı yüzde yetmiş. Üniversite mezunlarımızın üçte biri işsiz" şeklinde konuştu. (DHA)

'91 YILINDA ÖĞRENCİ BELGESİ ALMIŞIM'

İmamoğlu savunmasının devamında, "Bu iddianame ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti'ne hakaret ediyorsunuz. Diploma iptal edilsin diye neredeyse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin varlığını inkar edecekler. University College of Northern Cyprus şu an Girne Amerikan Üniversitesi olarak devam ediyor. Türkiye benim vatanım, Kıbrıs gerçekten yavru vatanım. Diyorlar ki üniversite kütüğüne sahte şekilde Doğu Akdeniz Üniversitesi yazılmış. Doğu Akdeniz Üniversitesi ve ben ne alaka? Oturup üniversitenin kütüğüne ben mi yazdım? Benim pırlanta gibi dilekçem var. University College of Northern Cyprus'ın hazırlık ve işletme 2'nci sınıfını alttan ders bırakmadan bitirdiğimi yazdığım dilekçem var" dedi. Hakimin 'Doğu Akdeniz yazdığınız' yönünde bir iddia var beyanı üzerine İmamoğlu, iddianamenin saçmalık olduğunu zaten söyledim. University College of Northern Cyprus'tan geldiğimi gizlememişim ki. 1 sene önce bu okuldan geçiş yapan oldu diyorum. 1 sene önce İstanbul Üniversitesi öğrenci almış, başka delile gerek var mı? Diyorlar ya, kütükte University College of Northern Cyprus yazmıyor. Ben 91 yılında öğrenci belgesi almışım, burada da yazıyor: 'Northern Cyprus University' Ben, İstanbul Üniversitesi'ndeki rektörü bu olaydan önce aradığımda "Bakın, bu namustur, yanlış bir iş yapmayın" dediğimde acı içindeki sesini duydum. 3 tane adam atamışsınız. Sanat tarihçisi, doktor. Hukukçu yok. Niye? Her şeyi göze alabilsinler diye" ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU DURUŞMAYA SEÇİM PANOSU GETİRDİ

Ekrem İmamoğlu yanında getirdiği 2024 İstanbul seçim sonuçlarının yazdığı harita şeklindeki panoyu göstererek "39 ilçenin 32'sinde İmamoğlu birinci çıktı. Bunun sadece dört tanesinde bir puan civarında ve altında bir oranla ikinci oldum. Benim için öyle bir onur ki o yüzden savcının yazdığı saçmalıklar bana vız gelir' ifadelerini kullandı.

PEHLİVAN'IN SAVUNMA YAPMASI İÇİN ARA VERİLDİ

'Yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Mehmet Pehlivan'ın İmamoğlu hakkında savunma yapması için tutuklu bulunduğu cezaevine SEGBİS ile bağlanması beklendi. Mahkeme heyeti bağlantının sağlanması için duruşmaya ara verildi.

DURUŞMA ARASINDA SORULARI YANITLADI

Duruşmaya ara verilmesi üzerine basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İl başkanlığında yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna ilişkin İmamoğlu, "İl başkanlığında yaşananlar çok acı. Evi gasp edilmiş gibi içim yanarak izledim. Bu, ülkenin düzeni adına tehdittir. Türkiye'nin siyasetinin, demokrasisinin meselesidir. AK Parti'de gerçekten siyaset yapmış insanların dahi bu işe 'dur' demesi şarttır. Bu uygulama şekli, polisin bu şekilde devreye alınması, Türk polisinin bu kadar itibarının aşağılandığı başka bir dönem olmamıştır. Ben bütün kuruluşları buna 'dur' demeye davet ediyorum. Düşünsenize, polis işlem yapıyor ama evrak veremiyor. Üsküdar'da kaçak büfeleri yıkarken polis nöbet tuttum, ama bu şekilde olmaz. Talimatın altı yasayla, hukukla beslenmek zorundadır. Allah korusun, yani böyle ucu yok. O zaman biz en güvenli yerde duruyoruz" ifadelerini kullandı.

'BU MESELE DEMOKRASİYE YAPILAN BİR MÜDAHALEDİR'

15 Eylül'de görülecek kurultay davasına ilişkin ne düşünüyorsunuz? sorusu üzerine ise İmamoğlu, "Bu mesele, Cumhuriyet Halk Partisi meselesi değil, Türkiye'deki demokrasinin varlığı-yokluğu meselesidir. Bu mesele CHP'ye yapılan bir müdahale değil, demokrasiye yapılan bir müdahaledir. Umut ediyorum ki bu defter o gün kapanır. Bu ülke bir günlük istişare zeminine hazır olsun. Bu kavgayı, çatışmayı isteyen aklın nasıl bir siyaset zihni var? Nasıl bir ihtirasla bunu taşıyor?" dedi.

'UMARIM KENDİSİ İÇİN DOĞRU BİR KARAR VERİR'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun sessizliğini nasıl yorumluyorsunuz? sorusuna ise İmamoğlu, "Umarım kendisi için doğru bir karar verir. Diliyorum, istiyorum" dedi.

'SAVUNMA VERMEYİ REDDEDİYORUM'

Avukat Mehmet Pehlivan bulunduğu cezaevinden duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri) ile bağlanarak, "Şu an duruşmada Türk hukuk tarihinde belki bir ilki yaşıyoruz. Tutuklu bir avukat olarak, üstümde cübbem dahi olmadan müdafi olarak hazır edildim. Cübbemin olmaması, müdafilikten geri duracağımı kimse düşünmesin. Ben, karşınızda müdafi görevini yaparken tutsak bir avukat olarak bulunuyorum. Bunun kayıtlarınıza geçmesi Türk hukuk tarihi açısından önemli. Müvekkilimle ilgili birçok hukuki eksiklik olması nedeniyle savunma vermeyi reddediyorum. Bir sonraki duruşmada salonda hazır bulunmayı talep ediyorum. Savunmayı salona getirildiğimde yapacağım" ifadelerini kullandı.

SAVCILIK KARARIN İPTALİ DAVASININ DOSYASINI TALEP ETTİ

Savcılık, İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nden diploma iptali işleminin iptali için açılan davanın dosyasının istenmesini talep etti.

Savcılığın talebine karşı İmamoğlu, "Benim diplomam haksız ve hukuksuz şekilde iptal edilmiştir. Tabii ki bunun idare mahkemesinde süren süreçleri var, şu anda avukatlarım vasıtasıyla oradaki mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu yönüyle umarım bu hukuksuz uygulamanın sonucunda mağduriyetler giderilir. Zira Türkiye'nin önemli bir üniversitesindeki bir profesör şu anda görev yapamıyor. Dünyanın en önemli üniversitelerinde doktorasını ve profesörlüğünü kazanmış bir akademisyenden bahsediyoruz. Basit gibi görünebilir ama bunun sebep olacağı, açacağı kapılar bu ülkede herkesin tapusunu, malını, mülkünü, parasını gasp etmeye yönelik bir sürecin önünü açar. Bu asla idari bir süreç değildir. Asla hukuki bir süreç değildir. Bu yoldan her şey herkese yapılabilir. Bu yolun derhal kapatılması gerekir ki kamu kurumları güvenilirliğini yitirmesin. Türkiye'nin en eski üniversitesi, hatta dünyanın en eski kurumlarından biri olan İstanbul Üniversitesi'nde yapılan bu işlem, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Bu vahşi dönemde, bu vahşi süreçte her bireyin görevini yapması gerekir. Yalnızca kararları sağlıklı bir sonuca ulaştırmak için değil, bu memlekette yaşayan herkesin umutla yaşamasına vesile olacak adımları atmak için de. Benim şu an içinde bulunduğum bu doğrusu diplomamın iptali mutlaka geri dönecektir. Çünkü bu ülke er ya da geç adaleti sağlamıştır. Milletinin gücüyle beraber yine sağlayacaktır" dedi.

DURUŞMA 20 EKİM TARİHİNE ERTELENDİ

Tutuklu bulunan avukat Mehmet Pehlivan'ın fiziki olarak getirilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul 5. idare Mahkemesi'nde diploma iptali kararının iptali için açtığı dava dosyasının istenmesine karar vererek duruşmayı 20 Ekim tarihine erteledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber