Bakan Şimşek Washington'da konuştu: 2026'da tek haneli enflasyonu hedefliyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Washington'da Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) toplantısında yaptığı konuşmada, izledikleri ekonomi programının sonuç verdiğini belirtti. Şimşek, "Genel olarak dezenflasyon süreci yolunda ilerliyor, bütçe açığı uluslararası standartlara göre oldukça makul düzeyde ve dış dengesizlikler büyük ölçüde giderildi" dedi. Enflasyon hedefini açıklayan Bakan Şimşek, 2026 yılını tek haneli rakamlarda tamamlamayı umduklarını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyon sürecinin yolunda ilerlediğini, bütçe açığının oldukça makul düzeyde olduğunu ve dış dengesizliklerin büyük ölçüde giderildiğini ifade etti.
G20, IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılmak üzere Washington'da bulunan Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsünün (IIF) Yıllık Üye Toplantısı'nda Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İzledikleri ekonomi programının sonuç verdiğini belirten Şimşek, enflasyonun düştüğünü, mali tarafta ilerleme olduğunu ve dış dengede de iyileşme görüldüğünü anlattı.
Şimşek, "Genel olarak dezenflasyon süreci yolunda ilerliyor, bütçe açığı uluslararası standartlara göre oldukça makul düzeyde ve dış dengesizlikler büyük ölçüde giderildi. Bunu sürdürmek için daha fazla yapısal reform yapmamız gerekiyor." dedi.
Enflasyonda tek hane hedefi
Enflasyonda iyi bir ilerleme kaydedildiğini belirten Şimşek, "Gelecek yılı yüzde 10'ların üzerinde, sonraki yılı ise tek haneli rakamlarda tamamlamayı umuyoruz." diye konuştu.
Şimşek, enflasyon beklentilerinin iyileştiğini belirterek, hanehalkı ve şirketlerin beklentilerinin hedeflerine kıyasla nispeten yüksek kalmaya devam ettiğini, piyasaların beklentilerinin hedeflerine daha yakın olduğunu ifade etti.
Bu yıl tarım sektöründe yaşanan kuraklık ve donun gıda fiyatlarını etkilediğini belirten Şimşek, bunun normal bir durum olmadığını ve manşet enflasyondaki ilerlemenin duraklamasına yol açtığını kaydetti.
Şimşek, "Bu yıl programımıza kıyasla beklenenden biraz daha yüksek rakamlarla karşılaşabiliriz ancak bununla baş edebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü geniş çerçeveye bakarsanız, para politikası sıkı, maliye politikası daha sıkı ve sıkı kalmaya devam edeceğiz." dedi.
Mali konsolidasyon 2028'e kadar sürecek
Şimşek, mali taraftaki ilerlemeye de işaret ederek, deprem sonrası yeniden inşa için yapılan yaklaşık 90 milyar dolarlık harcamaya rağmen bütçe açığının birkaç yıl önce yüzde 5'in üzerinde bulunduğu seviyelerden yüzde 3,5 civarına gerilediğini kaydetti.
Türkiye'nin borcunun Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının yaklaşık yüzde 25 olduğunu belirten Şimşek, bunun gelişmekte olan ülke standartlarına göre oldukça düşük bir seviye olduğunu aktardı.
Şimşek, "Mali konsolidasyonun itici gücü, enflasyonu düşürmek için Merkez Bankasına negatif mali etki yoluyla yardım etme ihtiyacı. Bu çok önemli, bunu 2028 yılına kadar sürdüreceğiz." diye konuştu.
Dirençli büyüme ekonomi programını sürdürmek için alan sağlıyor
Dış dengede de görülen iyileşmeye değinen Şimşek, döngüsel ayarlama ve yapısal dönüşümün birleşiminin yardımcı olduğunu ifade etti.
Şimşek, geçen yıl altın hariç tutulduğunda cari fazla verildiğine de işaret ederek, bu yıl da benzer bir durum olduğunu aktardı.
Bakan Şimşek, "Cari açığın makul seviyelerde kalmasıyla, yapısal dönüşümü sürdürerek, daha sürdürülebilir bir yüksek büyüme patikasına geri döneceğimizi düşünüyorum." dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) iç, bölgesel ve küresel şoklara yanıt olarak daha fazla sıkılaşma yapmak zorunda kalmasına rağmen büyümenin dirençli kaldığını belirten Şimşek, bunun ekonomi programını sürdürmek için alan sağladığını ifade etti.
"Program uygulandıkça herkes fayda görecek"
Şimşek, Türkiye'nin mart, nisan ayları ve sonrasında karşılaştığı zorluklara güvenilir ve piyasa dostu bir şekilde karşılık verdiğini, bunun da vatandaşların programa ve uygulayan kurumlara güveni artırdığını söyledi.
Makro ihtiyati politikaları sadeleştirdiklerine işaret eden Şimşek, yürürlükte olan makro ihtiyati önlemlerin para politikasının aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmaya yönelik olduğunun altını çizdi.
Şimşek, Türkiye'de borcun düşük olduğuna ve ekonominin yüksek kaldıraçlı olmadığına değinerek, geleneksel para politikasının etkisini artırmak için niceliksel sıkılaştırma ve seçici kredi sıkılaştırması uyguladıklarını anlattı.
Bankacılık sektörünün sabırlı olması durumunda bu önlemlerden fayda göreceğini vurgulayan Şimşek, "Makro ihtiyati çerçeve nedeniyle şu anda çok para kazanmıyor olsalar da en kötüsünün geride kaldığını ve iyi günlerin yaklaştığını düşünüyorum. Bunu geleceğe inandırmak için değil, doğru adımları attığımız için söylüyorum. Programı uygulandıkça, makro ve finansal istikrar güçlendikçe, vatandaşlar, şirketler, herkes fayda görecek." ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun hızla arttığını belirterek, nispeten düşük olan kadınların iş gücüne katılım oranının da kreşler, esnek çalışma modelleri, doğum izinleri gibi politikalar içeren programla yükselme potansiyelinin olduğunu kaydetti.
Verimlik için de doğru yatırımlar ve reformlar gerektiğine dikkati çeken Şimşek, "Şimdiye kadar 300 milyar doların üzerinde altyapı yatırımı yaptık. Artık odağımız organize sanayi bölgelerini limanlara bağlamak, karbon ayak izini azaltırken rekabet gücünü artırmak gibi verimliliği artıracak projeler. İnsan kaynağının becerilerini geliştirmek için de birçok programa yatırım yapıyoruz." diye konuştu.
"Bölgede daha fazla barış ve istikrar sağlanırsa Türkiye bundan fayda sağlayacak"
Şimşek, makro finansal istikrarı sağlayarak, GSYH'nin yüzde 2-3'ü oranında doğrudan yabancı yatırım çekmek istediklerini belirterek, teknolojik olarak gelişmiş ekonomilerden yatırım çekmenin bilgi birikimi ve verimlilik için önemini vurguladı.
Büyüme ile dezenflasyon arasında seçim yapmadıklarını dile getiren Şimşek, uzun vadede fiyat istikrarının sürdürülebilir yüksek büyüme için gerekli ve önemli olduğunu bildirdi.
Şimşek, bölgede yaşanan çatışma ve istikrarsızlıklara değinerek, ancak yine de iyimser olduğunu ve Türkiye'nin Batılı müttefikleriyle ilişkilerini güçlendirdiğini anlattı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgenin istikrarına katkı sağlama çabalarına işaret eden Şimşek, Türkiye'nin de bölgesel konularda önemli bir arabulucu rolü olduğunu kaydetti.
Şimşek, bölgede daha fazla barış ve istikrar sağlanırsa Türkiye'nin bundan fayda göreceğine dikkati çekerek, ülkenin Çin'den sonra en büyük ikinci müteahhitlik kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Ukrayna, Libya gibi ülkelerin yeniden inşa süreçlerinde Türkiye'nin önemli rol oynayabileceğini belirten Şimşek, Avrupa'nın savunma ekipmanı açığını kapatmasına da yardımcı olabileceğini ifade etti.