Cumhurbaşkanlığı eskiye göre daha fazla harcama yapıyor iddiasına yanıt
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının eskiye göre daha fazla harcama yaptığı iddialarına tepki göstererek; "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama." dedi.
Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının eskiye göre daha fazla harcama yaptığı iddialarına tepki gösterdi.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı'nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90'lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36'ları bulmuş. Muhtemelen 30'un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur."
Belediyelerin asli işinin vatandaşlara temiz ve sağlıklı içme suyunu ulaştırmak, trafik sorununu çözmek, yeşil alanları arttırmak ve daha yaşanabilir bir şehir ortamı oluşturmaktan geçtiğini vurgulayan Yılmaz, "'Bu altyapıları bırakıp, bu önemli temel işleri bırakıp, başka işlerle uğraşıyor, doğru yapmıyorlar' dedim. Siz bunu haklı buluyorsanız aynı anlayışla devam edin. Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum." dedi.
Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin halka açık olmadığı yönündeki iddialarına da tepki gösteren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye'nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. 'Gezmek istiyorum' diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani 'vatandaşa açık değil' ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm."
Örtülü ödeneğin tüm ülkelerde kullanılan devletin milli güvenliğine ilişkin, devletin ihtiyaçları için kullanılan bir mekanizma olduğunu ifade eden Yılmaz, bunun sınırsız bir mekanizma da olmadığını, kanunlarla sınır konulduğunu söyledi.
Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Nedir bu sınır? 'Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5'ini geçemez' demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi."
Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayılarına ilişkin de bilgi veren Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz." şeklinde konuştu.
Kadınlarla ilgili sorular sorulduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, açlık yoksulluk sınırı ile ilgili de, Türkiye'nin en son mutlak yoksulluğu 2015'te ölçtüğünü hatırlatarak, resmi olarak artık mutlak yoksulluğun ölçülmediğini, göreli yoksulluğun ölçüldüğünü ifade etti.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ'in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz."