Tıbbi sekreterler Sağlık Bakanlığından şikayetçi
Sağlık meslek lisesi ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu tıbbi dokümantasyon ve sekreterlik bölümü mezunuyum. Yani Sağlık bakanlığının kendisine bağlı okullarda yine kendi sorumluluğu altındaki hastanelerin tıbbi sekreter ihtiyacını karşılamak üzere yetiştirdiği ve önlerine set çekerek işsiz bıraktığı onlarca kişiden biriyim. Bu e-postayı da yaşadığımız mağduriyetin ve bakanlığınızın uygulamaları sonucunda ortaya çıkan adaletsiz durumun boyutlarını görmeniz için yazıyorum.
Bizler tıbbi sekreterlik mesleğinin gerektirdiği vasıflara sahip olabilmek için uzun yıllar eğitim gördükten sonra, olması gerektiği gibi hastanelerdeki yerlerimiz de olmak yerine adeta ülkenin işsizlik ordusunda vazgeçilmez neferler olduk. Çünkü bakanlığımız sözünü ettiğimiz okulları açarken yarattığı günlük gülistan hava ile bizlere adeta iş garantisi verirken, daha okulun bitişiyle birlikte belki ağır bir tabir olacak ama kandırıldığımızı anladık. Çünkü iş için başvuru yaptığımız her yerde aynı manzarayla karşılaştık. ?üzgünüz ama başvuru yaptığınız pozisyon için açık yok'. Evet gerçekten de boş pozisyon yok çünkü o pozisyonun gerçek sahibi olan bizlerin yerinde taşeron şirketler vasıtasıyla hastane kadrosuna temizlik ya da güvenlik görevlisi vasfıyla alınan kişiler çalışıyor. Bakanlığımız birçoğu bilgisayar yada daktiloyu ömürlerinde ilk kez gören yada ağzından herhangi bir tıp terminolojisi terimi duyduğu doktoru Türkçeyi yeni öğrenen turist sanan bu kişileri çalıştırarak sözde tasarruf ediyor.
Bakanlığımız Bizler için kadro açarak hem bizi içinde bulunduğumuz ve ağırlığını geçen gün daha fazla hissettiğimiz işsizlik illetinden kurtarmak hem de hükümetimizin sık sık yakındığı vasıflı eleman eksikliğinin gerekçelerinden birini ortadan kaldırmak yerine ?işimizi? gerekli vasıflara sahip olmayan kişilere ucuza yaptırıyor. Oysa hakkımız olan pozisyonlarda uygun bir bedelle çalıştırılmış olsak hem bizim hem de kurum ve kuruluşların bir çok problemininin çözüleceği inancındayız. Çünkü bir işin ucuz olmasıyla uygun fiyatlı olması aynı değere sahip olması demek değildir. Bunun en objektif delili olarak hastanelerde konumuzla ilgili aksaklıklar ve doktorların konu hakkındaki görüş ve şikayetleri incelenebilir. Bu tarz durumlar zaman, para ve her şeyden önemlisi Avrupa birliği yolundaki ülkemiz için itibar kaybına sebep oluyor. Yani Kısa vadede kar olarak algılanan bu durum ileride telafisi çok zor olan büyük zararlara zemin hazırlamaktan başka bir şey değildir. Toplum olarak gelişmiş ülkelerdeki rayına oturmuş sisteme her zaman imrenerek bakmamıza rağmen, işçi alımlarında halen daha liyakat yerine akrabalık ya da kölelik derecesine bakıyoruz.
Bu durum sadece bizler için değil bizim yerimize çalışan kişiler ve hak ettikleri hizmete alamayan vatandaşlar için de adaletsiz bir durum meydana getirmektedir. Sağlık gibi son derece hassas dengelerin rol oynadığı bir alanda vasıfsız elemanların çalıştırılması nedeniyle yaşanabilecek olumsuzluklar toplum vicdanında telafisi imkânsız yaralar açabilecek ciddiyettedir. Hakları ve sorumlulukları olmadığı halde yerimize çalıştırılan taşeron firma personelinin bir çoğu yaşanan bir olumsuzluk karşısında hem sahipsiz hem de yeterli sorumluluğa sahip değildir. Çoğu normal sözleşmesinin dışında boş kağıt imzalayarak işe giren ve ne zaman işten çıkarılacağı (tazminatsız olarak) işverenin tasarrufunda olan bu kişiler bizlerin deyimiyle modern çağın köleleri muamelesi görmektedir.
Sonuç itibariyle bakanlığın bana ve meslektaşlarıma verdiği vaatleri yerine getirmesini istiyoruz. Çünkü ileri medeniyetler seviyesini hedefleyen bir devletin öncelikle eğitimli insanlara ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle eğitimli insanlarını devre dışı bırakarak gerekli yeterliliğe sahip olmayan kişileri çalıştırmanın, hem toplumsal adalete hemde ilerleme yolunda kesintisiz eğitim gibi projeler geliştiren devlet politikasına aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Eğitimli ama devletine küskün, vasıfsız ve köleleştirilmiş insanların oluşturduğu ilerlemek yerine yerinde sayan hatta geriye giden bir devlet olarak hedefimize ulaşmanın imkânsız olduğu aşikârdır. Bu nedenle yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesi ve hak ve ödevlerimiz için gerekli olan altyapının biran önce oluşturulması temennilerimizle saygılarımızı sunuyoruz.