Sayın Çubukçu, önce mimarları görevden almalı
Sayın Nimet ÇUBUKÇU göreve başladıktan sonra önce bakanlığı tanımaya çalıştı şimdi ise kendi ekibini kurmak için kolları sıvadı.
MEB çok büyük bir bakanlık olmakla beraber önemli ve stratejik bir bakanlık. Tabii ki bu bakanlığı yönetmekte aynı oranda zordur. İşi kolaylaştıran ekiptir. Ekibi oluşturmak ise ekip başının yani sayın bakanın uhdesinde olmalıdır(!)...
Her zaman kadrolaşmanın karşısında olduğumu söylemişimidir. Fakat bir bakanın kendi çalışma arkadaşlarını belirlemesine de asla kadrolaşma olarak bakmamışımdır. Elbet ki başarı için güven şarttır. Arkanıza baktığınızda sizi her zaman destekleyecek insanların olması, işin ehli yol gösterenlerin desteğini almanız önemlidir.
Fakat bunu yaparken yani kendi ekibinizi oluştururken sadece benden olsun mantığıyla yaparsanız yanlış yaparsınız. Çünkü yönettiğiniz kurum sizin özel şirketiniz değildir. Devletin kurumudur ve onun sahibi millettir.
Bu nedenle atacağınız her adımda devletin genel kuralları ile milleti de düşünmek zorundasınız. Evet ekip sizin olsun hatta ve hatta sizden olsun ama ekiptekiler lütfen işin ehli olsun. Yani kriter bizden olsunla sınırlandırılmasın.
Bu noktada ?siyasi olarak hesap verecek olan bakan olduğuna, başarısızlık onun hanesine yazılacağına göre neden karışılıyor? diyenlere ?yanlış uygulamalar bakanı belki koltuğundan eder o koltuğun telafisi elbet mümkündür fakat ülke geleceğinin telafisi mümkün değildir. Makama gelenleri geri alabilirsiniz fakat zamanı geri alamazsınız.? demek yeter de artar sanırım.
Bu nedenle yapılacak kadro değişikliklerinde çok titiz davranılmalıdır. Bakan öncelikle hukukçu kimliğini ortaya koymalı ve son 6-7 yılda yapılan hukuka aykırı uygulamaların mimarlarını görevden alarak işe başlamalıdır.
Örneğin 7 yıldır doğru dürüst yönetici atama yönetmeliği çıkaramayanları ele almalı, sonra 76.madde formülünü bakana aktaran ve Hüseyin ÇELİK'e usulsüz atamayı önerenleri görevden almalıdır. Ardından bu madde ile hukuksuz olarak atananları.
Hukuksuz diyorum çünkü; bugüne kadar açılan davalarla bu atamalar tek tek iptal olmaktadır. Hukuksuzdur çünkü; kamu yararı , kariyer, liyakat gözetilmeden yapılmıştır atamalar. Hukuksuzdur çünkü bakan yetkisini valilere devrettiği halde kendisi kullanmıştır.
Sayın bakan, yıllardır sözleşmeli öğretmen uygulaması ile insanları mağdur edenlere, eşleri ayıranlara, il içi, il dışı yer değiştirmelerde öğretmen aleyhine hukuksuz karar alanlara, kendi çıkardıkları yönetmeliklere dahi uymayanlara ,
yaptığı her sınavda sansasyon yaratanlara. 100 soruluk sınavda dahi 11 sorunun iptal edildiği organizasyonda parmağı olanlara
Milyon dolarlar yatırılarak müfredatı yenileyenlerin yaptıkları Ali Cengiz oyunlarına alet olanlara bu oyunlarda parmağı olanlara ve Cumhuriyet tarihinde ilk kez MEB'i müfredat iptali ile karşı karşıya bırakanlara,
Uzman, baş öğretmen diye savunmacılığa geçip tek sınavdan sonra hiçbir adım atmayanlara,
Eğitim bakanlığında eğitime önem vermeyenlere ( yüksek lisans, doktora eğitim çalışanları için teşvik edilmeli iken onlara verilen ek ekders ödemesinin kaldırılmasında rol alanlara)
MEB'in bakanlık dışından yönetilmesine müsaade edenlere,
Koltuğun yüceliğine inanıp sadece emir vermeyi prensip edinen çalışanlarını kendi emrindeki köleler olarak görenlere,
Bakanlığı çiftlik gibi görüp sütünden, yağından yararlanmak yetmezmiş gibi öldürmeyi göze alarak etinden bile yararlanmaya çalışanlara,
Tek sınav OKS'yi kaldırıp 3 sınav getirerek öğrencileri sınav ve dershane manyağı yapanlara,
Uzun lafın kısası eğitim bakanlığında işe eğitimci gözüyle bakamayan, işin önemini anlayamayanlara
el atmalıdır sayın bakan.
Sayın bakanın bayan yöneticilere önem vereceği noktasındaki açıklamaları mevcuttur. Sayın bakan yeni atamaları gerçekleştirirken bayan çalışanlara yönelik pozitif ayrımcılığın ön plana çıkarılması uğruna da hata yapılmamalıdır. Evet bayanların kurumlarımızda söz sahibi olmaları önemlidir çünkü bu bakanlığın çalışanlarının yarısından fazlası bayandır. Fakat yukarıda da bahsini ettiğim gibi daha önce benden olsun şeklinde yapılan atamalarda, kriteri cinsiyet yönünde değiştirir ve kariyer, liyakat, kamu yararı, hizmetin gereği ilkelerini bertaraf edersek çok büyük bir yanlışa düşeriz.
Kaldı ki bu konuda en önemli kaygılarımdan bir tanesi, daha önceki dönemde koltuk uğruna sendika ya da siyasi çizgi değiştirenlerin bu dönemde cinsiyet değiştirmeye kalkmaları noktasında olacaktır ki bu, konunun en tehlikeli boyutudur.
Görevden alınacaklar bugünden yargı hazırlığına başlamış gibi görünmektedirler. Dün sizi göreve getirirlerken el pençe durduğunuz makamlara karşı yargı yoluna giderek davayı kazansanız dahi bu karar emin olun ki size sadece kuru bir koltuk kazandıracaktır. Daha fazlasını değil?
Daha önceki yazılarda da belirttiğim gibi bakan değişikliğinin anlam kazanabilmesi için mantalite değişikliğinin de gerçekleşmesi, eğitimde siyasetin değil, aklın ve bilimin ön plana çıkarılması gerekmektedir. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini zamana gösterecektir unutmayalım ki doğrular ERGEÇ ortaya çıkar. Ben pek ümitli değilim ama yanılmayı çok isterim?
Saygılarımla?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi