MEB'den bu sesi duyan yok mu?

Sözleşmeli Öğretmenlik

Bakan Hüseyin ÇELİK'in ilk kez telaffuz ettiği Sözleşmeli Öğretmenlerin Kadroya geçişleri ile ilgili açıklamaların ardından göreve başlayan Sayın Nimet ÇUBUKÇU'da aynı yönde sözler vermiştir.

Sözlerin üzerinden geçen bunca zamana rağmen net bir adım atılamamıştır?

Her seferinde;

Olacak,

Bakanlıkta taslak çalışması var,

Maliye izin vermiyor,

Maliye ile anlaştık,

Taslak tamam başbakanlığa yollandı,

Başbakanlık bakanlar kuruluna yollayacak,

Mecliste komisyonlarda görüşülecek,

Meclis genel kurulu kabul edecek,

Gibi cekli, caklı sözlerle süreç yönetilmeye çalışıldı, çalışılıyor?

Bakanlıkta ?Öğretmenlerin Atama ve Yerdeğiştirme Yönetmeliği" sürecinde bakanlık bürokratlarına ?Bu yönetmelik kapsamına Sözleşmeli Öğretmenleri de alalım? taleplerine bakanlık yetkilileri; ?Onların kadroya geçişleri bu Temmuz'da tamamlanacak hatta ilk grup öğretmeni Temmuz'da kadroya geçireceğiz? demişlerdir.

Bu cümlelere rağmen Meclisin kapanmasına birkaç gün kala bir hareket olmaması gerçekten üzücü bir durumdur.

Sözleşmeliye kadro sözü verenler seçim yatırımı olarak bu konuyu bekletiyorlarsa bu durumu kamuoyu iyi takdir edecektir.

Sözleşmeliye kadro sözü ilk dillendirildiğinde 3.bölgede 3yıl, 2.bölgede 4 yıl, 1.bölgede 5 yıl çalışanın kadroya geçirileceği söyleniyordu. Unutmayın ki bu laflar söylendiğinde henüz üç yılını doldurmuş sözleşmeli yokken bugün dört yılını tamamlayanlar vardır.

Özür grubu atamaları ve 14 Eylül mağdurları?

Yönetmelik hazırlanırken de sonrasında da ısrarla söylendi ki yer değiştirme hizmet puanı hesabında 30 Eylül baz alınsın? Bakanlık ısrarla 30 Ağustos dedi ve sonunda 15 Eylül'de karar kılındı. O zaman da dedik ki tamam razıyız 15 Eylül'e ama 2009 yılında atamaları 14 Eylül'de yaptınız bu öğretmenler mağdur olacaklar bari bunlara istisna getirin. Maalesef şu ana kadar dinletemedik.

Bir laf vardır geldi çattı ramazan? Evet geldi çattı özür grubu başvuruları. Ne olacak bu öğretmenlerin halleri.

Bunu düzeltmek çok mu zor? Kesinlikle değil. Yönetmelikte tek bir harf değiştirmeden basın açıklaması ile ;

Zorunlu hizmet bölgesi öğretmenlerine süre şartı olmadan yer değiştirme hakkı verenler,

İli içi sıra tayinleri gerçekleştirenler?

?

14 Eylül sorununu da tabii ki çözebilirler...

Basın açıklaması ile verilen haklara karşı değiliz, veriliş şeklinin hukuk devleti kurallarına uymadığını söylüyoruz. Biz hukuk sistemimizde yönetmeliklerin üstünde tüzük ve kanun biliriz ama şimdi ?BASIN AÇIKLAMASI? nı öğrendik. Bu haklar yönetmelik değişikliği ile verilmeli idi diyoruz.

Lütfen 14 Eylül mağdurlarının sorununu da çözünüz? Yeterince ah alanlar artık ah almasınlar? Bir gün olur vah demek bile para etmeyebilir. En acısı da o zaman yuh ile karşılaşmak olacaktır.

Norm kadro fazlası mağdurları

Bakanlık bir yandan norm kadro fazlalıklarını eritmek için uğraşırken diğer yandan norm kadro fazlası olarak zorunlu yer değiştirenler ile norm kadro fazlası olanların il içi isteğe bağlı yer değiştirmeleri için süre şartı koyuyor.

Bu öğretmenler norm kadro fazlası yani sistemde bir kambur siz bunu çözmek istiyorsanız, eritmek istiyorsanız puanlarına göre yer değiştirmelerini hangi mantıkla engellemeye çalışıyorsunuz (!)?

Meclis tatile girmedi ama Sözleşmeli öğretmenliğin S sini dahi gündeme almıyor. Bu arada MEB yetkilileri mi tatile girdiler acaba?

Öğretmenlerin sesinin duyulması temennisiyle?

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi