Türk ceza yargılamasında 1 Nisan 2005'ten itibaren yeni bir dönem başlayacak.
1 Nisan 2005'te 79 yıldır yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükten
kalkacak. Aynı tarihte 1929'dan beri uygulanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu
(CMUK) ve 1965'ten beri uygulanan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun
da yerini yeni yasalara bırakacak.
Yeni Türk Ceza Kanunu'nun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini,
hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini
önlemek olacak.
Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemeyecek ve güvenlik
tedbiri uygulanamayacak. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden
başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamayacak.
İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacak. Kanunların suç
ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacak. Suç ve ceza
içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacak.
Kanunun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk,
cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya
sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamayacak
ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamayacak.
Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmayacak. Ancak sakınamayacağı bir hata
nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu
olmayacak.
Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar
hakkında da uygulanacak.
ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA
İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı
kimseye ceza verilemeyecek ve güvenlik tedbiri uygulanamayacak. İşlendikten
sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse
cezalandırılamayacak ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamayacak.
Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren
kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanacak ve infaz
olunacak.
Güvenlik tedbirleri hakkında, infaz rejimi yönünden hüküm zamanında yürürlükte
bulunan kanun uygulanacak.
Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş
olan suçlar hakkında uygulanmasına devam edilecek.
YER BAKIMINDAN UYGULAMA
Türkiye'de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanacak. Fiilin kısmen
veya tamamen Türkiye'de işlenmesi veya sonucun Türkiye'de gerçekleşmesi halinde
suç, Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
Suç; ''Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında'', ''Açık denizde ve
bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla'',
''Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla'', ''Türkiye'nin kıta
sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda
veya bunlara karşı'', işlendiğinde Türkiye'de işlenmiş sayılacak.
Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan
kimse, Türkiye'de yeniden yargılanacak.
Bir Türk vatandaşı, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan
hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye'de
bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması
ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre
cezalandırılacak.
Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması
zarar görenin veya yabancı hükümetin şikayetine bağlı tutuldu.
Bir yabancı, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını
gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve kendisi
Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılacak. Yargılama
yapılması Adalet Bakanı'nın istemine bağlı olacak.
''İşkence'', ''çevrenin kasten kirletilmesi'', ''uyuşturucu veya uyarıcı madde
imal ve ticareti'', ''parada sahtecilik'', ''fuhuş'' ve ''rüşvet'' suçları vatandaş
veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenmesi durumunda Türk yasalarının
uygulanacağı suçlar arasına girdi.
Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede gözaltında, gözlem
altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı Türkiye'de
verilecek cezadan mahsup edilecek.
Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak
üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemeyecek.
Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi halinde ''ırkı, dini, vatandaşlığı,
belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri'' nedeniyle kovuşturulacağına
veya cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair
kuvvetli şüphe sebepleri varsa talep kabul edilmeyecek. Ceza sorumluluğu şahsi
olacak, kimse, başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacak. Tüzel kişiler
hakkında ceza yaptırımı uygulanamayacak. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen
güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklı tutuldu.
OLASI KAST CEZAYI İNDİRECEK
Suçun oluşması kastın varlığına bağlı olacak. Kast, ''suçun kanuni tanımındaki
unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi'' olarak tanımlandı.
Yeni ceza yargılamasına ''olası kast'' tanımı da girdi. Olası kast, kişinin,
suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen,
fiili işlemesi halinde gerçekleşmiş olacak.
Bu durumda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet
hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla
kadar hapis cezasına hükmolunacak, diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden
yarısına kadar indirilecek.
BİLİNÇLİ TAKSİR CEZAYI ARTIRIYOR
Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılacak.
Taksir, ''dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın
suçun kanuni tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi olarak''
tanımlandı.
Bilinçli taksir, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana
gelmesi halinde gerçekleşmiş olacak, bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte
birden yarısına kadar artırılacak.
Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenecek.
Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı
sorumlu olacak. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenecek.
Taksirli hareket sonucunda, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından,
artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol
açmışsa ceza verilemeyecek; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda
bire kadar indirilebilecek.
CEZA SORUMLULUĞU
Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir
emri uygulayan sorumlu olmayacak. Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette
yerine getirilemeyecek. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu
olacak.
Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi
veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre
saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı
faile ceza verilmeyecek.
Hakkını kullanan kimseye ceza verilmeyecek.
Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde,
fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda
yazılı ceza altıda birinden üçte birine kadarı indirilecek.
Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya
telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmeyecek.
Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır
bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmeyecek.
HAKSIZ TAHRİK
Kamuoyunda, ''töre'' veya ''namus cinayeti'' olarak adlandırılan suçlarda uygulanan
haksız tahrik indirimi uygulaması değişti. Artık, ''haksız tahrik'' için haksız
bir fiilin varlığı aranacak.
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında
suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24
yıla ve müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilecek.
Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir
kimse, kasten hareket etmiş olmayacak.
YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ
Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu
olmayacak. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamayacak; ancak, çocuklara
özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilecek.
Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanların
işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını
yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu
bulunmayacak. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine
hükmolunacak. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını
yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla; müebbet hapis
cezasını gerektirdiği takdirde 7 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası olacak. Diğer
cezaların üçte ikisi indirilecek ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası
6 yıldan fazla olamayacak.
Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan
kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde
14 yıldan 20 yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12
yıla kadar hapis cezası olacak. Diğer cezaların yarısı indirilecek ve bu halde
her fiil için verilecek hapis cezası 8 yıldan fazla olamayacak.
Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan
veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede
azalmış olan kişiye ceza verilmeyecek. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine
hükmolunacak.
Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle,
işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili
olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye
ceza verilmeyecek. İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde
suç işleyen kişi hakkında bu hükümler uygulanmayacak.
CEZALAR
Suç karşılığında uygulanacak cezalarda ''hapis'', ''hafif hapis'' ayrımı kaldırıldı.
Hapis cezaları ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası'', ''müebbet hapis cezası'',
''süreli hapis cezası'' olacak.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam edecek,
kanun ve tüzükte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilecek. Müebbet
hapis cezası da hükümlünün hayatı boyunca devam edecek, ancak infaz koşulları
farklı olacak. Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir
aydan az, 20 yıldan fazla olamayacak.
Para cezaları da ''adli para'' cezası olarak değiştirildi.
Yeni TCK sadece ''cürümleri'' düzenliyor. ''Kabahatler'' için hazırlanan yasa
tasarısı halen TBMM'de bulunuyor. Tasarı, kabahatler için ''idari para cezası
ve güvenlik tedbirleri'' öngörüyor.
HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna,
yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre
''adli para cezasına'' çevrilebilecek.
Ayrıca, kısa süreli hapis cezası, ''mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen
iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine'',
''en az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde
barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye'', ''mahkum olunan
cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya
belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya'', ''sağladığı hak ve yetkiler kötüye
kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı
davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkum olunan cezanın yarısından
bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına,
belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya'' veya ''mahkum olunan cezanın
yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı
bir işte çalıştırılmaya'' çevrilebilecek.
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan 30
gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış
veya 65 yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli
hapis cezası, bu yaptırımlardan birine çevrilecek.
Hüküm kesinleştikten sonra tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın
gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi
halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen
infazına karar verecek.
SUÇA TEŞEBBÜS VE İŞTİRAK
Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya işlemeye
başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamazsa teşebbüsten sorumlu tutulacak.
Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her
biri, fail olarak sorumlu olacak.
Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu
tutulacak.
milliyet