Mahalle ağzıyla basın açıklaması bir kamu kurumuna (ÖSYM) yakışır mı?

ÖSYM'NİN BASIN AÇIKLAMASI

(29 Kasım 2011)

İnternet'tebazı forum sayfalarında ve belli bir kesim tarafından kamu kuruluşlarına ve yetkililerine gönderilen elektronik iletilerde 2011-KPDS Sonbahar Dönemi sorularının bazılarının yanlış olduğu ve soruların iptal edilmesi gerektiği iddia edilmektedir. Belli bir grup tarafından özellikle yapılan bu yönlendirmeler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur:

Söz konusu sınavda 37., 52., 64., 68., ve 71. soruların hatalı olduğu, soruların iptal edilmesi ya da doğru cevap seçeneğinin değiştirilmesi gerektiği savı basına ve kamuoyuna pompalanmaya çalışılmaktadır. Ancak soruların hatalı olduğuna dair iddia ortaya koyanlar, kamu kuruluşlarına mail atanlar sınava girmiş adaylar bile değildir.

Diğer sorular yanında 37., 52., 64., 68., ve 71. sorular tekrar alanda uzman bilimsel bir heyet tarafından incelenmiş, sorularda herhangi bir hata bulunamamıştır. Adayların bu türden asılsız iddialara itibar etmemesini önemle rica ederiz.

Kamuoyuna ve basına saygıyla duyurulur.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

MEMURLAR.NET'İN AÇIKLAMASI

ÖSYM'nin yukarıda yer alan açıklaması bazı açılardan sorunludur. Açıklama memurlar.net forumunda yer alan iddialar üzerine yapılmıştır. (Tıklayınız.)

Ancak, "yapılan incelemede, şu şu gerekçelerden dolayı, herhangi bir hataya rastlanılmamıştır" demek yerine, "belli bir grup tarafından" "yönlendirmeler" "pompalanmaya" "kamu kuruluşlarına mail atanlar sınava girmiş adaylar bile değildir" gibi hiçbir resmi yazışma ve asgari nezaket kurallarına uymayan bir dil kullanılmıştır.

ÖSYM bu yönde bir açıklama yaptığına göre, mail atanların nasıl olup da sınava girmediğini tespit ettiğini de açıklamalıdır.

"Belli bir grup" yargısına da nasıl ulaştığı konusunda bizleri tatmin etmelidir.

Yapılan açıklama değil ÖSYM'nin, hiçbir kamu kurumunun ciddiyetine yakışmamaktadır. Bu nedenle daha düzeyli ve dengeli bir dil kullanılarak, adayların endişelerini giderek bir yeni açıklama yapılmalıdır.

ÜYELERİN GÖRÜŞLERİ

serdengeçti:

ÖSYM maalesef beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı.

ama bu kadarını ben bile beklemiyordum doğrusu.

lütfen ÖSYM'nin yukarıda alıntılanan şu açıklamasına bir kez daha bakınız. bu kadar mı dedirten, özensiz, itham edici, yer yer karalayıcı ve üstelikte kamuoyunu yönlendirmeye yönelik bir açıklama bu.

öncelikle açıklamayı yazan/hazırlayanlara soruyorum;

1- açıklamada vurgulanan 37., 52., 64., 68., ve 71. sorular hangi dil için yapılan kitapçıktaki sorular ? ingilizce mi, fransizca mı, italyanca mı, yunanca mı, hangi lisan için yaptığınız sınava yönelik bu eleştiriler? cevab maalesef açıklamanızda yok... ( yoksa tüm diller için mi bu sorulara itiraz geldi? öyleyse, ne büyük bir tesadüf(!))

2- açıklamanızda yer alan sorulardan "ingilizce" sınavını ima ettiğinizi düşünerek, uzman heyetin sadece "ingilizce" sınavını mı ? yoksa yapılan tüm sınavları mı ? incelediğini merak ediyorum doğrusu.

3- açıklama da, meşru ve demokratik bir yöntem olan tartışma platformlarının ve mail ve vb. yollarla hak aramanın belli bir grup tarafından yürütüldüğünü ve kamuoyunun yanlış yönlendirilmeye çalışıldığı ifade edilmiş. bu kanaate nasıl varılmıştır ? bu destekleyen kanıtlar ÖSYM Başkanlığının elinde mevcut mudur?

4- yine açıklamanız da, "soruların hatalı olduğuna dair iddia ortaya koyanlar, kamu kuruluşlarına mail atanlar sınava girmiş adaylar bile değildir." ifadesi yer almakta. bu iddanızı destekleyen verilere sahip misiniz ? bu verilere hangi yollarla ulaştınız?

5- hakkını arama erdemi göstererek bu uğurda harcadığı emeğinin ve zamanının arkasında koşan, bu doğrultuda ülkesinin ve onun vatandaşlarının menfaatlerini gözetme gayreti içerisinde olan bizlere yapılan bu yakıştırmalara, bu karalayıcı usluba kurumsal kimliğiniz içerisinde yer vermeye hangi dayanakla karar verdiniz?

bu sorularıma bir yeni açıklama ile cevap verilirse memnun olurum.

ayrıca, diğerlerinden emin olmadığım için, bu sınavanlayışında "ben sordum oldu" felsefesini doruk noktasına taşıdığına inandığım 37. soru için dava yoluna gideceğimi de sizlere ve sınavı hazırlayan ve tekraren inceleyen uzman heyete saygılarımla bildirmek isterim.

dikkon:

Böyle yazı mı olur ÖSYM.Ne yani 37. sorunun yanlış olduğunu söyleyen belli gruplar varmış peki kim bu gruplar açıklansın lütfen! Olay politize edilerek tepki kırılmaya çalışılmaktadır.Basına mail atan forumda yazı yazan kişilerin isim soyisim araştırmalarına girilerek sınava girip girmedikleri tespit edilmiş ve bu şahısların hangi gruplara üye ya da sempatizan oldukları tespiti yapılmış öyle mi? ÖSYM nin yapısının ne denli siyasi değişime uğradığı şu yazılarla anlaşılmaktadır.Soruların yanlış hazırlandığı iddiaları itirazların reddedildiği, sorularda herhangi bir hata olmadığı şeklinde bir yazı ile yanıtlandırılamaz mıydı?Bu yazı ile bundan sonra soruların hatalı olduğuna dair itiraz dilekçesi veren forumda tartışma konusu açan, konuya cevap yazan vs herkes belli gruplardan insanlar olup tamamen asılsız iddialar ortaya atarak ÖSYM yi yıpratma hedefini paylaşacaktır.37. sorunun hatalı olduğunu söyleyerek böyle bir hata işleyen ben yanlı tutumum ve belli gruplara mensubiyetim ve de üstelik sınava da GİRMEYEN biri olarak sizlerden özür dilerim!!!

teomn:

'Belli bir grup tarafından özellikle yapılan bu yönlendirmeler ...Diğer sorular yanında 37., 52., 64., 68., ve 71. sorular tekrar alanda uzman bilimsel bir heyet(!) tarafından incelenmiş, sorularda herhangi bir hata bulunamamıştır. Adayların bu türden asılsız iddialara itibar etmemesini önemle rica ederiz!! bumu yani ösym nin bi şarkısını yapmışlardı o geldi aklıma madem uzman heyetimiz incelemiş neden bu merak edilen soruların açıklamasını koymadılar

silentboy:

şüphesiz ösym üzerine son zamanlarda bir saldırı görülmekte. ösym yetkilileri de buna önlem alarak hukuksal yola başvurarak basın açıklamarıyla tekzipler yayınlatmaktalar.

AMA BU SEFER,

ösym hata yapmış bunun da belki bir kurmaca düzmece iddia olduğunu sanmış ve böylesine akıl almaz bir açıklama yapmıştır.

halbuki bu konuda yazan arkadaşlarım hiçbir artniyet içermeden sorular üzerinde kendi görüşlerini savunmuş ve bilgi edinme hakları ve de dilekçe haklarını kullanarak soruların yanlış olduklarını ve iptal olmalarını istemişlerdir.