Bakan Dinçer: Atanamayan öğretmenler konusunu sürekli kaşımanın mantığı yok / Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Aralık 2011 12:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Van ve Erciş'teki bütün okullarımızı yeniden bir daha gözden geçirdik, hasar durumlarının tespitini yaptık'' dedi.

Dinçer, çeşitli programlara katılmak için geldiği Gaziantep'te gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Dinçer, ''Van'da eğitim ve okulların durumu''na ilişkin soru üzerine, Van'da Erciş ve merkez hariç diğer ilçelerde eğitime başlandığını söyledi.

Erciş ve merkezde okulların hasar tespitlerini Milli Eğitim Bakanlığı olarak yaptıktan sonra o bölgedeki sosyopsikolojik havayı da görerek bağımsız bir denetim daha yaptırma ihtiyacı hissettiklerini belirten Dinçer, şöyle konuştu:

''İstanbul Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Van ve Erciş'teki bütün okullarımızı yeniden bir daha gözden geçirdik, hasar durumlarının tespitini yaptık. Hatta daha da emin olmak için Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı tespitlerle üniversitelerin yaptığı tespitler arasında değerlendirme farklılıkları varsa bu farklılıkları giderecek düzenlemeleri ve gözden geçirmeleri de yeniden yaptık. Ve böylece şu anda hangi okullarda hasarsızlık var ve eğitim yapılabilir, hangileri az hasarlı gözden geçirilerek eğitim yapılabilir, hangileri ise orta ve yüksek hasarlı bunların tespiti net olarak ortaya çıktı. Biz orta ve yüksek hasarlı okullarda eğitim yapmayacağız ve çocuklarımızın sağlığını ve hayatını riske edecek herhangi bir davranışa girmeyeceğiz.''

-Öğretmenlere tabi afet eğitimi-

Dinçer, Van'da mevcut hasarsız okullar ve çok hafif hasarlı okullarda eğitim yaparak derslik ihtiyacını karşılayabildiklerini söyledi.

Özellikle eğitimin niteliğini de çok fazla bozmadan, eğitim yapabilmek için şu ana kadar 3 adet prefabrike okul hazırlandığını ve çalışmaların bittiğini, çadırlarda derslikler hazırlandığını dile getiren Dinçer, şunları anlattı:

''Ve yine bu süreyi de değerlendirmek için hatırlarsanız 800 civarında öğretmeni atamıştık oraya. Bu öğretmenlere geçtiğimiz hafta tabi afetlerin yönetimi, tabi afetlerden sonra ortaya çıkan sosyopsikolojik sorunların çözümü, psikolojik rehabilitasyon ve rehberlik gibi dersler yanında çevre eğitimi o ilin özellikleri, sınıfa giren öğrencinin, öğretmenin iletişimiyle alakalı konularda eğitimler verildi ve eğitimimizi geçtiğimiz hafta yeni atanan öğretmenler için tamamladık. Bu hafta da daha önceden orada öğretmen olanlara travma yönetimi, psikolojik rehberlik ve danışmanlık, afet sonrası problemlerin çözümüyle ilgili eğitimler veriyoruz.

Okullarımızda da artık peyder pey herhangi bir tarih vermeksizin eğitime hazır olan okullarımızda da eğitime önümüzdeki haftadan itibaren başlıyoruz. Bu sebeple orada eğitimle ilgili problemlerimizin giderek çözüldüğünü ifade etmek mümkün. Benim tahminim belki de bir deprem, büyük bir tabi felaketten sonra en hızlı eğitimi tekrar başlatma imkanına kavuşmuş olacağız. Tabi bu beraberinde o kentte halkın günlük hayata dönmesini sağlayacak diye var sayıyoruz. Onun için de önemle ve mümkün olduğu kadar ihtiyatı elden bırakmadan çabuk eğitime başlamak istiyoruz.''

Bakan Dinçer, bazı ilköğretim okullarına başörtülü olduğu için öğrencilerin alınmadığı iddiasının sorulması üzerine ise ''Arkadaşlar bana böyle bir mesele intikal etmedi. Genellikle bu tip durumlarda spekülatif tavırlar veyahut da haberler çok oluyor. Ben onu inceledikten sonra bir şey söyleyeyim'' diye konuştu.

-KPSS'ye dayalı öğretmen seçimi-

Dinçer, ''atanamayan öğretmenler ve öğretmenlerin KPSS'nin kaldırılmasını istediği''ne yönelik soru üzerine ise atanamayan ya da atama bekleyen öğretmenlerle ilgili çok soruya cevap verdiğini, bu soruya cevap vermek istemediğini belirterek, ''Bunu sürekli kaşıyor olmanın hiçbir mantığı yok'' dedi.

Ülkenin bir gerçeği olduğunu ve karşı karşıya kalınan sorunlar olduğunu, bunların da zamanı ve yeri geldikçe çözüleceğini dile getiren Dinçer, şunları anlattı:

''Öğretmenlerin atamasıyla alakalı KPSS konusunda yapılan eleştirilere ben katılırım. Çünkü sadece, 'yalnız sınav kaldırılsın' diye bir eleştiri yapılıyorsa bunun gözden geçirilmesi gerektiği kanaatinde olurum. Çünkü öğretmenin seçim sürecinin sadece KPSS'ye dayalı olması bana göre çok yetersiz bir yaklaşım tarzıdır. Singapur ve Finlandiya dünyada eğitimde oldukça iyi bir pozisyonda duran iki ülkedir. Onların mesela uluslararası mukayeselerde PISA sınavlarında her ikisi de ilk beştedirler. Finlandiya'da bir kişinin öğretmen olabilmesi için tam 6 aylık bir seçim süreci gerekir. Singapur'da ise yüksek lisans yapmış insanlar olması zorunluluğu vardır. Eğitimden sonra yaparlar ve ayrıca yine onlar da 6 ay süren bir seçim sürecinden geçirilir.

Öğretmenlerin seçim sürecinin KPSS'ye dayalı olması halinde 'yetersiz' diyorsanız, bunu anlamak ve bu eleştiriye katılmak mümkün ama 'sınav yapmadan öğretmen alın' diyorsanız o zaman siz bu ülkede çocuklarınıza yeteri kadar önem vermiyorsunuz anlamına gelir.''

Ömer Dinçer, sınıfa girecek öğretmenin mesleki, hayati bilgisi, ahlaki ve toplumsal değerlere ilişin bilgisiyle oldukça iyi ve mükemmel olmaya çalışması, öğretmenin pedagojik formasyonuyla, kişiliğiyle, fiziki özellikleriyle çocuklara örnek teşkil edecek nitelikte olması gerektiğini vurguladı.

Dinçer, bütün bu özelliklerin hepsini göz önüne alan bir seçim süreci talep edilmesi halinde o zaman çok daha doğru bir talepte bulunulmuş olunacağını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber