İşte ayağını yorganına göre uzatmanın formülü

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Aralık 2011 11:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kalkınma Bakanlığının verilerine göre Türkiye'de tüketim artarken, yurtiçi tasarruflar azalıyor. Yurtiçi tasarruf verilerinde tehlike sinyalleri veren Türkiye'de, ilgililer, tüketimin azalması ve tasarrufa yönelinmesi için altın formüller sundu.

Türkiye'de yurtiçi tasarrufların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYİH) oranı son 10 yılda 3,2 puan azaldı ve 2010 itibariyle yüzde 14,62 oldu. Türkiye'nin yurtiçi tasarruflarının GSYİH'ya oranı 2000 yılında yüzde 17,77 düzeyinde bulunuyordu. 2010 itibariyle yurtiçi tasarruf oranı en yüksek ülke yüzde 52,60 ile Çin oldu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaptığı bir konuşmada 2011 yılında Türkiye'nin yurtiçi tasarruf oranının yüzde 12 düzeyinde olacağını ifade etmişti.

-100 Watt'lık bir ampul yerine 20 Watt'lık bir kompakt florasan- TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı ve Çankaya Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Müfit Gülgeç, Türkiye'de elektrik enerjisinin pahalı olduğuna işeret ederek, ''Evlerde kullanılan elektriğin yüzde 10-20'sinin aydınlatma için kullanıldığı düşünülürse, gereksiz aydınlatmanın, oldukça önemli miktarda enerji tüketimine neden olduğu açıktır'' dedi. Aydınlatma ile ilgili basit önlemler alarak bu konudaki giderleri önemli oranda azaltılabileceğini ifade eden Gülgeç, şunları kaydetti:

''Son yıllarda aydınlatmada kullanılan ampul ve armatürlerin verimi çok önemli bir konu haline gelmiştir. Avrupa ülkeleri evlerimizde kullandığımız ve son derece verimsiz olan normal akkor ampulleri piyasadan kaldırmaya hazırlanmakta. Çubuk florasanlar bu ampullere göre yüzde 40?50, kompakt florasanlar ise yüzde 75?80 verimli. Yani 100 Watt'lık bir ampul yerine 20 Watt'lık bir kompakt florasan ampul kullanarak aynı ışığı sağlayabilmek mümkün. Tercihinizi diğer ampullere kıyasla pahalı fakat daha uzun ömürlü verimli ampullerden yana kullanınız.''

Gülgeç, aydınlatmanın okuma, çalışma ve güvenlik (merdivenler gibi) için gerekli alanlarda yoğunlaştırılıp, diğer alanlarda ise azaltılmasının uygun olacağını söyledi.

Dimmerli ışık ayarlayıcıları (ışığı kısabilen) kullanarak, lambalara giden enerjinin kontrol edilebileceğini ifade eden Gülgeç, ''Işığın parlaklığı televizyon izlerken azaltılabilir, okurken ise arttırılabilir. Ancak çok parlak ışık veren halojen lambalı köşe lambaları ışığı kısma özelliğine sahip olsa bile çok yüksek güç harcar ve kısılsalar bile enerji tüketiminde büyük bir düşüş sağlanmaz'' dedi.

Mekan uygunsa düşük güçlü birden fazla lamba yerine, yüksek güçte tek bir lamba kullanılmasının daha verimli bir aydınlatma sağlayacağını dile getiren Gülgeç, şu bilgileri verdi:

''Bina dışı aydınlatmasında ve gerektiğinde ev içinde zaman zaman girip çıktığınız ve sıklıkla ışığı açık unutulan bölümlere fotoselli üniteler veya zaman ayarlayıcı cihazlar kullanın.

Evinize eşya alırken ya da evinizin dekorasyonunu yaparken açık renkleri tercih edin. Açık renkli duvarlar, mobilyalar, perdeler ve halılar ışığı yansıtarak odanın aydınlatma ihtiyacını azaltır.

Gündüzleri gerekli ışığı, elektrikle aydınlatma yerine, gün ışığından yararlanacak şekilde sağlayın.

Birçok dekoratif lamba ve abajur, ışığı bazen sizin hiç ihtiyacınız olmayan yönlere gönderir. Bunların seçiminde, açık renkli, şeffaf gölgelikli olanlarını ve ışığı istediğiniz yöne yönelteceğiniz modelleri tercih edin.

Lamba yüzeylerini ve lamba muhafazaları üzerinde biriken kir ve tozlar lambanın aydınlatma verimini azaltır, temizleyin.''

-Elektrikli ev aletleri-

Gülgeç, Türkiye'de ev aletlerinin enerji tüketiminin genellikle fazla önemsenmediğine işaret ederek, ''Oysa ki bugün bir konutta bulunan elektrikli ev aletlerinin sayısı ve harcadıkları enerji düşünülürse, aslında enerji tüketiminde hiç de küçümsenmemeleri gerektiği ortaya çıkar. Ev aletlerinizi bilinçli ve yerinde kullanmanız hem onların ömrünü arttıracak hem de enerji tasarrufuna katkıda bulunmanızı sağlayacak'' dedi.

Ev aletlerini satın alırken sadece fiyat olarak değil, enerji tasarrufu açısından da karşılaştırılması gerektiğini belirten Gülgeç, şunları kaydetti:

''Enerji verimliliği seviyesi yönetmeliklere uygun olarak belgelenmiş olan bir cihaza yapacağınız yatırım maliyeti yüksek olmakla birlikte, cihazın 10?15 yıllık kullanım ömrü boyunca sağlayacağı enerji tasarrufu ödediğiniz parayı size geri kazandırır. Cihaz alırken ''A'' ve ''A '' işaretli olanlarının en verimli olanlar olduğunu hatırlayınız. Yüksek verimli ve çok düşük verimli cihazlar arasında yüzde 60'ın üzerinde enerji tüketim farkı olduğunu da unutmayınız.''

Gülgeç, cihazlar üzerindeki ''stand by'' ışıklarının cihazı kullanıma hazır bekletirken yılda 8,7 kWh enerji tükettiğini ifade ederek, ''Beklemedeki 10 cihaz yılda 87 kWh enerji tüketir ki bu neredeyse bir evin 1 aylık elektrik tüketiminin yarısı gibi bir değere ulaşır. Bu nedenle kullanmadığınız zamanlarda DVD oynatıcı, radyo, televizyon gibi elektrikli cihazlarınızı düğmesinden kapatın''

Elektrikli cihazların, kullanma kılavuzlarında yazılı talimatlar doğrultusunda ve uygun ortamlarda kullanımının cihazın enerji tüketimini azaltacağı gibi ömrünü de arttıracağına işaret eden Gülgeç, ''Elektrikli cihazlarınızı üretildikleri amaç doğrultusunda kullanın. Örneğin; ekmeği fırında kızartmanız, ekmek kızartma makinesinde kızartmanızdan en az üç kat daha fazla enerji harcamanıza neden olur'' dedi.

Gülgeç, evde tüketilen enerjinin yüzde 20-30'unun buzdolabının çalışması için harcandığını belirterek, şunlara dikkati çekti:

''Gereksiniminizden daha büyük kapasitede buzdolabı veya derin dondurucu almayın. Bu enerji kaybına neden olur.

Buzdolabının kapı contalarını kontrol edin. Conta, dolabın içi ile kapısı arasındaki sızdırmazlığı sağlar. Eğer bozuksa mutlaka değiştirin. Aksi durumda hem enerji tüketiminiz artar hem de buzdolabınızın ömrü azalır.

Buzdolabını; fırın, radyatör gibi ısı kaynaklarından uzak bir yere koyun ve güneş ışığından uzak tutun sıcak kaynaklarla arasında en az 30 cm boşluk bırakın

Buzdolabına sıcak bir yiyeceği ya da kabı koymayın. Oda sıcaklığına kadar soğumasını bekleyin.''

Çamaşır makinesi seçimine ve kullanımına ilişkin ise Gülgeç, şunları belirtti:

''Satın alırken çamaşır makinesi kapasitesini genellikle kullandığınız aralıkta seçin. Örneğin piyasaya yeni çıkan 10 kg kapasiteli makineler A sınıfı bile olsalar, birkaç kişilik küçük aileler ve çok sık çamaşır yıkama ihtiyacı olan aileler için uygun değildir.

Çamaşır makinenizi her zaman tam kapasitede çalıştırın. Ancak kapasitesinin üstünde çalışmasına zorlamayın. Eğer makinenize az miktarda çamaşır koyuyorsanız, daha az su almasını sağlayacak programı seçin.''

Gülgeç, bulaşık makinesi alırken ise daha az su, enerji ve deterjan harcayan makinelerin tercih edilmesinin doğru olacağını kaydederek, ''Bulaşık makinenizi her zaman tam kapasitede çalıştırın. Ayrıca kapasitenin üstünde çalışmasına zorlamayın. Az miktarda bulaşık yıkamak zorundaysanız ekonomik programı tercih edin. Bulaşıkların durumuna göre yüksek sıcaklıkta yıkama gerekmedikçe, 50?55 derece su sıcaklığını tercih edin'' dedi.

Ütülerin enerji tüketim kapasitesi en yüksek cihazlardan birisi olduğu bilgisini veren Gülgeç, ''Son yıllarda 2200 Watt kapasiteye ulaşmış ütülerin piyasada satıldığı görülmekte. Ütü alırken kurulu gücü düşük, buhar kapasitesi yüksek olanları seçmek daha az enerji tüketmemizi sağlayacak'' diye konuştu.

Saç kurutma makinesinin 10 dakika çalışmasının 60 Watt'lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer elektrik tükettiğini ifade eden Gülgeç, ''Saçlarınızı mümkün olduğunca havlu ile iyice kuruladıktan sonra saç kurutma makinesi kullanın. Böylece daha az enerji harcarsınız'' dedi

-Ocak, Fırın ve Yemek Pişirme-

Gülgeç, yemek pişirirken enerji tasarrufu sağlamak için yapılacaklara ilişkin şunları söyledi:

''Yiyecek pişirirken düdüklü tencere kullanın. Bu yolla hem enerji tasarrufu sağlayacak hem de yiyeceklerinizin besin değerini korumuş olacaksınız.

Yemeklerinizi ocakta pişirmeyi tercih edin. Ocaklarda yemek pişirmek, fırında yemek pişirmekten daha ekonomiktir.

Tencerede pişirdiğiniz yiyecekler kaynama sıcaklığına ulaştığında, ocağın alev ayar düğmesini en kısık pozisyona getirin, yüksek ateşte kaynama yiyeceğin pişmesini hızlandırmaz.

Mikrodalga fırınlar da pişirme ve ısıtma süreleri çok kısadır. Klasik fırına göre yaklaşık yüzde 50?60 daha az enerji tüketerek önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlar.''

-Araçlarda tasarruf-

İçten yanmalı motorlarda yakıt tüketimini azaltmak için benzinli ya da dizel hangi motor olursa olsun, tavsiye edilen en önemli kullanım şeklinin, en kısa zamanda yüksek viteslere ulaşarak aracın seyrini sağlamak olduğunu belirten sürüş uzmanlar ise, aracı ani olarak çalıştırıp hızlandırmanın normal seyir esnasındaki değerden yüzde 60 daha fazla yakıt tüketimine sebep olacağı uyarısında bulundu.

Uzmanlar, aracın saatte 90 kilometre yerine 110 kilometre hızla sürüldüğünde yüzde 20 daha fazla, saatte 20 kilometre ve daha düşük hızla sürüldüğünde ise yüzde 50 daha fazla yakıt tüketiminin olacağını bildirerek, aracın çok hızlı sürülmesinin de çok yavaş kullanılmasının da yakıt tüketimini artırdığını söyledi.

Araçların hava, benzin ve yağ filtrelerini değiştirilmesini kapsayan periyodik bakımlarının yakıt tasarrufu üzerindeki etkisine dikkati çeken sürüş uzmanları, araçların lastik basınçlarının da düşük ya da yüksek olmasının yakıt tüketimini belli oranlarda artırdığını dile getirdi.

Ani frenlemelerden kaçınmanın yakıt tüketimini azaltacağına, buna karşın klima başta olmak üzere konfor donanımlarının yakıt tüketimini arttırdığına işaret eden uzmanlar, büyük motor hacimlerine sahip araçların hem yakıt tüketimleriyle hem de çevreye saldıkları gazlarla hiçbir cazibesinin olmadığını ifade etti.

Küresel ısınmaya neden olan sera gaz etkisinin toplu taşıma araçlarının mümkün olduğunca fazla kullanılmasıyla en aza indirileceğini bildiren uzmanlar, şehir içindeki çok yakın veya çok uzak mesafelerde toplu taşıma araçlarının kullanımını tavsiye ediyor.

-THD Genel Başkanı Çakar: ''AVM'ler gereksiz tüketim için tezgah''-

Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de tasarrufun azalmasının iki temel boyutunun olduğunu belirterek, ''Halkın büyük çoğunluğunun hanesine giren gelirin büyük çoğunluğunun gıda harcamalarına dahi yetmediğini'' savundu. Çakar, geliri orta ve daha yüksek düzeyde olanların ise gereksiz tüketim yaptığı için tasarruf yapamadıklarını söyledi. THD Genel Başkanı Çakar, başta bankalar olmak üzere reklamlarla bu gelir grubunun gereksiz alışverişe yönlendirildiğini dile getirdi.

Çakar, AVM'ye girenlerin gereksiz tüketim yaptığını belirtti. Çakar, ''AVM'ler öyle bir kurgulanmış ki, gereksiz tüketim için tezgah ve tuzak oluyorlar'' dedi. AVM'lerde harcanan paraların büyük bölümünün yurtdışına gittiğini de öne süren Çakar, AVM'lerde satılan malların çoğunun yurtdışından geldiğini ifade etti. Çakar, AVM'lerin küçük esnafı bitirmenin de bir yolu olduğunu ileri sürdü. ''Türk halkı bilinçli, bilinçsiz, okumuş, okumamış harakiri yapıyor, bilinçsiz tüketiyor'' diyen Çakar, ''Para vererek sağlığından oluyor, tarımından oluyor, yerli üretimini baltalıyor, yoksul kalıyor, aç kalıyor'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber