Adalet Bakanlığı, 5 Yıllık İmajı Bozdu

Merhaba ben Şırnak ilinde katiplik sınavına girdim.Ve neyazıkki gördüğüm manzara baya farklıydı. Sınavdan bir gün önce tanıdıklarına sınav kağıtlarını dağıtmışlardı bile... Bir arkadaşla karşılaştım. "Sınava girecem" dedi. Onu biraz sınadım ve gerçekten doğru düzgün yazamıyordu. "Sadece ezberlediğim bir bölüm var, ona çalıştım ve ondan yazıyorum" dedi ve gerçekten sıvavda o metin çıktı. Onun dışında şırnak ilinde yüzde 80 civarında hep başka yerlerden sınava girmek için gelmişlerdir ve sınava 10 kişi alınıyordu. Bunlardan 8'i hep yabancı niye bu kadar çile çekiyoruz ama bunu da ifade edeyim. Sınavı kazananlardan biri de benim. Kazandım. Sınavı kazanmama rağmen zoruma gitti.ve onlardan çoğu kağıda bakmadan ezberledikleri metine yazmaya başladılar. Nerde adalet nerde... Ben bu devletten bişey anlamadım. Sınavdan önce adliye binasında bir hareketlenme sınava girecek vatandaş savcıların odasına dahi girmekteydiler. Ben bundan bişey anlamdım.

Gönderen: Katibim

Bandırmadaki zabit katipliği sınavında çıkacak olan sayfanın daha önceden sınavı hazırlayanlar tarafından dışarıya verilmiş olduğunu gözlerimle gördüm. Sabah 9.00 ilk 20 kişi sınava alındıktan sonra hangi sayfadan sınavın yapılacağı belli oldu.sabah saat 9.00 da belli bir grup o sayfayı ezbere yazdığını gördüm.3 dakikada iyi bir bilgisayar yada daktilograf yazıcısı hatasız bir şekilde hiçbilmediği bir sayfayı 90 kelime civarında yazabilir.ama bu sınavda 80 ve 90 kelime yazanların dışında biraz önce dediğim 158 ve 160 civarı yazmıştır.buda kesinlikle ve kesinlikle sınav kağıdının dışarıya sızdığının sonucudur.ayrıca sınavı organize eden memur bayanın yeğeni 158 almış ve sınava girereken hiç kimse bilmediği halde o ve bir grup insan klavyelerini evden getirmiştir.ve bu klavyeler herkese söylenilmedi.ben daktilodan sınava girdim.sabah 9 da olması gereken sınav saat 17.05 yapıldı.alınacak kadro kadar kişi belirlenmişti.yapıldı denmesi için hurda,10 parmak yazımı mümkün olmayan,şaryo kolları kırık,üzerine yağlı boya dökülmüş,seri bir şekilde yazılması mümkün olmayan bu hurdalarla daha ne yapabilirdik atrı sınava girdiğimiz sandalyenin ayağı bile kırık,daktilonun yazılabilmesi için gereken masa kol izasında olması gerekirken kırık bir sandelyede omuz hizasında yazmak zorunda kaldık.bu şekilde yapılan güvenebileceğimiz tek makam olan adalet sarayının yaptığı adaletsizliği bir vatandaş olarak kaldırmam mümkün değildir.gereğinin yapılmasını rica ederiz.

Gönderen: Aytuğ

Sivas Ticaret Lisesi'nde yapılan sınavda ?Mustafa Kemal bu işi de başardı? diye başlayan bir metin soruldu. Önce Q klavyeden sınava girenler alındı. Sonra daktilo sınavından girenler. Nedense daktilodan girenlere 5-6 dakika verildi. Sonra F klavyeden girenlere sıra geldi. 15 şer 15 şer alınan adaylardan son 30 kişi kaldı (son 2 grup) Ankara'dan gelen komisyon görevlisi (Beyaz gömlekli uzun boylu lacivert takım elbiseli biraz genç olan) sigara içmek için koridora çıktı. Sınava girmek için bekleyen adayların beklediği sınıfa geldi. Göz kırptı ve yanına Kırıkkale'den gelmiş takım elbiseli 2 genç geldi. Komisyon görevlisi ?Tamam bu grupta girin? dedi. Tabi bende gençlerle aynı gruba girdim. İçeri girdik alıştırma yapın dediler. Herkes yaklaşık 5-6 cümle yazdıktan sonra tamam ekranı temizleyin süreyi başlatacağız dediler. Benim gibi aptallar yazdıklarını sildi. Süre başladığında baktım gençler kaldıkları yerden devam ediyordu. Tabi komisyon görevlileri de bunu gördü. Neyse ben onları izlerken süre ilerledi. Baktım yetiştiremeyeceğim. Heyecanlandım dedim izin istedim çıkmak için o komisyon görevlisi yok dedi sonra kusacağım dedim. Tamam çık dedi daha öncekilere de izin verdik sana da verelim dedi. Çıktım bu arada bir baktım Ankara'dan gelmiş bir adayda (Kahverengi takım elbiseli kel kafalı 30 yaşlarında biri) diğer komisyon görevlisi (Esmer siyah takım elbiseli hafif tombulca kısa boylu olan) ile konuşuyor. Bu defada onun arkasına takıldım. Son grupta tekrar sınava girdim. Sınav aynı şekilde yine başladı ve bitti. Bu defa ben yetiştireme korkusundan metni yazdım. Süre bitti tamam dediler bıraktım nerde kaldığıma filan baktım. Tamam çıkın dediler. Ankara'dan gelenin bilgisayarına bir baktım komisyon görevlisi resmen adamın bilgisayarına oturmuş altı kırmızı çizili olan yanlışları düzeltiyor. Birkaç kelime de ekledikten sonra beni fark etti. Tamam dışarı çıkın dedi. Çıkmak için kapıya yöneldim ne göreyim kapı tarafında ikinci bilgisayarda sınava giren siyah elbiseli bayan hala yazıyor. Şaşırdım durdum arkasında komisyon görevlisi bana baktı ve bayana tamam bitti dedi. Şok oldum yani bize üç kimilerine 5-6 dakika kimilerinin yanlışları düzeltiliyor kimileri alıştırmalardan kaldığı yerde devam ediyor. Bir süre bekledim. Kağıtlar alındı bayanın kağıdı sayıldı 91 kelime ne hikmetse bayan eşiyle birlikte çekti gitti. Bütün bu olanları içime sindiremedim Giriş kartlarını toplayan iki bayan bu nasıl sınav diye çıkıştım. Onlar da bize niye söylüyorsun dediler. Sonra tekrar içeri girdim. Baktım masada oturan hakime hanım efendi benim isimlerim var onları ayırmam lazım diyerek kağıtları karıştırıyor. Aradığı isimleri de bulunca hiç okumadan imzalıyor. Koridora çıktım komisyon müdürüne böyle sınav mı olur komisyon üyesi oturmuş adayın bilgisayarına yanlışları silip fazladan kelime yazıyor. Herkes bitirdikten sonra bayanın biri hala devam ediyor pazartesi şikayet edeceğim dedim. Aynen komisyon müdürü ?kimi kime şikayet edeceksin adamlar Ankara'dan gelmiş isterse hiç sınava girmeyeni bile kazandırır ne yapabilin? dedi. İşte arkadaşlar kalifiye eleman almak için yapılan zabıt katipliği sınavının perde arkası bizler kaç aydır bilgisayar başında harıl harıl çalışırken adamların yaptıkları şey ne kadar adil? Her şey ortada arkadaşlar. Kişileri mümkün olduğu kadar tarif etmeye çalıştım. Belki sınava Sivas'ta giren arkadaşlar dikkat etmişlerse şahısları tanıyacaklardır.

Gönderen: fahom

Memurlar net yöneticilerine sesleniyorum
Lütfen müdahale edin bu duruma sınavlardan sonra mülakat istemiyoruz.

Muş adliyesinde sınava girdim ve torpili açık bir şekilde gördüm. Artık türk adaletine güvenim kalmadı. Bazı şeylerin değişmesi için intiharmı etmemiz gerekiyor

Gönderen: aserdil

Arkadaşım sen 4 sefer sınavda görev almışsın doğrudur. Belki sen görmemişsindir sınavda yapılan torpili ama sonuç şuki saten klavye sınavında torpil yapılmıyor.

O sınavı alın terinle geçmen gerekiyor. Asıl ondan sonra iş başlıyor.Sorarım sana KPSS sınavından 78 almış birisi klavyede 126 kelime yazar ve sözlü sınavda kendisine yunanistan ın başkenti ve yüksek mahkemeler sorulur. Bunu da cevaplayan birisinin sınav sonu ortalaması nasıl olurda 71 de kalır.Ve sınava yedekten bilmem kaçıncı sırada kazandığı yüzsüzce söylenir.

Üzgünüm kardeşim sen ne kadar savunmaya çalışırsan çalış bu sistem böyle artık hepimiz buna alıştık.Burada boşa kendimizi yoruyoruz aslına bakarsan.Bizden öncede uğraştılar bizde ve bizden sonrada bu sistemin değişmesi için uğraşacaklar.Fakat bu böyle gelmiş böylede gidecektir.Bakanlarımıza saygılarımla.......

Gönderen: horuter

Ben yüksekokul mezunu olarak kpss'den 84,548 puan aldım. Adalet bakanlığının açmış olduğu infaz koruma memurluğu mülakatına katıldım. Mülakatta sorulan sorular mülakatla alakası olmayan sorular.... Bana da "Kıralkızı barajı hangi ırmak üzerinde nerede kurulmuştur?" tabiki ben bu soruyu bilemedim. Bu soru benim bilgi düzeyimi, kapasitemi belirleyici bir soru mu? Buna benzer bir sürü değişik sorular eğer sorulan sorular araştırılsa her halde magazin haberlerinin ilk sırasında yer alır. Torpi olayının olduğu apaçık ortada... KPSS'den 88 puan alana mülakattan 60 vermişler. KPSS'den 70 puan alana mülakattan 100 vermişler.

ÖSYM'nin sınavından yüksek puan alamayan nasıl oluyorda mülakattan 100 puan alabiliyor. Bunun hesabını biz kimlere soracağız. Bunu yapanlar Türkiyede adaleti sağlayan kişiler. Sizden isteğim bana yardım etmeniz, beni bilgilendirmeniz, ben hakkımı nerede ve nasıl arayacağım? Hiç kimseye güvenim kalmadı. Kendime güvenimi yitirdim. Sözelci biri olarak tarih ve coğrafya bilgimin iyi olduğuan herzaman güvenmişimdir. Mülakatla alakası olmayan bir sorunun sorulması benim bunu bilememem beni gerçekten üzdü. Kıralkızı barajı ne okul ders kitaplarında geçiyor, ne de üniversite hazırlık kitaplarında geçiyor. Bu nedenden dolayı hakkımın yenildiğini düşünüyorum. Beni bilgilendirirseniz çok sevinirim. Sesimin duyurulmasını istiyorum.

Gönderen: mustafa

14/05/2005 tarihinde yapılan katip zabitliği sınavına katıldım. başarılı oldum. mülakat ve sözlü sınava katıldık. Kazananların listesi açıklandı ve sadece torpilin olduğuna inandığımız kişiler kazandı. Ben 10. yedek olarak kaldım.

Bu haksızlık... Bilgisayar programcılığı bölümü mezunuyum. 2 yıldır bilgisayar kursunda ücretli usta öğreticilik yapıyorum. bilgisayarın tüm özelliklerini biliyorum. ama ben nedense torpilim olmadığı için kazanamdım. bu nasıl adalet . adaleti dağıtan kişilerin bu şekilde mi davranması gerekiyor. sırf torpilleri var diye insanlar kazanıyorum. bilgim olmasına ragmen ben yedekte kalıyorum. neye göre değerlendirme yapıyorlar. mülakat nedir sözlü sınav nedir. neden haksızlık.adliye personeline kurs veriyorum ders anlatıyorum ama ben işe giremiyorum. 4 yıllık bilgisayar tecrübeme ve diplomama rağmen. 120 saatlik bilgisayar sertifakı olan öğrencilerim işe alınıyor. adalet bakanlığına sesleniyorum. bu torpile dur desinler ve haklı olan ama torpili olmayan insanlar kazansın. hakedeni alsınlar. osmaniye adalet komisyonuna sesleniyorum bu mu adalet sizler böylemi sağlıyosunuz adaleti.

Gönderen: Haksızlık

Merhaba şırnakta yapılan katiplik sınavında baya haksızlık yapılmasına rağmen kimse niye üzerinde durmadı. açık açık yapılan sınavda sanki siz boşuna sınava girdiniz gibisinden davranıldı. herşey es geçildi. kazananların listesi hazırdı ve sınavdan önce dağıtılan okuma parçası bizleri hayat kırıklığına uğrattı. yazıklar olsun diyorum. bizlerin hakkını başkalarına yedirdiler ne hakları var. Biz hepsini Allah'a havale ediyoruz gecemizi gündüzümüze katıp sınava çalıştık, ama nafile... demekki bir sınavda hazırlık yapmayacaksın dayı arıyacaksın ama ben bunun peşini bırakmam bizim hayallerimizi suya düşürdüler

Gönderen: Hayal

malatya adliye sınavında bilgisayarda yazılacak mülakat metni bir gün önceden bazı adaylara verilmiş. Sınav öncesi bu adaylar ezberleyip ve klavyede çalışıp hazırlıklı sınava girildiği görüldü. Bu adaylarda kılavyelerinide sınava getirip içlerinde sesiz bir şekilde okuyup çalışma yaptıkları görülmüştür. Ayrıca akşam sınav açıklanaçağı zaman sınav sorumlularından biri adliye önünde sınava giren adaylardan birine sen sınavı kazandın dedi ve bende sen ne biliyorsun dedim ve şöyle dedi sınava girerken resminden hatırlıyorum dedi bende o kadar kişi 600 kişi içinde sen nasıl isim ve resim birleştiriyorsun dedim hem uzaklaştı ve o kişide sınavı kazan dı kazanan erkek şişman kel bıyıksız bir kişi

Gönderen: asw

Adalet bakanlığının açıktan atama yolu ile 14/05/2005 tarihinde zabıt katipiliği için katip alımı yapacağı yönündeki ilanı üzerine müracat etmiş yüzlerce sınav madurlarından biriyim sınav için aranan özel ve genel sartları taşıdığımı düşünerek sınava başvuru yaptım (taşıdığımı düşünerek diyorum çünkü öyleki yazılan genel şartların dışında daha özel şartların arandığını sınava girip çıktıktan sonra öğrenmiş bulunmanın verdiği şaşkınlığı yaşıyorum hala) öyleki sınav sisteminin yanlışlığı daha sınav yapılmadan ortada idi.Amaç adliye kadrolarına en kısa zamanda ve en doğru şekilda yazı yazabilicek bilgisayar ve daktülo kullanabilen katiplerin alınması idi.

Artık adaletin mumla arandığı Türkiye de en çok adil olduğuna inandığım adalet bakanlığının yapmış olduğu bu sınav sistemi gösteriyor ki Türkiye'nin daha adil olmak konusunda çok yol kat etmesi gerektiği bir gerçektir.

Tarih 14/05/2005 yer SİLİFKE ADALET KOMİSYONU 16 kişilik zabıt katipliği kodrosu için 250 nin üzerinde kişi başvuru yapmış hepside kazanma ve bir iş sahibi olma umudunu taşıyan insanlar sınav gecikmelide olsa başlıyor; 15 er kişilik guruplar halinde adaylar sınava tabi tutuluyor sınavın içeriği adaylardan 3 dakikada bilgisayar yada daktilo ile yanlışsız olarak 90 kelime ve üzeri kendilerine verilen metni (bu metin ki sınva giren ilk 20-30 aday için ilk defa gördükleri bir metin sonra girenler için se elden ele dolaştığı için artık ezberlenmiş bir metin ) en hızlı ve yanlışsız bir şekilde en çok yazıyı yazan adaylar arasınden en iyi 16 kişiyi seçmek amacıyla verilmiş bir yazıdır.Her adaydan yazdığı metni yazıcıdan yada daktilodan çıkartarak altını imzalaması isteniyor.Kimin kaç kelime yazdığı yada nasıl yazdığı sadece kişinin kendisinin ve Sınav komisyonunun bildiği bir sır olarak kalıyor.Yani hangi adayın ne kadar yazı yazdığını kimse bilmiyor o yüzden de sözde rakiplerinizin kaç kelimeyi nasıl yazdığını asla bilemiyorsunuz?

Ben kendim bilgisayar dan girdiğim için (Bilgisayar programcılığı bölümü mezunu olduğum dan dolayı) Yazdığım metni saymayı ihmal etmedim ayrıcada yanlışsız ve hatasız yazmak için özen gösterip ; düzelttim de(3 dakikalık süre zarfında 108 kelimeyi yanlışsız yazmış olmanın gururu ile yazdığım metnin çıktısını aldım.) Bu arada sınavdan önce söylentiler vardı. Türkiye'de her sınav sisteminde olduğu gibi sadece başarılı olmanın yetmediği yönünde?Sınav öncesinde tesadüfen tanıştığım 2 arkadaşla aynı gurupta yer alıyorduk. Yazıcıdan çıktı alma esnasında arkadaşlarımın yazdığı metin gözüme ilişti öyleki bilgisayar konusunda hiçbir bilgisinin olmadığını ve istenilen sürede istenilen kadar yazıyı yazamayacaklarını sınav öncesindeki konuşmalarımız sırasında söylemişlerdi bende bunu düşünerek arkadaşların yazdığı metne bir göz attım 2 side yaklaşık 4-5 satır yani bilgisayar düzeninde 8 puntoluk ayarda yaklaşık olarak 45-50 kelime yazmışlardı,(ben 108 kelime yani 11 satır yazdığım için sevinçliydim) Sınav salonundan çıktığımızda arkadaşlarım istenilen düzeyde kelimeyi yazmamamnın verdiği üzüntüyü taşıyorlardı bana sorduklarında verdiğim cevap karşısında hiç şaşırmadılar çünkü bilgisayar konusunda başarılı olduğumu zaten önceki konuşmalarımızdan biliyorlardı. Başarılı olduğum konusunda hemfikirdik(tabi o an için öyle olduğunu sanmışım) Sanmışım diyorum çünkü sınav bitip sonuçların saat 15:00 de ilan edileceği söylenmesine rağmen (nedendir bilinmez) 18:00 de açıklanmasına az bir süre kala o 2 arkadaşımın istedikleri düzeyde yazıyı yazamamış olmanın verdiği üzüntüden eser kalmamıştı neden se?? Sonuçlar açıklanıp 2 sininde kazandığını ve yüzlerinde en iyi 16 kişi içine girmiş olmanın (sözde) haklı gururunu taşıyarak içeri girdiklerini görünce hiç şasırmadım sadece ?BURASI TÜRKİYE ? Başlığı ile verilen ana haber bültenlerinin sunuluş biçiminin ne kadar haklı ve değişmez bir gerçek olduğu gerçeğini düşündüm o kadar?

En şeffaf ve adil olması gereken bir ADALET SINAVININ bile bu kadar edaletsizce yapılışı; yalnızca benim değil benim gibi orda bulunan 250 nin üzerinde sınav maduru adayın ve ailelerinin TÜRK ADALETİ ne; ne kadar güvenebilecekleri konusunda sanırım bir fikir vermiş olsa gerek diye düşünüyorum?

Gönderen: İşsiz