Resul Akay, Kamu Sen'in Genel Başkanı'ydı. Peş peşe bir dizi gelişme oldu.
Tatsızlıklar yaşandı. Kamu Sen'den ayrılmak zorunda kaldı. Kamu Sen'in Genel
Başkanlık Koltuğu'na Bircan Akyıldız oturdu. Resul Akay da yeni bir sendika
olan BASK'ı kurdu. Aradan yıllar geçti... Bircan Akyıldız, Kamu Sen Genel Başkanlığı'nın
ardından Resul Akay'ın ehliyetini de aldı!
***
Resul Akay, Ankara'dan Afyon'a gidiyordu... Kızını okula kaydettirecekti. Acelesi
vardı ve sürat yapıyordu. Afyon'a 60 kilometre kala radara yakalandı. Hız sınırını
aşmış, 120 kilometre sürat yapmıştı. Trafik polisleri çevirdiler:
- Evraklarınız lütfen. Resul Akay, evraklarını verdi ve beklemeye başladı.
Bir süre sonra polisler tekrar yanına geldiler:
- Sayın Başkan, bu ehliyet sizin üzerinize görünmüyor. Akay, şaşkın bir şekilde
sordu:
- Nasıl olur? Bu ehliyet bana ait. Yıllardı taşıyorum. Bana, ''Bu ehliyet sizin
değil'' diyen de çıkmadı.
Ardından ekledi:
- Peki kime ait görünüyor?
Polislerin verdiği cevapla adeta şok oldu:
- Ehliyet, Bircan Akyıldız'a ait görünüyor.
Önce, beyninden kaynar sular döküldü, ardından araçtan dışarıya fırladı: -
İmkânsız, olamaz, şaka yapıyorsunuz herhalde.
Polisler, şaka yapmadıklarını söylediler. Resul Akay'ı biraz ileride bekleyen
polis aracının yanına götürdüler. Bilgisayara ehliyetin numarasını verdiler.
''Başkanım, istersen kendin bak'' dediler. Resul Akay. bilgisayar ekranında
beliren bilgileri okumaya başladı: ''Dursun Ali oğlu, Karabük 1952 doğumlu Bircan
Akyıldız.'' İnanamadı, defalarca baktı. Herhalde, içinden şu duyguları geçirdi:
- Olacak iş değil. Bircan Akyıldız önce elimden Kamu Sen Genel Başkanlığı'nı,
şimdi de ehliyetimi aldı.
Polislere bir teklifte bulundu:
- Bir de benim kimlik bilgilerimle bilgisayara bakın.
Resul Akay'ın kimlik bilgileri bilgisayara yüklendi. Türkiye'de adına kayıtlı
bir ehliyet bulunmadığı cevabı ile karşılaşıldı.
Oysa, elinde bir ehliyet vardı. 1987'de Ankara'dan aldığı 405.044 numaralı
bu ehliyet Bircan Akyıldız adına kayıtlı görünüyordu. Normal şartlarda ''sahtecilikle''
suçlanabilirdi. Allah'tan polisler kendisini tanıdılar. ''Başkanım, sen Ankara'ya
gidince bu işi bir soruşturuver'' dediler. Sürat sınırını aştığı için hakkında
gerekli işlemi yapıp, ''İyi yolculuklar'' dilediler.
***
Resul Akay, önümüzdeki günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gidip, durumu soruşturacak. Ancak, nasıl bir tavır takınacağını kendisi de kara kara düşünüyor. Resul
Akay, bu garip tesadüfü ne şekilde anlatacak?
''Önce koltuk, sonra da ehliyet gitti'' mi diyecek?
Emin Pazarcı / Bugün