Genel Kurul, terörün finasmanını önleme tasarısını görüşüyor

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 06 Şubat 2013 18:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine başlandı.

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, okullarda madde bağımlılığı, AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu Gaziantep'e ''gazi'' unvanı verilmesinin yıl dönümü ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan dış ticaretle ilgili gündem dışı söz aldı.

Daha sonra Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine geçildi.

Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tasarının BM şemsiyesi altındaki Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) isteği üzerine hazırlandığını söyledi.

Düzenlemenin bu ayın sonuna kadar yapılmaması halinde Türkiye'nin üyeliğine son verileceği uyarısında bulunulduğunu anlatan Öztürk, FATF'nin Türkiye'den terörün finansmanının suç kapsamına alınmasını istediğini belirtti.

Tasarıya kaygıyla yaklaştıklarını dile getiren Öztürk, Türkiye'nin üyeliğinin sona ermesi halinde Türkiye'nin teröre destek veren ülkelerle aynı konuma düşeceğini ve bu durumun finans ve bankacılık sisteminin büyük yara almasına neden olacağını söyledi.

CHP'nin, terörle mücadelenin etkili ve önemli yöntemlerinden birini terörün finansmanının önlenmesi ve terörü besleyen gelir kaynaklarının kurutulması olduğuna inandığını belirten Öztürk, demokrasi, özgürlükler ve insan hakları adına çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Öztürk, tasarının, mal varlığının dondurulmasına ilişkin komisyon kurulmasını öngördüğünü anımsatarak, komisyona temel hak ve özgürlükler kapsamındaki mülkiyet hakkını kısıtlama yetkisi verildiğini söyledi. Adeta yargısal görev üstlenecek komisyon için objektiflik ve tarafsızlıkla çalışmasını sağlayacak kurallar getirilmediğini de savunan Öztürk, iktidara bağımlı yapı oluşturulduğunu öne sürdü.

Dondurulacak mal varlığının terörün finansmanında kullanılmış olması veya bu amaca özgülenmiş koşulları aranmadığını dile getiren Öztürk, ''Mal varlıkları dondurulan gerçek ve tüzel kişiler, tüm alacaklarıyla borçlarını da bu komisyona bildireceklerdir ki bu, mali vesayet oluşturmaktadır'' dedi.

Öztürk, yabancı ülkeden gelecek talebe göre yargıç kararı olmadan mal varlığının dondurulması kararı verilebilecek olmasının, yargının görev alanındaki konuların idari komisyon tarafından karara bağlanacak olmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etti.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de tasarıyı eleştirirken, sözlerine, ''Garabet tasarının adıyla başlıyor'' dedi.

''Terörizmin finansmanı'' ifadesinin kulak tırmalayıcı olduğunu ileri süren Önder, ''Terörizm, silahı baz alan düşünce sistematiği. Terörizmin finansmanı olmaz, terörün finansmanı olur. Kemalizmin finansmanı, feminizmin finansmanı gibi bir şey'' diye konuştu.

BM'nin terörün finansmanının önlenmesine ilişkin sözleşmesine Türkiye'nin PKK terörü açısından farklı açıklama getirdiğini anlatan Önder, sözleşmenin aynen kabul edilmesi halinde sorun olmayacağını söyledi. Türkiye'nin bu konuda Terörle Mücadele Kanunu'na atıf yaptığını ve bu yasa kapsamında yargılanan herkesi sürece dahil ettiğini savunan Önder, ''BM sözleşmesini tercüme edin, başına terörün finansmanı deyin, ilk imzayı BDP olarak biz atacağız'' dedi.

Önder, sözleşmenin İslamofobik reflekslerle hazırlandığını ifade ederek, bu nedenle komisyon aşamasında en çok değişiklik önergesini AK Parti'li milletvekillerinin verdiğini belirtti.

Mal varlığının dondurulması kararının yargıç teminatına bağlı olmadığına dikkati çeken Önder, ''Tasarı, iktidarların silahı olacak. Muhalif herkesin üzerinde sallanan kılıç işlevi görecek'' görüşünü dile getirdi.

Önder, tasarının, hayır kurumlarına şoför olarak giren bir kişi nedeniyle, bu kurumların mal varlıklarının dondurulmasına imkan tanıyacağını da savundu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Tasarısı'nın, insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında bir denge kurarak, terörle mücadelede Türkiye'nin elini güçlendirmeyi amaçladığını belirterek, ''Terörizmin finansmanıyla mücadele, terörizmle mücadelenin vazgeçilmez bir unsurunu oluşturuyor'' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor.

Tasarı üzerinde Hükümet adına söz alan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, BM Şartı uyarınca, Türkiye'de Güvenlik Konseyi'nin 1267 sayılı kararının uygulanmasının sağlanması, terörizmin finansmanına destek sağlayan kişi ve kuruluşların faaliyetlerine engel olunması amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla listeler yayınlandığını anımsattı.

Şimşek, bu kararlar doğrultusunda listelerde adı geçen kişilerin Türkiye'deki malvarlıklarının idari bir kararla dondurulduğunu belirterek, 2001'den beri, bu doğrultuda 14 Bakanlar Kurulu kararı çıkarıldığını bildirdi.

Bakanlar Kurulu'nun, BM tarafından terörü finanse ettiği gerekçesiyle listeye aldığı bir kişiye ait Türkiye'deki malvarlıklarının dondurulmasına ilişkin kararının, Danıştay nezdinde dava konusu yapıldığını belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yargılama sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 22 Şubat 2007'de BM anlaşmasının üye ülkelere getirdiği yükümlülükleri yerine getirmesi ve Güvenlik Konseyi'nce belirlenen zorlayıcı önlemlerin uygulamaya konulması konusunda Bakanlar Kurulu'nun yetkili olduğu gerekçesiyle, Bakanlar Kurulu kararının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

Günümüzde terörizmin finansmanıyla mücadele, terörizmle mücadelenin vazgeçilmez bir unsurunu oluşturmaktadır. Terörün finansmanıyla mücadele, klasik terörle mücadele yöntemlerinden oldukça farklıdır. Bu mücadelenin en önemli yönlerinden birisi de hukuksal araçlarla etkin mücadeledir. Hukuksal açıdan terörizmin finansmanının önlenmesinin iki yolu var: Birincisi ceza hukukuna ilişkin tedbirlerdir. Bu, maddi ceza hukukuna ilişkin eylemin bağımsız bir suç haline getirilmesi, ceza muhakemesine ilişkin koruma tedbirleri ve infaz hukukuna ilişkin düzenlemelerdir. Terörün finansmanının önlenmesinin ikinci yönü ise önleyici tedbirlerden oluşuyor.''

Şimşek, tasarıyla iki alanda düzenleme yapıldığını vurgulayarak, terörizmin finansmanı suçunun yeniden düzenlendiğini ifade etti. Şimşek, terörizmin finansmanı suçunu oluşturan eylemlerin kapsamının genişletildiğini, böylece bu suçun uluslararası sözleşmelere uyumlu hale getirildiğini kaydetti.

Tasarının getirdiği değişiklikler hakkında bilgi veren Şimşek, tasarıyla önemli müesseseler getirdiklerini belirtti. Şimşek, şunları söyledi:

''Bunlardan biri Bakanlar Kurulu, takdir yetkisine sahiptir. İkincisi, ülkemizin menfaatleri ile karşılık ilkesi dikkate alınacaktır. Son olarak o ülkeler, taleplerinin gerekçesini bildirmek zorundalar. Biz ülke olarak, zararlara karşı teminat talep edebileceğiz. Soruşturma 1 yıl içinde başlatılmazsa, bu dondurma kararı kaldırılabilecek. İdarenin her türlü eylemi, yargıya açıktır. Bu konuda da anayasaya aykırılık söz konusu değildir. Bu tasarı, insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında bir denge kurmak suretiyle terörle mücadeledeki ülkemizin elini güçlendirmeyi, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmenin gereğini yerine getirmeyi amaçlıyor.''

Daha sonra milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Şimşek, muhalefet milletvekillerinin dile getirdiği insan haklarıyla ilgili hassasiyetleri saygıyla karşıladıklarını söyledi.

Türkiye'de yaşayanların işlediği terör suçları açısından yürürlükteki Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu hükümlerinin geçerli olduğunun altını çizen Şimşek, bu suçlar açısından Malvarlığının Dondurulması Değerlendirme Komisyonu'nun yetkili olmadığına işaret etti.

Tasarının yasalaşması halinde tutuklu milletvekili Mehmet Haberal ya da başka Türk vatandaşlarının malvarlığının dondurulmasının da söz konusu olmadığını belirten Şimşek, Türkiye'de yerleşik olanlarla ilgili yabancı ülkelerden talep gelmesi halinde komisyonun Bakanlar Kurulu'na danışabileceğini ifade etti.

Mehmet Şimşek, terör örgütü PKK'nın finansman kaynaklarına ilişkin resmi ve kesin veri bulunmadığını belirtti.

Suriye'deki El Kaide unsurlarını kendilerinin de terörist olarak nitelediklerini anlatan Şimşek, ''Bu unsurlara özgürlük savaşçıları olarak bakmıyoruz, desteğimiz de söz konusu değil'' dedi.

Tasarının tümü üzerinde söz alan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, terörle mücadele yöntemlerinin gözden geçirilmesini isteyerek, terörle müzakereden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Günal, ''Bir sürü kanun çıkarırız ama çıkaracağımız başka bir kanunla taviz verirsek bunu yapamayız'' dedi.

Günal, tasarıyı gerekli gördüklerini ancak yeterli bulmadıklarını, belirli güvencelerin olmadığını belirtti. Günal, tasarının, terörün finansmanını önlemeye yönelik enstrümanlar vermediğini ifade etti.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, dünyada terörizmden en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini dile getirdi. Tunç, uluslararası işbirliği çerçevesinde çözüme katkıda bulunmak ve bütün dünyayı duyarlı olmaya çağırmak gerektiğini vurgulayarak, finans kaynakları kesilen terör örgütünün, uzun süre ayakta kalmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Tunç, BM Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Sözleşmesi'nin imzalandığı 1999'dan, AK Parti iktidarına kadar atılması gereken adımların atılmadığını belirterek, 2006'ya kadar mevzuatta terörizmin finansmanı suçunun bulunmadığını, daha sonra TCK'ya eklendiğini anımsattı.

Tunç, tasarının yasalaşmasıyla terörle mücadelede ellerine güçlü ve önemli bir imkan geçeceğini sözlerine ekledi.

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, tasarının, ''tavşana kaç, tazıya tut'' olduğunu ifade ederek, AK Parti'nin, ''oynayacağım ama yerim dar'' mazeretinin arkasına saklandığını öne sürdü.

Korkmaz, AK Parti'nin, terörizmin finansmanının ilacı olacak yasa taslağını yıllarca getirmediğini, kulaklarının üzerine yattığını, bu süre içinde kişinin yaşamını yitirdiğini savundu.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, maddelerine geçilmesi kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber