Geçenlerde arkadaşım Prof. Aydın Ayaydın, "Denetleyen kuruluş denetime
muhtaç mı?" adlı bir yazı yazmış. Okudum. Her zaman söylediğim ve yazdığım
bir cümleyi tekrarladım. Denetime açık olmayan kurum ve kuruluşlar, kendi içinden
çürümeye mahkumdurlar.
Denetim; bütün toplumlarda ciddi, şeffaf ve açık olmak durumundadır. Bizde,
denetlenmeyen veya denetleniyormuş gibi görünen kurum ve kuruluşlar var. Oralarda
sadece dikkatsizlik sonucunda veya tesadüfler sonucunda skandallar ortaya çıkmaktadır.
Son yaşadığımız
Kapıkule Gümrükleri'ndeki skandal bunun örneği.
Gümrük Müsteşarlığı'nın iç denetimi var, var ama denetimi açık ve şeffaf değil.
Sureta denetim yapılıyor görünümünde. Durum böyle olunca, teşkilat içeriden
çürümeye başlıyor.
Skandal büyüyor, çuvala sığmayarak taşıp ortalığa dökülüyor.
Sistem doğru çalışsa...
Aydın Ayaydın yazısında, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu' ndaki aksaklıkları
anlatmış. İleride, daha belirgin bir şekilde kurum içinde kurulmuş olan çıkar
ilişkilerini yazacakmış.
Bir kurum içerisinde hiyerarşik bir düzen bulunmalı; bu hiyerarşik düzen, o
kurumun açık, şeffaf ve denetimli çalışmasına engel olmamalıdır. Siyaset kurumunun
en büyük denetçisi halktır. Yargı yürütme üzerinde denetimi, şikayet sonucunda
veya müracaat halinde yapabiliyor. Ama sistem doğru çalışmıyor.
Sistem doğru çalışsa, ülkenin Başbakan'ı Yüce Divan' da yargılanmazdı. Sistem
doğru çalışsa, Kuvvet Komutanları yargı önünde olmazdı.
40 yıl devlet hizmetinde bulundum. Bundan ötürü ne bir soruşturma, ne de bir
yargılama yaşadım. Çünkü devletin çalışma biçimi ni çok iyi öğrenmiştim. Bu
sistemin gerektirdiği kurallara uyduğum için yargı önüne çıkmamı gerektiren
bir durum oluşmadı.
Bürokrasi hantallaşıyor
İdarede çalışan arkadaşlar devletin çalışma biçimini iyi bilmediklerinden bir
müddet sonra denetime takılıyorlar ve yargı önüne çıkmak durumunda kalıyorlar.
Bu cümleyi bir gün Sayın Ayaydın' a söylediğimde, bana "Ben de yargı huzuruna
çıkmadım" dedi.
Devletin sisteminin nasıl çalıştığını iyi bildiğimden, kendisine "Senin
yargıç önüne çıkman kaçınılmaz, bugün olmaz ise yarın çıkarsın"
dedim. Bir müddet sonra, değerli arkadaşım bana "Sen haklıymışsın"
dedi.
Bizde denetim müesseselerinde çalışan arkadaşlarımız çok genç, sayıları az,
idari tecrübeleri zayıf. Çok basit unsurlar için yargıya müracaat etme alışkanlıkları
var. Bu durumda bürokrasi hantallaşıyor.
Hantallaştıkça vatandaşın aklına başka çözümler geliyor.
Durumun düzeltilmesi için, denetim elemanlarını bir müddet yürütme organında
çalıştırmak çözüm olabilir.
ekrem pakdemrili/takvim