Türk Sağlık-Sen Genel Başanı Önder Kahveci Döner Sermayelerin ödenmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kahveci, "hastanelerimizin can damarı olan döner sermaye gelirleri bugün
itibariyle bir çok ilimizde, SSK, BAĞKUR, Emekli Sandığının, Sağlık Bakanlığı'na
bağlı hastanelere olan borçlarını ödememesi yüzünden kesilmiştir. Bugün itibariyle
yaklaşık olarak Türkiye genelinde 450 hastanemizde döner sermaye ödenmemektedir.
Genel bütçeden sağlığa ayrılan payın % 10'ların üzerinde olması gerekirken %
4,25'ler de kaldığı ülkemizde sağlık sektörünü ayakta tutan döner sermaye gelirlerinin
kesilmesi sağlık sistemi işleyemez duruma getirmiştir. Hastaneler elektrik,
su, yakacak, kira, tıbbi malzeme alımı ve sözleşmeli personel ücreti gibi sabit
masraflarını karşılayamaz duruma gelmiş, kapılarında alacaklılar, borç batağında
icralık olmaya mahkum edilmişlerdir." dedi.
Kahveci, 'Eğer bu borçlar kapatılıp döner sermaye gelirleri ödenmezse acil hastaların bile ameliyatları aksayacaktır. Ayrıca hastanelerin icralık olması nedeniyle hastane yöneticileri de sıkıntıya girerek mağdurken sanık durumuna düşeceklerdir. Çünkü mevzuat gereği icra gelen hastanelerin başhekim, başhekim yardımcıları ve ilgili diğer sorumluları hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla soruşturmalar, hatta davalar açılabilmektedir. Bu vahim tablonun bir diğer yüzü de döner sermayeden alacakları paylar aylardır ödenmeyen sağlık personelinin içine düştüğü durumdur. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bir genelgeyle döner sermaye gelirlerinin dağıtımında personel ödemelerinin öncelikli olduğu belirtilmiş , fakat bu genelgeye hiçbir zaman itibar edilmemiş, idareciler sağlık çalışanının hakkını taşeron firmalara dağıtmıştır. Yaşanan bu yönetim zafiyetinden dolayı sağlık personeli mağdur edilmiş, alacakları hep aksatılmıştır. Şu anda ise bu gelirlerden tamamen yoksun bırakılan ve bütçesini döner sermayeden aldığı paya göre ayarlayarak harcama yapan sağlık personeli kredi kartını borcunu, taksitlerini ödeyemez duruma gelmiş, Kurban bayramını borç içinde hüzünlü geçirmiştir. Sağlık personelinin yaşadığı ekonomik sıkıntı yüzünden iş verimi düşmüş, çalışan ortamında huzur kalmamıştır. Kısacası hacizler hem sağlık çalışanının hem de hastanelerin kapısına dayanmıştır.' sözlerine ekledi.
Kahveci, Sağlık sisteminde böylesine bir çöküş yaşanırken, kurtuluş ümidi
olarak döner sermaye gelirleri beklenirken, 2006 Bütçe Yasası'na, SSK, Bağ-Kur
ve yeşil kartlılar için "Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm sağlık kurum ve
kuruluşlarından 31.12.2005 tarihine kadar alınan tedavi hizmetlerinden bedeli
ödenmemiş olanların tamamının" silineceği yönünde bir hüküm konularak sosyal
güvenlik kurumlarının hastanelere olan 3,5 milyar YTL'lik borçlarının silindiğini
bildirdi.
Kanveci, Devletin işi karışmaz. Karışıyorsa orada bir yönetim boşluğu, zafiyet,
işini ciddiye almama ve koordinasyon eksikliği vardır. Kimse kusura bakmasın
bunun adı da devlet yönetimi, memleket idaresi değildir. İşi yürütemeyenler
koltuğu bırakıp gitmesini bilmeli, işe zulüm etmemesi gerektiğini savundu.
Kahveci Unakıtan'a seslendi: "Buradan Sayın Maliye Bakanına sesleniyoruz
Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyaçları, bizim için ön plandadır demekle işler yürümüyor.
Bunu yapacağınız icraatlarla ortaya koymanız gerekiyor. Sağlık çalışanlarının
hiç kimse kandıramaz. Oyunu bırakın. Bu işten vazgeçin. Sağlık çalışanlarının
hakkını ödeyin. Bir kalem hatası bahanesiyle 70 milyon insanımızın sağlık
hizmetine ipotek koymaya, sağlık çalışanlarını açlığa mahkum etmeye, icralarla
uğraştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur."