Öğretmenevleri ve Milli Eğitim Vakfı bir anlamda 12 Eylül'ün mirası. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam Paşa kurdu. Ve bugüne kadar geldiler.
Milli Eğitim Vakfı (MEV) deyip geçmeyin. Bugüne kadar çok önemli hizmetlere imza attı. 115 okul, 4 öğrenci yurdu, 4 öğretmenevi ve bir öğretmen lokali yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devretti. Ayrıca 360 öğretmenevi ile eğitim merkezi ve sosyal tesisin yapımı, onarımı ve donatımına katkıda bulundu. On binlerce okula Türk bayrağı, yüzlerce okula Atatürk büstü gönderdi; on binlerce öğrenciye de burs verdi.
MEV özel öğretim kurumları da kolejlerin ücretinin neredeyse
yarısına daha iyi eğitim olanakları sunarak model öğretim kurumları oldu. MEV'in
yaptıklarını bir bir yazmaya kalkarsak, bir hafta boyunca bu köşeyi onlara
ayırmamız gerekir ki, bu da olanaksız.
Şimdi bütün bunları niye anlatıyorum. Bugün MEV genel kurulu var. Yeni bir
yönetim seçecekler. Daha doğrusu, Bakan Çelik vakfa yeni bir yönetim dayatacak.
Tıpkı bir önceki genel kurulda olduğu gibi.
Milli Eğitim bakanları vakfın doğal başkanı. Kuruluşunda öyle düşünülmüş. Ama
sembolik olmaları gerekirken zaman zaman vakfı arka bahçe olarak kullanma
sevdasına kapılıyorlar. Belli ki onlarca trilyonluk bütçe iştahlarını
kabartıyor. Hele bir de ufukta seçim varsa!..
Bakan Çelik'in dayatmasıyla seçilen mevcut yönetim ve
bakanlık, bir önceki yönetim hakkında onlarca suç duyurusunda bulundu, onlarca
dava açtı. Sonuç, sıfır, elde var sıfır. Davaların pek çoğu ya adli makamlarca
reddedildi ya da beraatla sonuçlandı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Vakfı'ndan elini çekmelidir. Bugün de,
yarın da. Üniversitelerdeki tüm vakıfların, üniversite yönetimiyle olan organik
bağları sıfıra indirilirken, MEB'in hâlâ MEV yönetimini ele geçirme girişiminde
bulunmasını anlamak mümkün değil.
Tamam, MEB, MEV'i özgür bıraksın. Ama vakıf, bu işi kendisine meslek edinen vakıf ağalarının eline de kalmasın. Kim bu hizmeti en iyi şekilde verecekse onlar iş başına gelsin.
Eğer Milli Eğitim Vakfı bile objektif bir seçim yapamayıp ellerine verilen listelere oy atarak yöneticilerini seçiyorsa vay Türkiye'nin haline.
MEV'in bundan sonraki saygınlığı bugün yapacağı genel kurula bağlı. Siyasetçiler lütfen uzak dursun, yönetime de gerçekten hak edenler gelsin ki, vakıf 25 yıl sonra da hâlâ saygınlığını koruyarak ayakta kalabilsin.
abbas güçlü/milliyet