'Disiplin Affına' Dair, Servis Edilen Yazılar

Disiplin cezalarının affına dair anlaşma, sendikalar ile hükümet temsilcileri arasında, 2004 yılında yapılmıştı. Bu anlaşmada hem Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen hem de KESK'in imzaları da bulunmaktadır. Ancak 2004 yılından bu yana komisyondan geçen yasa tasarısı bir türlü Genel Kurulda göşülemedi. Tasarı, disiplin cezası alan 20 bin memuru ilgilendiriyor. Tasarının bir türlü genel kurula gelememesinin nedeni, Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu'nun Pazar günkü yazısında saklı...Devamı için başlığa tıklayın.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Haziran 2006 02:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Disiplin cezalarının dayanağı 657 sayılı Kanunun 125'inci maddesidir. Ancak bu maddede yer alan pek çok hususda müphemlik bulunmaktadır. Bu nedenle, disiplin cezası vermek çok kolaydır. Örneğin, Uyarma ve Kınama cezalarında, mahkeme yoluna dahi gidilememektedir.

Disiplin cezalarının müphemliği ve her siyasal iktidarın bu cezaları, bir susturma aracı olarak kullanmaları nedeniyle, siyasi iktidar değişikliklerinde disiplin affı çıkarılmaktadır.

İş başında olan AKP hükümeti de bu çerçevede, 2004 yılında, sendikalardan gelen bu öneriyi kabul etmiştir.

Ancak bu öneri 5 Haziran 2006 tarihi itibariyle halen Meclis'te görüşülememiştir. Bunun en önemli nedeni, af tasarısının "türban affı" olarak lanse edilmesidir.

Ancak, disiplin affı tasarısı 20 bin kişiyi ilgilendirmekte olup, bu tasarının "türban affı" olarak nitelendirilmesi, bu memurlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Zira "türban affı" olarak adlandırılabilecek bir parantez içine hapsedilen bir uygulamanın yasalaşma zemini bulması güç olduğu gibi, bu yasa tasarının görüşülmesi sırasında da yeni bir gerginlik çıkacaktır.

Bu nedenle, Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu'nun; içeriğini bilmediği, gelişmini bilmediği, kimleri ilgilendirdiğini bilmediği bir yasayı, "türban affı" parantezine alarak, alay etmesi kabul edilebilir değildir.

Evet, bu yasadan, 657 sayılı Kanunun 125/e bendine göre memuriyetten çıkarılma cezası alan başörtülü memurlar da faydalanacaktır. Ancak bu sayı 500 veya en abartılı tahminle 1000'i bulamayacak düzeyde bir rakamdır. Bu rakamlardan yola çıkarak, 2002 yılı başından bu yana, bu şekilde bir af yasasının çıkmasını bekleyen 20 bin memuru, biraz daha bekletmek kimseye faide getirmeyecektir.

Tasarının görüşüleceği bu hafta içinde, medya mensuplarının, kendilerine iletilen ve yeni bir gerginlik yaratacak bu şekildeki servis haberlerinin tuzağına düşmemeleri en büyük dileğimizdir.


İşte Vatan Gazetesi yazarı, Mustafa Mutlu'nun yazısı

Türban affını destekliyorum!

AKP, türban yüzünden disiplin cezası almış memurlar için af yasası çıkarmaya hazırlanıyor. Eğer "nitelikli çoğunluk", yani 330 "kabul" oyu bulunursa, bu yasa tasarısı önümüzdeki hafta içinde Meclis'te görüşülecek.

Biliyorsunuz; öğrenci affı dışında, her türlü af yasasına karşıyım...

Ama "türban yüzünden ceza almış memurların sicil affı"nı destekliyorum!

Onlara haksızlık yapıldığını düşünüyorum...

Durun; hemen kızmayın...

Evet; yasaları hiçe sayarak devlet dairelerinde türbanla çalışmakta ısrar eden ve bu yüzden geçmiş yıllarda disiplin cezası alan memurlar affedilmeli; çünkü bu yasa bugün birçok devlet dairesinde zaten uygulanmıyor!

Kadın memurlar; eğer görevleri halkla karşılaşmalarını gerektirmiyorsa, birçok kamu kurumunda rahatlıkla türbanını çıkarmadan çalışabiliyor.

Gidin; herhangi bir devlet hastanesinin "idari" servislerine bakın... Muhasebe görevlileri,

santral memureleri, satın almacılar, hatta başhekim sekreterleri bile türbanlı!

Belediyelere ve bunların şirketlerin bakın...

Bakanlıkların il müdürlüklerine bakın...

Harta "laikliğin kalesi" bazı üniversitelere bakın!

Türban özgürlüğünün, yasalar çiğnenerek nasıl hayat bulduğunu gözlerinizle görün.

Türban yasağının uygulanmasına karşı çıkan bir hükümet ve onun partisi, nasıl bugün türbanıyla çalışan kamu görevlilerine ses çıkarmıyorsa; elbette geçmişte bu yüzden ceza alanları da korumalı...

Hele hele; seçim sath-ı mahalline girildiği şu günlerde, bundan başka seçeneği de yok...

Çünkü iki gün sonra meydanlara gittiklerinde, sırf bu yüzden kendilerine oy verenler karşılarına dikilip, "Türban için bugüne kadar somut ne yaptınız?" diye soracaklar...

Onlar da; "İşte bunları, bunları yaptık!" diyebilmek için bugün bu affı çıkarmak zorunda...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber