Bin 155 TL'lik maaş zammı içeren kanun teklifi ve sonuçları

Kamuoyunda Torba Kanun olarak bilinen 6552 sayılı 'İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına DAİR Kanun' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu Kanunun memurlara neler getirdiklerini bütün yönleriyle daha önceki yazılarımızda izah ettiğimiz için tekrara girmeyeceğiz. Merak edenlerin önceki yazılarımıza bakmalarını öneririz. Bu yazımızda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için üye seçimi öncesinde Hakim ve Savcılara 1.155 TL tutarındaki maaş artışı öngören tartışmalı kanun teklifinin içeriğinden ve türevlerinden bahsedeceğiz.
Maaş artışı kimleri kapsıyor, nasıl hesaplanıyor ve hangi kesintiler yapılıyor?
Kanun teklifinin maaş artışını düzenleyen 9 uncu maddesinde şu ifadelere yer verilmiştir: 'Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay Birinci Başkanvekilleri, Danıştay Başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ve diğer hakim ve savcılara 15.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda (tutar olmalı) aylık ek tazminat ödenir. Bu Kanuna tabi olan hakim ve savcılardan Anayasa Mahkemesinde görev yapanlara ödenen aylık ek ödenek ve Uyuşmazlık Mahkemesinde görev yapanlara ödenen ödenek ile bu fıkrada belirlenen ek tazminattan yalnızca biri ve yüksek olanı ödenir.'
Bu maddeye yüzeysel olarak bakıldığında 15.000 * 0,076998 = 1.155 TL tutarındaki maaş artışı, sadece maddede belirtilen meslek mensuplarına ödenecek diye düşünülebilir. Halbuki bazı meslek mensuplarının da maaşları hakim ve savcıların maaşlarına uyarlanarak ödenmektedir. Bu bağlamda 6085 sayılı Sayıştay Kanununda belirtilen meslek mensupları da bu Kanunun 63 üncü maddesi gereğince yukarıda belirtilen artıştan faydalanacaktır.
Bu artıştan sadece binde 7,59 oranında damga vergisi kesilecektir.
Yapılacak bu maaş artışının, tetikleyici bir özellik taşıyacağını ve diğer memurlara da farklı oranlarda da olsa yapılmak zorunda olduğunu düşünüyoruz. Memurlara ödenmesi istenilen enflasyon farkının tartışıldığı bir ortamda hakim ve savcılara yapılacak bu artış, memurların haklı talebi haline gelen enflasyon farkını kaçınılmaz hale getirmiştir.
Maaş artışının gerekçesi ne kadar isabetli?
Maaş artışını düzenleyen maddenin gerekçesine bakıldığında rasyonel değerlendirmelerden oldukça uzak ifadeler olduğunu görüyoruz.
Gerekçede; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Devletin üç temel erkinden biri olan «Yargı»nın ana unsurunu hakim ve savcılar oluşturmaktadır. Kariyer meslek olması nedeniyle hakimlik ve savcılık mesleği, teorik ve pratik bakımdan yoğun bir bilgi birikimini gerektirmektedir. Hakim ve savcıların özlük haklarının, yüklendikleri görev ve sorumlulukla uyumlu hale getirilmesi; hem yargı organlarının verimliliğini artıracak, hem de daha yetkin ve donanımlı kişilerin hakimlik ve savcılık mesleğini tercih etmelerini sağlayacak, bu suretle yargılama faaliyetinin kalitesini artıracaktır.' ifadesini görüyoruz.
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN