Polis Vakfı'nın ardından TBMM Vakfı da, vakıflara sınırlama getiren yasa kapsamından çıkarılıyor.

Haber Giriş : 19 Şubat 2004 07:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Polis Vakfı'nın ardından TBMM Vakfı da, vakıflara sınırlama getiren yasa kapsamından çıkarılıyor.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, dernek ve vakıfların kamu kurum ve ve kuruluşlarıyla ilişkilerini düzenleyen yasanın kabul edilmesinin üzerinden yaklaşık bir ay geçtikten sonra, yasanın muafiyet tanıdığı vakıflar arasına TBMM Vakfının da girebilmesi amacıyla bir yasa teklifi hazırlayarak Başkanlığa sundu. Kısa süre önce de Türk polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı`nın kurulmasına ilişkin kanun teklifi TBMM`ye verilmiş ve komisyonda kabul edilerek Genel Kurul gündemine sunulmuştu.

Arınç hazırladığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Vakfı Kanunu teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Teklifinin gerekçesinde, Osmanlı saraylarının büyük bölümünün 3 Mart 1924`te TBMM`ye devredildiğini anımsattı. Halen TBMM`ye bağlı iki saray, 9 köşk ve kasır ile iki fabrika bulunduğunu anımsatan Arınç, 2004 yılı bütçesinde TBMM çatısı altında Milli Saraylar Dairesi Başkanlığına 28 trilyon 580 milyar lira ödenek ayrıldığını belirtti. TBMM Vakfı`nın 16 Şubat 1978`de Meclis Başkanı Cahit Karakaş tarafından kurulduğunu anımsatan Arınç, ``Vakfın, büyük hazinemiz ve kültür mirasımız olan saraylarımızın daha iyi korunması, bakım ve onarımlarının bilimsel esaslara göre yürütülmesi ve bu yapıların daha iyi tanınması açısından faaliyetleri büyük önem arz etmektedir`` dedi.

Arınç, TBMM`de 22 Ocak`ta kabul edilen Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun ile getirilen düzenlemeler dikkate alındığında, TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu sayesinde yürütülen görevlerin yerine getirilmesine olanak vermeyeceğini vurguladı. TBMM Başkanı Arınç, milli saray, köşk ve kasırların bakım, onarım ve restorasyonlarının yapılabilmesi amacıyla bu kanunun çıkartılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

22 Ocak`ta kabul edilen 5072 sayılı Kanunda, sadece kanunla kurulan vakıf veya derneklerin kamu kurum ve kuruluşlarının olanaklarından yararlanabileceği hükmü yer alıyordu.

Arınç`ın teklifinde, vakfın kurucusunun TBMM Başkanı olduğu, vakfın faaliyetlerini TBMM Başkanı tarafından tahsis edilen mekânlarda herhangi bir kira ve ücret ödemeden yürüteceği ve vakıf senedinin Türk Medenî Kanun hükümlerine göre TBMM Başkanı'nca hazırlanacağı hükümleri yer alıyor. Vakfın gelirlerinin millî saray ve köşklerden sağlanan gezi ücreti, vakıf işletme ve iştirakleri gelirleri ile yapılacak bağışlardan oluşacağı belirtilen teklifte, TBMM Vakfı`na yapılacak bağış ve yardımlardan kurumlar ve gelir vergisi matrahından indirileceği ifade edildi. Teklifte ayrıca, bu tarihe kadar TBMM Vakfı ve Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara diğer kanunlar ile getirilen vergi, resim, harç, muafiyet ve istisnalardan da aynen yararlanacağı hükmü de yer alıyor.

Ancak teklifin Geçici 2`nci maddesinde yer alan TBMM Vakfı ile ilgili şu hüküm dikkat çekici bulundu:
``Bu kanun ile yapılan düzenlemeler sebebiyle hükmî şahsiyeti son bulan TBMM Vakfı'nda ücret karşılığı istihdam edilen personelin görevi sona erer.
Ancak, bu Kanun ile kurulan TBMM Vakfı tarafından görevi sona eren personelden bir ay içinde başvuruda bulunan ve hizmetine ihtiyaç duyulanların sözleşmeleri, kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle yenilenir.``

netgazete

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber