Bozdağ'dan DHKP-C açıklaması

Eski Adalet Bakanı AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, DHKP-C'nin Berkin Elvan dosyasının aydınlatılmasını istemediğini söyledi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 06 Nisan 2015 22:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bozdağ'dan DHKP-C açıklaması

Eski Adalet Bakanı AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, "Söz Bitmeden" programının konuğu oldu. Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesiyle ilgili terör örgütü DHKP-C'nin Berkin Elvan dosyasının aydınlatılmasını istemediğini söyledi. Bekir Bozdağ, Balyoz davasındaki beraat kararı için de, "eğer bir mahkeme müebbet verip, başka mahkeme beraat veriyorsa burada bir yanlışlık var" ifadelerini kullandı.

Elif Çakır'ın sunduğu ÜLKE TV'de yayınlanan "Söz Bitmeden" programına Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuk oldu. Bozdağ programda önce her genel seçim öncesinde oynanan oyunlara dikkat çekti. Bozdağ şöyle konuştu; "Türkiye'nin istikrarından rahatsız olan kesimler var. Komşularımız Irak'ta, Suriye'de savaş var. Yunanistan'da ekonomik kriz var. Fakat bizde istikrar sürüyor. Devam eden terörün çözümüne ilişkin süreçte ilerliyor. Türkiye'deki yaşanan Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimlerinin hedefinde ve tüm saldırıların hepsinin hedefinde AK Parti var. Türkiye'nin iyi yönetilmesinden rahatsız olan çevreler, bir masanın etrafına oturup anlaşarak değil ama ekonomik krizler yeniden ortaya çıksın, istikrar bozulsun diye saldırı gerçekleştiriyor. 2007 seçimlerine giderken de yine kargaşa vardı. Cumhuriyet mitingleri, Danıştay saldırıları 27 Nisan yaşandı. Her seçim öncesinde milletin hür iradesini yasaklamak için kirli oyun oynanıyor ne yazık ki!.."

'DHKP-C TAŞERON BİR ÖRGÜTTÜR'

İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nda Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesini de değerlendiren Bekir Bozdağ, eylemi gerçekleştiren DHKP-C'nin taşeron bir örgüt olduğunu vurguladı. Bozdağ; "Bu terörist faaliyetleri milletin iradesine ipotek koymak için yapılan proje olarak görüyorum. Terör örgütlerinin tamamı taşeron örgütlerdir. Ağa babaları talimatı veriyor, bunlarda uyguluyor. DHKP-C de taşeron bir örgüttür. Savcının şehit edilmesiyle ilgili konu tüm detaylarıyla araştırılıyor. Her soruya doğru cevap verme konusunda detaylı bir çalışma yürütülüyor. Gerek MİT gerek emniyet istihbarat Türkiye'nin huzuru için kendilerine verilen görevleri yerine getiriyor. Dün de istihbarat teşkilatlarımız vardı ama terör örgütleri yine vardı. Bazı eylemler olabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir istihbarat örgütü vardır ve vazifesini en iyi şekilde yapmaktadır." dedi.

'DHKP-C BERKİN ELVAN DOSYASININ AYDINLATILMASINI İSTEMEDİ'

Şehit Savcı Kiraz'ın Berkin Elvan dosyasını çok iyi soruşturduğunu söyleyen Bozdağ, DHKP-C bu dosyanın aydınlatılmasını istemedi yorumunu yaptı. Bozdağ; "Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Berkin Elvan dosyasını ciddi soruşturmuş ve dosyayı belli bir noktaya da getirmişti. Şehit Savcımız üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Terör örgütü bu dosyanın aydınlatılmasını istediğini zannetmiyorum. Gezi olaylarında DHKP-c'nin büyük rol oynadığını görüyoruz. Gezi ve başka olayların en büyük aktörü DHKP-C'dir. Türkiye'nin sokaklarını terörize etmeyi amaçlamışlardır. DHKP-C terör örgütü, bu milletin çocuklarını ölmeye ve öldürmeye ikna ediyor. Sabancı Center'da çok değerli iş adamı Özdemir Sabancı'yı şehit ettiler. Bu cinayet ile kim nasıl menfaat sağladı? Terör bir eylem yaptığı zaman insanlar perdenin arkasını fazla aralamıyor. Taşeron örgütler, sipariş eylemler yaptığını da görüyoruz. Türkiye'yi zayıflatmak ve huzurunu bozmak için her türlü saldırıyı yapıyorlar." şeklinde konuştu.

'GÜVENLİK OLDUĞUNDA HAKİM DE, SAVCI DA, AVUKAT DA, MİLLETVEKİLİ DE ARANIR'

Avukatların adliye saraylarına girişteki imtiyazlarına da değinen Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 25. Dönemde yasal düzenleme yapılacağını vurguladı. Bozdağ; "Avukatların adliyeye girişleriyle ilgili yapılan düzenlemeler savunmayı güçlendirmek için yapılmıştır. Güvenlik nedeniyle herkes aranabilir bana göre. Hakim de aranır, savcı da aranır, avukat da aranır, milletvekili de aranır. Bir AVM'ye girerken avukat aranmaz diye bir kurul var mı? İnsanların güvenliği için aranıyorsun. Güvenlik söz konusu olduğunda herkes aranmalıdır. Bununla ilgili adalet bakanlığı yasal düzenleme için çalışma yapıyor. 25. Dönemde bununla ilgili yasal düzenleme çıkacak." dedi.

'GEZİ'DE CAMİİYE YAPILAN SALDIRI BİLİNÇLİ BİR SALDIRIYDI'

Gezi parkı eylemlerini de programda değerlendiren Eski Adalet bakanı Bekir Bozdağ, milletin basiretinin provokasyonu önlediğini söyledi. Bozdağ şu ifadeleri kullandı; "Hatırlayın Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul'da bir camiinin içine zorla girdiler. Bira kutuları caminin içinde bulundu. Camii de, sarhoş olanlar vardı. Resmen orada camiinin temsil ettiği değerlere hakaret edildi. Gezi de Bu dolmabahçe'de camiye yapılan saldırı bilinçli bir saldırıydı. İnsanları sokağa dökmek için yaptılar. Ama millet bu oyuna gelmedi. O işi planlayanlara milletimizin basireti bu provokasyonu önlemiştir."

'ORTALIK KARIŞSIN DİYE ÇALIŞAN EMNİYET GÖREVLİLERİNİ GÖRDÜK'

Emniyette ki paralel yapılanmaya yönelik atılan adımlara getirilen eleştirilere de cevap veren Bekir Bozdağ, bir kısım emniyet görevlilerinin ortalık karışsın diye çalıştığını ifade etti. Bozdağ; "Emniyette ciddi değişimler oldu. 'Emniyet güçlerinden teröristleri tanıyanları aldınız bu yüzden saldırılar yaşanıyor' diyenler var. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim emniyet teşkilatımızın görev yapan insanlar canı pahasına görev yapıyor. Görevden alınanlar görevini yapıyordu da, göreve getirenler görevini yapmıyor mu? Herhangi bir emniyet görevlisi burada terör olsun diye düşünebilir mi? Ama bir kısım emniyet görevlilerinin ortalık karışsın diye başka başka işler yaptığını gördük." dedi.

'PENSİLVANYA'DAN TALİMAT ALAN HAKİM O CÜBBEYLE ORADA OTURMAMALI'

Yargı'daki paralel yapılanmaya yönelik önemli açıklamalar da da bulunan Bekir Bozdağ, bir kısım paralel yapı mensubunun hala yargıda olduğunu belirtti. Bozdağ şu ifadeleri kullandı; "Kanunu çıkartabilirsiniz ama iş gelip dönüp dolaşıp uygulayıcıya geliyor. Anayasaya uygun hareket ediyor mu? Karar vericiler. Önemli olan bu... Buna uygun hareket etmeyip, paralel yapıya bağlı hareket ediyorsa bu olmaz. Yargı'nın içinde azınlıkta olsa bir kısım paralel yapıya bağlı olanlar var. Hukukun dışına çıkan kim olursa olsun gerekli cezalar verilir. Hukuku başka bir amacın kılıcına dönüştüren varsa kendisi mutlaka hukukla tanıştırılır. Geçtiğimiz günlerde Urfa'da ağır ceza ile ilgili yetkisi olmadığı halde bir hakim karar verdi. Oysaki yetkisi yok. Burada hukukun dışına çıkılmıştır. Bunun gereği yapılacaktır. Pensilvanya'dan talimatla bir hakim veriyorsa o hakim o cübbeyle orada oturamamalı. Çünkü sen bağımsız değilsin."

'HSYK SEÇİM SİSTEMİ MUTLAKA DEĞİŞMELİ'

Programda HSYK'nın seçim sistemini de eleştiren Bekir Bozdağ şöyle konuştu; "HSYK seçim sistemi mutlaka değişmelidir. HSYK kanunu değiştirirken, siyasi partilerin grup başkan vekillerini ziyaret etmiştim. Fakat talebimize destek vermedi diğer partiler. Çünkü HSYK seçim sistemi gösterdi bu usül devam ederse hakim ve savcılar arasında kutuplaşmalar, ayrışmalar devam edecektir. O nedenle bu sistemi derhal kaldırmamız gerekiyor. Yeni dönemde yeni Anayasa içinde HSYK'nın seçim usülünün değişmesi gerektiğine yürekten inanıyorum."

'BALYOZ'DA İKİ FARKLI MAHKEMEDEN MÜEBBET VE BERAAT ÇIKIYORSA BURADA YANLIŞ VAR'

Balyoz Davası'ndaki beraat kararını da değerlendiren Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, iki farklı mahkemenin biri müebbet diğeri beraat veriyorsa burada yanlışlık olduğunu ifade etti. Bekir Bozdağ; "Balyoz Türkiye'de en çok tartışılan davalardan bir tanesi... Yargılama Silivri'de devam etti ama esas yargılama Meclis'te, medyada, sokakta yapıldı. Asıl tartışılması gereken unsurlar yeteri kadar tartışılamadı. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar burada çok önemlidir. Tüm bunlar işin başında yapılmış olsaydı bu kadar tartışma olmazdı. Mahkemeler insanların kurtulma ihtimali varsa bunu kesinlikle araştırmalı. Görmezden gelmemeli. Mahkemenin gerekçeli kararının aylarca yapılamaması bile bize çok şey anlatıyor. Şimdi ki mahkeme toptan hepsi 'suçsuz' dedi. Bir mahkemenin ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verdiği birine, başka mahkeme beraat kararı veriyorsa burada yanlış vardır. Ya ilk mahkeme yanlış karar verdi, ya da son mahkeme yanlış karar verdi. Deliller iki farklı heyet tarafından nasıl yüzde yüz birbirinin zıttı olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin oturup, buna kafa yorması gerekir. Adalet mutlaka yerini bulur er veya geç. Adaletin terazisi gecikebilir ama şaşmaz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber