Ahmet Hakan'dan Abdullah Gül'e şok suçlama

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun, Ahmet Sever'in kitabını tersten okudu.... İşte o yazı
Abdullah Gül hiç kusura bakmasın ama
ABDULLAH Gül'le ilgili kitabın özetini üç maddede veriyorum:
- BİR: Demokrasiden uzaklaşıldı, cepheleşme tehlikeli boyutlara ulaştı, özgürlükler
kısıtlandı. Abdullah Gül olarak ben hep "Bu gidiş iyi değil" dedim.
- İKİ: Elimden geleni yaptım. Düzeltmeye çalıştım. Uyarmak için çırpındım. Bazı
konularda etkili oldum, bazı konularda etkili olamadım.
- ÜÇ: Ben Tayyip Erdoğan gibi değilim. Ben başkayım. Ben daha demokratım. Eğer
fırsat verilirse... Bundan sonra Erdoğan'a karşı daha dişli olurum.
*
Kusura bakmasın ama Abdullah Gül'e söylenmesi gerekenler şunlardır:
*
- "Türkiye'nin gidişi iyi değil" dediğiniz zamanlarda siz ülkenin
bir numaralı koltuğunda oturuyordunuz.
- Eğer gerçekten de samimi olarak elinizden geleni yaptıysanız... Kusura bakmayın
ama çok beceriksizsiniz. Çünkü her şey size rağmen oluverdi.
- Yedi yıl bir numaralı koltukta oturacaksınız ve Türkiye'nin geleceğini karartacak
gelişmeler karşısında fark yaratmayı beceremeyeceksiniz. Bu mudur yani?
- Bu denli başarısız bir siyasetçinin, bugün doğan boşluktan yararlanarak "Türkiye'nin
panzehiri benim" diye mektup yazmaya hakkı var mı?
- Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamı, Türkiye'nin geleceğinin karartıldığı günlerde
en etkili şekilde kullanamamış bir siyasinin, bundan sonra geleceği makamları
etkili bir şekilde kullanacağının garantisi var mı?
- Dört bakan Yüce Divan'dan kaçırılırken... Cumhurbaşkanı olarak "Bu olmaz"
diye haykırdınız mı? Cumhurbaşkanı iken yapmadığınız şeyi, başbakanken yapacağınızın
garantisi var mı?
- Hem Cumhurbaşkanlığı gibi mühim bir görev ifa edeceksiniz... Hem de gelişmelerin
hiçbirinin önüne geçemeyeceksiniz. Hani nerede başarı?
- Hiçbir risk almayacaksınız... Armudun pişmesini bekleyeceksiniz... İdare-i
maslahat yapacaksınız... Boşluğu görünce de "Türkiye'nin umudu o adam değil
benim" diye topluma mesaj sarkıtacaksınız.
*
Ben kitabı böyle okudum.
Ve bu durum hiç hoşuma gitmedi.
*
Abdullah Gül, keşke Ahmet Sever'den...
"Yapamadım, beceremedim, başaramadım, risk alamadım, haykıramadım, durduramadım,
etkili olamadım, çekindim, ürktüm" falan diye bir özeleştiri kitabı yazmasını
talep etseydi.
Su gibi okur, öper, sarıp sarmalar, kütüphane rafının en üst katına koyardım.