Kontakt dermatitlerin önemli deri problemleri arasında

Dermatoloji Uzmanı Uzman Dr. Fulya Tezel, çocuklarda oluşan cilt sorunlarına dikkat çekerek önerilerde bulundu.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 27 Eylül 2015 20:01, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Kontakt dermatitlerin önemli deri problemleri arasında

Kontakt dermatitlerin çocukluk döneminin önemli deri problemleri arasında yer aldığını kaydeden Tezel, "Özellikle sonbahar dönemi başlamasıyla okulların açılması ve çocukların evin dışında oynamaya başlaması ile halk arasında bitki yanığı denilen fito dermatitler ve fitofotodermatitler sıklıkla görülmeye başlamaktadır. Çocuklarda kontakt dermatit sıklığı her geçen gün artmaktadır. Yine alerji sebebini öğrenmek için yapılan yama testi uygulama sıklığının artmasıyla birçok yeni alerjen tanımlanmıştır. Alerjik kontakt dermatit, alerjen madde ile daha önce duyarlanmış kişinin aynı madde ile sonraki temaslarında ortaya çıkan doku yanıtıdır. Çocuklar en sık kaşıntıdan şikayetçi olur. Kaşıntı nedeniyle çocuğun günlük aktiviteleri olumsuz yönde etkilenir. Derse konsantre olamama, kaşıntının neden olduğu uykusuzluk nedeniyle gün içerisinde huzursuzluk uyku hali oluşur. Klinik görünüm çocuğun alerjiye neden olan maddeyle temas süresi, temas ettiği bölge, kişinin yapısına göre değişiklik gösterir. Çocukluk döneminde bu çeşit alerjiler en sık yüz, el, ayak ve bacaklara yerleşmektedir" diye konuştu.

Nikel alerjisinin de çocukluk döneminde sıkça görülmekte olduğunu kaydeden Dermatoloji Uzmanı Uzman Dr. Fulya Tezel, şöyle konuştu:

"Ülkemizde erken çocukluk döneminde kulağın deldirilmesi ve küpe takılması kız çocuklarında sıkça görülen bir durumdur. Bu da nikel alerjisinin görülme yaşının erken çocukluk dönemine inmesine olanak vermektedir. Tabi ki nikel sadece takılarda bulunmamaktadır. Nikel alerjisine katkıda bulunan diğer az bilinen nikel kaynakları ise kozmetikler ve temizleyici ajanlardır. Bu nedenle de çocukluk döneminde nikel içeriği az olan ürünlerin kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır. Çocuklarda bir diğer alerji sebebi de neomisin sülfat denilen deriye sürülen bir çeşit antibiyotikli kremde bulunan maddedir. Neomisin topikal antibiyotiktir ve aynı zamanda reçetesiz ürünlerde de yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Parafenilen diamin çocuklarda erken çocukluk döneminde genellikle geçici dövmelerde bulunmaktadır. Geçici dövme uygulamalarının son yıllarda yaygınlaşması da parafenilen diaminin bu yaş grubunda beklenenden fazla reaksiyona neden olmasını açıklamaktadır. Parafenilen diamin geçici dövmelerde rengin daha koyu olmasının sağlanması amacıyla kullanılmaktadır. Çocukluk döneminde bu tarz kaşıntılı lezyonları olan hastaların mutlaka dermatoloji uzmanı tarafından muayenesinin yapılması ve gerekli durumlarda yama testi yaptırılabileceği unutulmamalıdır. Atopik dermatit, sıklıkla atopik hastalık öyküsü olan ailelerde ortaya çıkan, alevlenme ve iyileşme dönemleriyle kendini gösteren, kaşıntılı bir hastalıktır. Bu hastalıkta; genetik zemin, kişisel etmenler çevresel, metabolik, allerjenler, deri bariyerinde bozulma gibi faktörler rol oynar. Atopik dermatit, çocukların tüm fiziksel ve sosyal gelişimlerini etkileyen, ailesel düzeyde sorunlar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalığın ana bulgusu olan ve sonbahar, kış dönemi başlamasıyla deri kuruluğunun başlaması ve zaten doğasında kuruluk olan bu hastalığı iyce alevlendirmektedir. Bu hastalıkta kaşıntı ana bulgudur ve çocuk kaşıdıkça derisinin bariyer fonksiyonu bozulur ve bir kısır döngü oluşur. Uyku bozuklukları, okul performansında düşüklük, davranış problemleri, stres, anksiyete, diğer çocuklar tarafından dışlanma, spor ve sosyal etkinliklere katılımın çok az olması gibi bir dizi psikososyal sorun, çocuk ve ailesi için büyük güçlükler yaratabilir. Atopik dermatit hastalığının erken tanı konması ve deriye uygun nemlendiricilerin kullanılması bu dönemde hastalıklarda olan alevlenmeleri azaltmakta ve çocukların sosyal yaşamlarını daha az etkilemesini sağlayabilir."

Yine okulların açılmasıyla çocuklarda sık görülen iyi huylu, kendiliğinden iyileşen ve molluskum kontagiosum denen bulaşıcı deri hastalığının da görülme sıklığının arttığını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Uzman Dr. Fulya Tezel, şöyle konuştu:

"Bulaşma enfekte kişilerden doğrudan temasla ya da kişinin kendi kendine enfeksiyonu yaymasıyla olur. Yüzme havuzlarında bulaşabileceği düşünülmektedir. Hastalık kendini deri renginde, 1-8 mm çaplarında, sert, balmumu gibi yüzeyleri olan, kubbemsi, göbekli, inci gibi kabarıklıklarla belli eder. Yine okulların açılmasıyla birlikte çocukluk çağında en sık rastlanan mantar enfeksiyonu olan tinea capitiste görülebilmektedir. Bu hastalıkta mantar saçlardaki kıl follikülü ve saçlı deriyi tutar ve saç kaybına sebep olur. Ergenlik dönemi öncesi çocuklarda sık görülür. Kalıcı saç kaybı olmadan hastalığın erken tedavi yapılması çok önemlidir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber