İkinci rapor Baraj'da da boğulanları suçladı!

Meriç Tafolar

Siirt Botan Çayı üzerindeki Alkumru Barajı'nda Ağustos 2014'te meydana gelen ani yükselme sonucunda 6 kişinin yaşamını yitirdiği facianın ardından, barajı işleten şirketin talebi üzerine ikinci bir bilirkişi raporu istendiği ve bu bilirkişi raporunun faciada yaşamını yitirenlerin aleyhine olduğu ortaya çıktı. Milliyet'in ulaştığı ikinci bilirkişi raporunda, "Kazanın asıl sebebi; Botan çayı üzerindeki Alkumru Barajı ve Kirazlık Barajı bulunması ve bu barajların 21 Haziran 2012'den itibaren elektrik üretimine başlandığı ve hemen hemen her gün belirli saatlerde genellikle puant saatlerinde elektrik üretimi yapıldığı, bu nedenle Botan Çay yatağına iki ünite çalıştığında saniyede toplam 176 metreküp su bırakıldığı, Botan Çayı kenarında yaklaşık 500 metre aralıklarla, 'Suyun Ani Yükselmesinden Dolayı Suya Girmek Yaklaşmak Tehlikeli ve Yasaktır' ikaz levhalarının ve ayrı Alkumru Barajı'nda ünitelerin elektrik üretimine geçmeden önce siren sisteminin olmasına rağmen, Botan Çayı üzerinde oluşan adacıklarda sağlık ve güvenlik bilincinin oluşmamış olması ve piknik yapmak istenmesidir" denildi.

'Halkın bilmemesi mümkün değil'

Raporda, Türkiye'de ilk kez söz konusu barajda siren ve ışık ile uyarıda bulunulduğu ve siren sisteminin çalıştığı belirtilirken, "Alkumru Barajı ile Kirazlık Regülatörü 21 Haziran 2012'den itibaren elektrik üretimine başladığı ve hemen hemen her gün belirli saatlerde genellikle puant saatlerinde elektrik üretimi yapıldığı, bu nedenle de Botan Çayı'na bırakılan suyun geniş yerlerde 10-15 metre dik ve dar yerlerde 3-5 metre yükseldiği, arazinin yapısı nedeniyle su akış hızının fazla olduğu tartışmasızdır. Alkumru Barajı'nın iki yılı aşkın çalıştığı dikkate alındığında Botan Çayı'ndaki su debisi ve su akış hızının değişimlerinin çevre halkı tarafından bilinmemesi mümkün değildir" denildi. Raporda, şunlar kaydedildi:

'Çay ortasında piknik yaptılar'

"Ölenlerden Sena Nur Parlaküşer 10, Betül Parlaküşer 8, Şevval Parlaküşer 6 yaşındadır. Yüzme bilmeleri söz konusu değildir. Botan Çayı'nda su akış hızının hemen her gün değişiklik göstererek tehlikeli olduğunu bilmelerine rağmen, çayın ortasında oluşan adacıklarda piknik yapmaları kendilerinden beklenen dikkat ve özeni göstermedikleri, çay kenarında bulunan ikaz levhalarını ve siren sesini göz ardı ederek olayın meydana gelmesinde, maktuller Sena Nur, Betül ve Şevval dışındaki piknik yapanların kusuru bulunmaktadır."

Raporda, şüphelilerden Ahmet Faruk Hatipoğlu, Niyazi Gür, Mehmet Temelli ve Fahri Selki'nin, "talimatlar doğrultusunda sadece üniteyi devreye almakla ve devre dışı bırakmakla mükellef" oldukları, ünitenin devreye girmesi ve devreden çıkmasının otomatik olması nedeniyle, türbinden bırakılan suyun miktarı gibi bir olayda müdahil olmadıkları ileri sürüldü.

Raporda, olayda yaşamını yitiren Ahmet Tente ve Osman Parlaküşer ile, yaralılar Emine Kunduracıoğlu, Leyla Tente, Sabriye Tente, Beşire Tente, Yunus Emre Öztaş, Ebru Olgun, Gönül Olgun, Ercan Olgun, Doğan Güleç, Kerime Parlaküşer ve Recep Tente'nin "asli kusurlu" olduğu belirtildi.

Puant saat kurbanı oldular

Kazanın hemen ardından Siirt'te incelemelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ikinci bilirkişi raporuna ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, "Bilirkişi raporunun vardığı kanaat felaket. Olay olduktan bir gün sonra ordaydık, sireni çaldırdık ve siren sesi duyulmuyordu. 1. bilirkişi hem devleti hem barajın sahiplerini sorumlu tutmuştu. İkinci bilirkişi ise 6-8-10 yaşında kızların babalarını, 'yazıları gördünüz ama piknik yaptınız' diye sorumlu tutmuş. İkinci bilirkişiyi talep eden LİMAK. Çocuklar, puant saatlerde elektrik satmanın kurbanı oldu. Ölenleri sorumlu tutanları kamu vicdanı affetmez" dedi.