Dursun Çiçek: PKK'yı da IŞİD'i de FETÖ yönetiyor
Dursun Çiçek: Şimdi anlıyoruz ki; PKK'yı da, IŞİD'i de yöneten FETÖ'nün militanları. FETÖ bunların eğitimli kesimi, üst aklı.

Nil SOYSAL / İSTANBUL
CHP İstanbul Milletvekili Çiçek, "FETÖ, PKK ve IŞİD işbirliği içinde. En tepede
ise Amerika var" dedi Çiçek, "Geleceğimiz ve çocuklarımız için bu virüsü
devletten ayıklamamız gerekiyor" vurgusu yaptı.
Silivri Cezaevi'nden çıktığından bu yana Dursun Çiçek'le her buluşmamızda paralel yapıyı ve kumpası konuştuk. 15 Temmuz öncesindeki son buluşmamızda; "Türkiye'de devlette, sosyal hayatta cemaat örgütlenmesi yok diyen ya şantaj altındadır, ya da satılmıştır! Cemaat bu ülkede 35 yıldır devleti ele geçirmeye çalışıyor" demiş ve eklemişti: "Cemaatçiler darbeden yargılanmalı." Şimdi ise; 15 Temmuz'da FETÖ'nün suçüstü yakalandığını söylüyor Çiçek... Ve ilk defa umutlu konuşuyor...
SUÇÜSTÜ YAKALANDILAR
- 15 Temmuz'da köprü darbecilerce kesildiğinde yorumunuz ne oldu?
O gün eşimle birlikte kendi arabamızla Ankara'dan İstanbul'a geldik. Saat 18.00
gibi köprüyü geçip, Levent'e varmıştık. Köprüdeki o resmi gördükten sonra hemen
"Bu Fethullah Gülen Cemaati'nin darbe teşebbüsü" dedim. Sonrasında da zaten
olaylar Türkiye'nin her tarafında gelişti. O süreçte Harp Akademileri'nde lojmandaydık
biz. Oranın özellikle bizim için tehlikeli olacağını düşünerek, kızım ve aynı
zamanda avukatım olan İrem Çiçek'in evine geçtik ve gelişmeleri oradan takip
ettik.
- 15 Temmuz öncesinde TSK içindeki FETÖ'cülerin darbe yapamayacağını söylemiştiniz. Şaşırdınız mı?
Bu olağan bir kalkışma değil bir defa. Bunlar tespit edilmişti. Kalkışmadan
1 hafta önce bunların içinde yer alan sınıf arkadaşımla davet üzerine görüştüm.
Listelerin açıklandığını, Askeri Şura'da 600 küsur askerin atılacağını, ya da
emekli edileceğini, sonra da darbe teşebbüsünden tutuklanıp, hesap vereceklerini
benimle paylaştı. Dolayısıyla bu kalkışmayı yapmasalardı da yine FETÖ ve darbe
teşebbüsünden yargılanacaklardı. Örgüt o gece suçüstü yakalandı.
BUNLAR ROBOT GİBİLER
- Tehdidin tam olarak geçmediğini biliyoruz. Tam temizlik mümkün olabilecek
mi?
Normal insanlarla bu örgütün militanlarını mukayese etmemek lazım. Meclis'i
bombalayan pilotu düşünün! Görev veriliyor, TBMM'yi bombalıyor! Bunu ancak robotlar
yapar. Biraz duygusu olan, Cumhuriyete ve insanlık değerlerine bağlı olan bir
kişi yapmaz. Kendi halkına ateş ediyor. Türk Ordusu bunu yapmaz. Mustafa Kemal'in
askeri bunu yapmaz. Dolayısıyla bunlar beyinlerine çip yerleştirilmiş robotlar.
Hepsinin beyinleri yıkanmış. İmam ne derse, sorgulamadan yerine getiriyorlar.
Tehlikeli olmalarının temelinde de bu var. Tabii bunların ayıklanması zaman
alacak. Sonuçta 40 yıldır devlete sızmış bir örgüt bu. Ama hiç kimsenin şüphesi
olmasın; mutlaka bu devlet bunları ayıklayacak. Siyasi iktidarın da bunlardan
ders aldığını görüyoruz. Artık herkesin aklını başına alması lazım. Büyük bir
iç savaşın eşiğinden döndük. Eğer bunlar yönetimi ele geçirseydi, darbe başarılı
olsaydı, Türkiye çok karanlık bir geleceğe doğru savrulacaktı. Başka bir ülke
olacaktı. Demokrasi gidecekti. Ilımlı İslam devleti diye; Suriye, Irak gibi
bir iç savaşın içinde olacaktık. Geleceğimiz için, çocuklarımız için, bu mikrobun,
bu virüsün devletten ayıklanması için herkesin yardımcı olması lazım.
ORTAK TAVIR ÖNEMLİYDİ
- TSK'daki darbeci asker oranı yüzde 1,5 tespiti doğru bir tespit mi?
Bu genel oran. Ama rütbe arttıkça oran yükseliyor. Bazı sınıflarda yüzde 80'e
varan oranı yakalamışlar. Mesela askeri yargıda, mesela istihbaratta, mesela
kurmay subaylarda... Ancak şu bir gerçek ki; Silahlı Kuvvetler yüzde 90 oranında
bu kalkışmaya katılmadığı için başarısızlığı garanti oldu. Darbeyi, öncelikle
Mustafa Kemal'in askerlerinin sağduyusu, sonra milletimizin demokrasiye ve Cumhuriyetimize
sahip çıkması, siyasi liderlerin de Meclis'e saldıran bu hainlere karşı ortak
bir siyasi duruş sergilemesi sonucu, milletçe bu tehlikeyi en hafif şekilde
atlattık.
- Peki FETÖ'nün parlamentodaki varlık oranı nedir? Ya da var mıdır?
Bu hem partiler için tehdit, hem Türkiye Cumhuriyeti için tehdit. Örgütün iletişim
ağında 40 bin kişi var diyorlar. Acaba hangi siyasi partide kimler var? İtirafçılar
çıkıyor. Gizli tanıklar oluyor. Dolayısıyla partilerle ilişkileri kimler götürüyor
hepsi açığa çıkacak. PKK'dan dolayı HDP'de de bunların uzantıları olabilir.
Çünkü aynı beyin yönetiyor.
TEHLİKELİLER ÇÜNKÜ...
- Yok "ordu imamı", yok "ablalar", yok "abiler"... Nedir bunlar?
Bunu izah edebilmek için anlamak lazım. Bunun bir örneği; Cihan Kansız diye
bir savcı vardı. İlker Paşa'nın tutuklandığı iddianamede; "Dursun Çiçek albay
ama örgütteki etkinliği daha yüksek" demişti. Eski Genelkurmay Başkanı'na emir
veriyor anlamı çıkıyordu o sözlerden. "İmam" gözüküyor yani. Bunlara bir askeri
sistem, ya da standart bir örgüt gibi bakmamamız lazım. İşte tehlikesi de buradan
çıkıyor. Yani; İzmir'den bir sümüklü imam çıkacak, örgüt yönetecek! Bu mümkün
mü? Asla mümkün değil. Bu Amerika'nın Ilımlı İslam Projesi. Büyük Ortadoğu Projesi'nin
en büyük ayağı. O yüzden Amerika Fethullah Gülen'i vermemek için direniyor.
Açıkçası ben vereceğinden çok ümitli değilim.
FETÖ BUNLARIN ÜST AKLI
- FETÖ-PKK işbirliği içinde görüşüne katılıyor musunuz?
IŞİD de dahil. Ama bütün bunları yöneten ABD ve onun istihbarat örgütleri. Fethullah
Gülen 1999'da oraya gittiğinde, bütün hizmet hareketini onlara vakfetti ve onların
maşası oldu. Bu da onların garantileriyle oldu. Bu kumpas davalarında diyorlardı
ki; "Dursun Çiçek PKK'lılara torpil yapıyor!" PKK'lıları destekliyor!" İşte
bize iftira attıkları hangi eylem varsa, bu süreçte birebir yaptılar. Yani kendi
yaptıklarını bize iftira olarak attılar. Bu millet onların bu eylemlerini birebir
yaşadı, o karanlıklara şahit oldu. Şimdi anlıyoruz ki; PKK'yı da, IŞİD'i de
yöneten FETÖ'nün militanları. FETÖ bunların eğitimli kesimi, üst aklı. Devlette
belli yerlere gelmişler, istihbaratta belli yerlere gelmişler. Kuzey Irak'ta
da bir sürü okulları var. Dolayısıyla PKK'ya da etkinler, IŞİD'e de etkinler.
En tepede de Amerika var. Amerika bunları kullanarak bu örgütleri yönetiyor.
BANA DA "İMAM" DEMİŞLERDİ!
Dursun Çiçek Ergenekon iddianamesinde kendisine 'imam' benzetmesi yapıldığını
belirtip şöyle dedi: "İlker Paşa'nın tutuklandığı iddianamede; 'Dursun Çiçek
albay ama örgütteki etkinliği daha yüksek' denilmişti. Eski Genelkurmay Başkanı'na
emir veriyor anlamı çıkıyordu o sözlerden."