'Değerleri istismar edecek örgütün başarılı olacağı 60'lı yıllarda planlandı'

FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Petek: Türkiye muhafazakar, milliyetçi, ülkesini ve milletini seven insanlardan oluşuyor. Burada o değerleri istismar ederek kurulacak bir örgütün başarılı olacağını ta 1960'lı yıllarda planlamışlar

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Aralık 2016 11:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Değerleri istismar edecek örgütün başarılı olacağı 60'lı yıllarda planlandı'

- "Fethullah Gülen'in sıradan bir vaiz olarak değil bir örgütün lideri olarak o günlerden hazırlandığı ortaya çıkıyor. Gerisi görüntü. Eline Kur'an'ı alıp gözyaşlarıyla ağlaması, sahabeden bahsetmesi, din, bunlar işin görünen tarafı. Görünmeyen tarafı ise bir ihanet oradan hazırlanmış, Bunu da yine elde ettiğimiz bir bilgiyle pekiştiriyoruz"

- "1991'de Polis Akademisi'nde 'Fethullah Gülen'in talebeleri' adıyla örgütlenen bu yapı içinden ayrılan Rifat Yılmaz ismindeki akademi öğrencisi diyor ki 'Bize öyle telkin edildi. Güçleneceğiz, kuvvetleneceğiz, ihtilal yaparak yönetime el koyacaktık.' Bunun el yazısıyla kayıtlarını ele geçirdik, şuanda komisyonumuzda"

MUĞLA (AA) - DURMUŞ GENÇ - ALİ RIZA AKKIR - TBMM'de kurulan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, "Türkiye muhafazakar, milliyetçi, ülkesini ve milletini seven insanlardan oluşuyor. Burada o değerleri istismar ederek kurulacak bir örgütün başarılı olacağını ta 1960'lı yıllarda planlamışlar." dedi.

Petek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden aylar geçmesine rağmen komisyonun görevinin devam ettiğini söyledi.

FETÖ'nün darbe girişiminden sonra da sinsi faaliyetlerini devam ettirdiğini belirten Petek, örgütü kamu kurumlarından, yargıdan, emniyetten, silahlı kuvvetlerden temizleme faaliyetlerinin de sürdüğünü kaydetti.

Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu olarak yaptıkları çalışmaların da öneminin bir kat daha arttığını vurgulayan Petek, "Biz tabi ki savcı değiliz ama komisyon olarak araştırma yapıyoruz. Adli mercilerimiz de soruşturmasını devam ettiriyor. Biz FETÖ'nün kamuda nasıl bu şekilde örgütlendiğini, sızdığını, çalışma yaptığını, finans, askeri, sosyal, eğitim, sivil toplum gibi tüm yönleriyle araştırma yapıyoruz." dedi.

- "Marmaris çok önemli bir noktaydı"

Petek, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde Marmaris'in çok önemli bir noktada olduğuna da işaret etti.

Darbecilerin hedefinin devleti yıkmak ve ele geçirmek olduğunu hatırlatan Petek, şöyle konuştu:

"Ama 15 Temmuz çok farklıydı. Ülkeyi bölmek, parçalamak, çok büyük bir kaos oluşturmak istiyorlardı. Ülkeyi tamamen emir, talimat aldıkları ülkelerle birlikte istilaya kadar giden bir plan olduğu ortaya çıkıyor. Bütün bunların karşısında devletimizin birliğini, beraberliğini temsil eden, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Marmaris'teydi. Dolayısıyla Marmaris'te hedef Cumhurbaşkanımızı ya teslim alıp Akıncılar Üssüne götürmek ya da orada Allah korusun öldürmekti."

Petek, darbe girişimi gecesi Marmaris halkının duruşu, Muğla Valisi, emniyet ve jandarmanın ortak tavrı ile suikast timinin muvaffak olamadığının altını çizdi.

Marmaris'te 15 Temmuz gecesi yaşananların tarihe not düşülmesi gerektiğini kaydeden Petek, şunları söyledi:

"Nasıl oldu da darbeciler her şeyi planladılar ama Cumhurbaşkanımıza yapmak istedikleri bu suikastte başarılı olamadılar? Bunları da tanıklarından dinledik. Burada yaşananları tarihe not düşmek için hepsini tutanak altına aldık. Biz, TBMM'nin tutanaklarına tam tutanak diye tabir ediyoruz. Bütün bu konuşmalar tutanaklara geçti ve tarihe mal oldu. Bizim evlatlarımız, torunlarımız yarın yapacakları araştırmalarda, tezlerde 15 Temmuz dendiğinde Marmaris'i TBMM kayıtlarında tarihe geçirilmiş olarak görecekler. Biz bunu önemsiyoruz."

- Darbe planı yıllar önce yapılmış

Petek, dinin doğru kaynaklarından insanlara yeterince öğretilemediğini, FETÖ'nün bunu çok iyi istismar ettiğini kaydetti. FETÖ'nün imam hatip ve ilahiyat mezunlarını aralarında çok istemediğini öğrendiklerini anlatan Petek, şöyle konuştu:

"Çünkü Fethullah Gülen'in rüyalarıyla ilhamlarıyla haşa Allah ile Peygamber ile görüşmeleriyle kendilerine göre anlattıkları sözde dini onlara anlatamıyorlar. Onun için de din istismarında bu örgütü kullandıkları anlaşılıyor ama asıl o örgütü de kullanan bir üst akıl var. Türkiye muhafazakar, milliyetçi, ülkesini ve milletini seven insanlardan oluşuyor. Burada o değerleri istismar ederek kurulacak bir örgütün başarılı olacağını ta 1960'lı yıllarda planlamışlar. Fethullah Gülen'in sıradan bir vaiz olarak değil bir örgütün lideri olarak o günlerden hazırlandığı ortaya çıkıyor. Gerisi görüntü. Eline Kur'an'ı alıp gözyaşlarıyla ağlaması, sahabeden bahsetmesi, din, bunlar işin görünen tarafı. Görünmeyen tarafı ise bir ihanet oradan hazırlanmış, Bunu da yine elde ettiğimiz bir bilgiyle pekiştiriyoruz. 1991 yılında Polis Akademisi'nde 'Fethullah Gülen'in talebeleri' adıyla örgütlenen bu yapı içinden ayrılan Rifat Yılmaz ismindeki akademi öğrencisi diyor ki 'Bize öyle telkin edildi. Güçleneceğiz, kuvvetleneceğiz, ihtilal yaparak yönetime el koyacaktık.' Bunun el yazısıyla kayıtlarını ele geçirdik, şuanda komisyonumuzda. Demek ki öyle masum dini duygular, hayır, himmet, bunların hepsi görünen tarafı. Asıl niyet insanların bu mukaddes duygularını istismar edip bir darbe hazırlığını yıllar öncesinden başlatmışlar."

- Hücre metoduyla çalışmışlar

FETÖ üyelerinin kendilerini çok iyi kamufle ettiğinin de altını çizen Petek, örgütün hücre metoduyla çalıştığını, "üzüm salkımı modeli" denilen modelle örgüt üyelerinin birbirini tanımadan aynı köke bağlı olarak tek bir merkezden idare edildiğini dile getirdi.

15 Temmuz darbe girişiminin "üzüm salkımı modeli" ile geldiğini savunan Petek, "Çok şükür 15 Temmuz'dan sonra devletimiz bunu çözmüştür. Bu ihanet şebekesinin nasıl yapılandığı soruşturmalarla ortaya çıkmaktadır. Devletimiz bu safhadan sonra hakkından gelmiştir, gelecektir. Çünkü bu şer odağı da kuklaları da birer birer devletimiz tarafından tespit ediliyor. Biz de araştırmalarımızda buna katkıda bulunuyoruz." dedi.

Türkiye'nin yıllardır bir çok terör örgütü gördüğünü ve mücadele ettiğini hatırlatan Petek, şöyle devam etti:

"Ben yıllardır cumhuriyet savcılığı, cumhuriyet başsavcılığı yaptım. PKK, TİKKO, DHKP-C gibi isimleri öne çıkan terör örgütleriyle ilgili pek çok soruşturmalarımız oldu. Her birinin kendi dayandığı, oluşturmaya çalıştığı bir taban vardır. Fakat FETÖ'nün diğerlerinden farkı şu: Türkiye'de çok geniş bir kitle muhafazakardır, dinine saygılıdır. Ne olursa olsun yaşam tarzı farklı bile olsa dini duyguları öne çıkan bir milletiz. FETÖ baştan itibaren onu kurduran, onu yöneten o üst akıl dediğimiz kökü dışarıda merciler ile dini istismar ederek, dini değerleri istismar ederek ve kullanarak bir örgüt oluşturmuşlar. Burada FETÖ'nün üyeleri ibadet aşkıyla adam öldürebiliyor. İyi bir şey yaptığını zannediyor, kafaları, beyinleri böyle yıkanmış. Şu anda gördüğümüz tespitler bu."

FETÖ mensuplarının dinle alakası olmayan bir yaşam tarzı olduğunu belirten Petek, "Bunlarda yalan, her türlü gayri meşru yaşam, her şeyi kendine mübah görme var. Bunlar neticeye varmak için her şeyi mübah, caiz görüyor." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber