Gülen: İşimiz uzun soluklu, kendinizi belli etmeyin

İddianamede, FETÖ'nün sözde Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına geçmişte mensup emekli Yarbay Doğan'ın savcılıkta verdiği ifadeye yer verilerek, Hava Harp Okulu icerisinde Gülen'den bahsedilirken "Kaptan" kod adının kullanıldıgı belirtildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Şubat 2017 20:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Gülen: İşimiz uzun soluklu, kendinizi belli etmeyin

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki ana darbe soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün sözde Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına geçmişte mensup olan emekli Hava Yarbay Gurol Doğan'ın savcılıkta verdiği ifadeye yer verilerek, Hava Harp Okulu icerisinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den bahsederken ''kaptan'' kod adının kullanıldığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, gizli tanık, bilgisine başvurulan ve geçmişte bu yapılanmaya mensup şahısların ifadelerine de yer verildi.

FETÖ/PDY'nin sözde "ABD Colorado bölge imamı" Hasan Polat'ın 17 Ağustos 2016 tarihli ifadesinde, "1994 yılından sonra 'murakıp' dedigimiz ve 3-5 subayla ilgilenen ekip sorumluları, mesleki gorunumlerini degistirdiler. Cemaatteki gorevlerini bırakarak gercekten esnaflık yapmaya basladılar. Cemaatin vermis oldugu sermaye ile kurulan bu isler, paravan olarak bugune kadar devam etti. Bu tarz murakıplar, kendilerinden baska bu gorevi yapan isimleri de tanımaktadırlar." dediği anlatılan iddianamede, Polat'ın, "Gülen'in ABD'ye gittigi tarihe kadar bu murakıpların Altunizade FEM dershanesine ozel arabayla geldikleri, gizli arka kapı kumandalarının kendilerinde bulunduğu, kimseye gorunmeden bu kapıdan girdikleri ve asansorle direkt 5. kata cıktıkları" yönünde beyanda bulunduğu kaydedildi.

"(Binde birini bile tanımam) sözü, apaçık yalan"

İddianamede, Hasan Polat'ın şu beyanlarına yer verildi:

"Gruplar, birbirini gormeden 3'lu 5'li gruplar halinde Gülen'in ozel odasına gecerlerdi, Gülen her grupla ayrı gorusurdu. Mezun olan ogrenciler, mezuniyet toreni sonrası yine gruplar halinde Gülen'in ozel odasına gelirler, kılıclarından birkac tanesini veya yaptırdıkları bir hediyeyi sundukları Gülen de onlara pahalı bir saat ya da kalem gibi hediyeler verir, rutbelerini kendi eliyle takar ve dua ederdi. 15 Temmuz sonrası darbeci olarak yakalanan Murat Şirzayi, İhsan Bakar gibi isimler yüzbaşılık sonrası bütün rütbelerini Fetullah Gülen'e getirdiler ve aynı seremoni ile onun elinden bizzat yeni rütbelerini taktıklar. Gülen'in Amerika'ya gittigi tarih olan 1998 yılına kadar, bu seremoni butun Harp Okulu mezunlarına ve rutbe degisimi yapan askerlerin tamamına, mutlaka uygulanmıstır. Bu acıdan Gülen'in darbe sonrası, 'binde birini bile tanımam' sozu apacık bir yalandır. O tarihten beri Istanbul ve Ankara basta olmak uzere askeri ustlerin ve kolorduların bulundugu butun illerde, irtibatı temin etmek uzere esnaf gorunumlu cemaat mensupları istihdam edilmektedir.

Bazen orgut okullarında, bazen de Milli Egitimde olabildikleri gibi, esnaflık da yapabilen bu isimlerin, en meshuru darbenin ertesi gunu ismi medyaya yansıyan Adil Oksüz'dur. Bu sahıs, Gülen'in ozel yetistirdigi mollalarından olup cemaatten cıkmadan once benim de yakın arkadasımdı. Gülen, 36 yıldır surekli yakın cevresinde sayısı 10 ile 30 arasında degisen ilahiyat mezunu mollalara ders verir. Bu mollalardan en bilgili ve kabiliyetlerini secerek, ozel gorevlendirmeler yapar. Mollaların imamı ise son 25 yıldır Cemal Türk hocadır. Kriminal bir sorumlulugu olmamasına ragmen, surekli olarak Gülen'in yanında bulunması hasebiyle cemaatin kara kutularından biridir. Bu mollalardan meshur olan bazıları Mustafa Yeşil, Rıdvan Kızıltepe, Ahmet Kurucan gibi isimlerdir. Adil Oksüz'un ise 20 yıldır Mustafa Ozcan'ın yardımcısı olarak, Hava Kuvvetlerinden sorumlu oldugunu dusunuyorum."

"Gülen: İşimiz uzun soluklu, kendinizi belli etmeyin"

Teror orgutunun sozde Hava Kuvvetleri Komutanlıgı yapılanmasına gecmiste mensup olan emekli Hava Yarbay Gurol Dogan'ın da İstanbul Cumhuriyet Bassavcılıgınca yurutulen sorusturma kapsamında 7 Kasım 2015 ve 31 Aralık 2016'da ifadelerinin alındığı aktarılan iddianamede, Doğan'ın, "(Gulen Cemaati) ile ortaokul birinci sınıfta iken tanıstıgı, 1982 yılında Hava Harp Okuluna kayıt yaptırdıgı, 1983 yılında devre arkadası Semih Kosucuoglu vasıtasıyla yeniden yapılanma icerisine girdigi, bu sahsın kendisinin okulda bulundugu 6. bolugun sorumlusu oldugu, cemaatten bilgilerin bu sahıs tarafından getirildigini ve onun tembihlemesiyle Hava Harp Okulu icerisinde Gülen'den bahsedilirken etraftan anlasılmaması icin 'Kaptan' kod isminin kullanıldıgı, bir gun okulun 3. veya 4. sınıfında iken Semih Kosucuoglu'nun, 'Gülen'in Istanbul'a gelecegini ve ogrencilerle konusma yapacagını, herkesin mazeretsiz olarak katılması gerektigini' soylemesi uzerine okuldan kendisi, Saban Umut, Hakan Evrim, Aydın Gunduz, Ugur Buldu'nun da icerisinde oldugu grubun sohbet toplantısına katıldıgı, burada Gülen'in kendilerine 'Bizim isimiz cok uzun soluklu bir is, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacagız. En az 20-30 sene sonra harekete gectigimizde kimsenin yapacak bir seyi kalmayacak zaten' dedigi" yönündeki beyanlarına dikkat çekildi.

Gürol Doğan'ın, "Ögrencilik döneminden sonra, 2000 yılında Ankara'da Hava Kuvvetleri Psikolojik Harekat Kısım Amirligine atandıgı ve kendisi gibi cemaat mensubu Selcuk Basyigit'in Istihbarat Sube Muduru olarak gorev yaptıgını gördüğü" beyanı da yer bulan iddianamede, Doğan'ın, "Selcuk Basyigit, bana ordu icerisinde cemaat mensuplarının varlıgının belirli olmaması icin Gülen'in 'icki icebilirsiniz, amirinizin butun islerini halledin ki sizden vazgecmesin' gibi talimatlarını iletti. 2006 yılında emekli olmaya yakın Hava Kuvvetleri Komutanlıgının bahcesinde Selcuk Basyigit bana, 'cemaat olarak Silahlı Kuvvetlerde tumgeneral seviyesine gelindi, 'Kaptan' emir verdiginde, aynı anda havaya kalkacak bircok F16'mız var' dedi." şeklindeki ifadesine işaret edildi.

''Gülen, Bediuzzaman'a hakaret etti''

Tokat'ta örgüte ait yurtta "belletmen" olarak görev yaptıktan sonra "ağabeylik" gorevine yukseltilen, örgütün yönlendirmesiyle 2002'de Deniz Kuvvetlerine girerek astsubay olan, orgutun hedefleri dogrultusunda sistem icerisine atılan ve orgut icerisinde bulundugu muddetce "ağabey" konumundaki sahısların talimatlarıyla faaliyet gosteren Huseyin Gurler'in 2 Eylül 2016'daki ifadesinin de yer aldığı iddianamede, Gürler'in, "Semih isimli sahsın referansı ile 2011 yılının baslarında, Fethullah Gülen'in 12 imamından biri olan Abdullah Aymaz ile Altunizade FEM Dershanesinin yanında bir apartmanda birebir gorustuk. Semih isimli sahıs gunumuzden 4 ay oncesine kadar Istanbul kodlu sabit bir numaradan (ankesor olabilir) beni aradı. 'Yarın Golcuk'e geliyorum goruselim' dedi. Gorusme esnasında Semih, Gülen'in Bediuzzaman hazretlerine hakaret ettigini duydugunu ve bu davanın kendisi icin bittigini, olum tehditleri aldıgını ve kacacagını soyledi. Ben bu duruma anlam veremedim. Ben de cemaatten sogudum, ardından ben Semih'e, 'MIT'e git, bildigin her seyi anlat' dedim. Semih de, oraya gidip olanları anlatırsa oradan sag cıkarmazlar korkusuyla gitmedigini' beyan etti. Konusma devam ederken, Semih bana, 'Cemaat içinden aldığım bir bilgiye göre, 11 Kasım ABD Baskanlık secımleri sonrası veya Yuksek Askerı Şura sonrası, komuta kademesını ele aldıktan sonra ya da hukumetın YAŞ'a yonelık calısması FETÖ'culer tarafından ogrenıldıgı takdırde YAŞ'tan once cemaatın darbe yapmayı planladıgını soyledi." şeklindeki açıklamalarına dikkat çekildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber