'Eğer asker dışarı çıkarsa kan gövdeyi götürür'

Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, "anayasayı ihlal" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 3'ü tutuklu 10 eski askeri personelin ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, geniş güvenlik önlemleri altında getirilen tutuklu sanıklar eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile tutuksuz sanık Üsteğmen M.G. ile avukatları katıldı.

İddianamenin okunmasıyla başlayan duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapıldı.

Savunmasını yapan Güneşer, aklanmak üzere mahkeme heyetinin karşısına geldiğini belirtti.

Kendisinin Cumhurbaşkanlığı Başyaverliği ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı görevlerinde bulunduğunu ve ardından da Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığına getirildiğini anımsatan Güneşer, kritik görevlerde bulunan birisi olarak böyle bir suçlama ile mahkeme heyetinin karşısından bulunmaktan utandığını belirtti.

Sözde sıkıyönetim direktifini geçici görevle bulunduğu Şemdinli'de öğrendiğine değinen Güneşer, "Şemdinli'de bulunduğum birlik komutanının odasında otururken sözde sıkıyönetim direktifi geldi. Orada komutan okurken benim de Bolu-Düzce Sıkıyönetim Komutanı olduğumu söyledi. Daha sonra bu direktifi hazırlayanların personelci olduğunu öğrendim. Harekatçı değiller. Öyle olsalardı benim Hakkari'de olduğumu bilirlerdi." şeklinde konuştu.

- Bolu'dakilere sadece 2 emir verdim

Savunmasında o gece Bolu'da bulunan Garnizon Komutanı Jandarma Albay Türker Yılmaz ile Tugay Komutan Vekili Albay Cahit Tirindaz'ı telefonla arayarak bazı emirler verdiğini anlatan Güneşer, "Ben o gece Bolu'da aradığım kişilere 2 emir verdim. Polis, asker ve halk kesinlikle karşı karşıya getirilmesin ve bir şey yapmadan önce emrim ve onayım alınacak dedim. Başka emir vermedim. Benim o emirleri vermekteki amacım sözde Sıkıyönetim Planının engellenmesine yönelikti." dedi.

Güneşer, kendisinin Bolu ve Düzce valilerinin gözaltına alınması yönünde bir emir vermediğini öne sürerek, şöyle devam etti:

"Düzce Alay Komutanı FETÖ soruşturması kapsamında ByLock kullandığı için tutuklandı. Onun düzenlediği tutanak içeriğinin bana yönelik suçlamalarda delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum. Dönemin Bolu Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya da aynı soruşturma kapsamında soruşturma geçiriyor. Onun tutanağını da delil olarak kabul etmiyorum. O şahıs daha önceki ikili görüşmemizde bana FETÖ ile daha önceden irtibatlı olduğunu ve daha sonra bu irtibatını kestiğini söylemişti. Bu nedenle bu kişiye daha ihtiyatlı yaklaştım. Benim hakkımda tutanak düzenleyen herkes şu anda FETÖ kapsamında tutuklu ya da soruşturma geçiriyor. Bu nedenle onlar tarafından tertip edilen evrakları delil olarak kabul etmiyorum." diye konuştu.

O gece telefonla görüştüğü Cahit Tirindaz, Türker Yılmaz ve Mustafa Kızılkaya ile Veli Ceylan'ın kendisini oyaladığını ileri süren Güneşer, aynı kişilerin Bolu Valisi Aydın Baruş'u da oyaladığını iddia etti.

Güneşer, o gece Emniyet Müdürü ile 3 kez telefonla görüştüğünü dile getirerek, "Emniyet müdürü ilk konuşmamızda 'Eğer asker dışarı çıkarsa kan gövdeyi götürür' dedi. O yüzden komutanları arayarak ortaya çıkacak olumsuz tabloyu engellemek istedim. Bu nedenle Türker Yılmaz ve Cahit Tirindaz'ı aradım. İkinci görüşmemizde 7-8 bin kişinin toplandığını söyledi. Son aramamdan önce kendi birliğimi ve Türker Yılmaz'ı arayarak gerekli talimatları verdim. Emniyet Müdürü beni kumpasa düşürdü. Önceki konuşmamızdaki hali nedeniyle sinirlenmiştim. Emniyet Müdürünün lakayt konuşmaları beni hırçınlaştırmıştı. Üçüncü kez aradığımda telefonun hoparlörünü açarak konuşmamızı vali ve orada bulunan diğer kişilere dinletmiş." diye konuştu.

- "Kışlaya giderse beynini alırım"

Operasyondan geldiği için yorgun ve uykusuz olduğunu ve bu konuşmaları o şekilde yaptığını savunan Güneşer, şunları söyledi:

"Bu esnada konuşma yaptık ve kendisini şiddetli şekilde ikaz ettim. Eğer 'kışlaya giderse beynini alırım' şeklinde tabir kullandım. Bu lafı olası provokatörlere karşı kullanmıştım. Yoksa halka karşı silah kullanma emri verecek yapıda bir insan değilim. O konuşma sırasında kobra diye tabir edilen araç içinde sözde sıkıyönetim direktifini okumaya çalışıyordum. Bu konuşma geçtiği esnada gözümle de sıkıyönetim komutanı ibaresini okuyordum. Emniyet Müdürüne bağırdığım sırada o sözü söyledim. Yoksa ben garnizon komutanıyım diyecektim."

Kendisinin, vali, belediye başkanı ve emniyet müdürünün gözaltına alınması emrini vermediğini iddia eden Güneşer, "Onları gözaltına alacak kadar personel Bolu'da yoktu. Bunu yapamazdım da... Emniyetin gücü ve imkanı daha fazlaydı. 9 kişilik manga neden kuruldu bilmiyorum fakat değil 9 kişi 900 kişi bile olsa onlar ellerindeki teçhizatlar ile valiyi gözaltına alamazdı. Emniyetin 2 tane zırhlı aracı onları imha ederdi. 9 kişinin böyle bir eyleme kalkışması intihardır. Benim böyle bir emrim olmadı." ifadesini kullandı.

Güneşer, daha sonra mahkeme heyetinin olayla ilgili sorularını yanıtladı.

Daha sonra Güneşer'in avukatlarından Erol Yılmaz savunmasını yaptı.

Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.

- İddianameden

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, tutuklu sanıklar eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Yüzbaşı M.G, üsteğmenler M.G, İ.A, B.C. ve V.S, Teğmen Ü.B. ve emekli Astsubay A.Ü'nün anayasanın 309/1 ve 314/2 maddeleri uyarınca "anayasayı ihlal" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamede, darbe girişiminin başarılı olması halinde sözde "Bolu ve Düzce Sıkıyönetim Komutanı" olarak adı geçen eski Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer'in emrindeki askerlere "Bolu Valisi ve Belediye Başkanı yerine görevlendirilecek isimlerin araştırılması" talimatı verdiği belirtiliyor.