'Bana İstanbul Valiliğini gösteren kroki verdiler'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal etmek isteyen 12'si tutuklu 14'ü rütbeli 90 askerin yargılandığı dava, sanıkların savunmalarıyla sürüyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Mart 2017 13:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Bana İstanbul Valiliğini gösteren kroki verdiler'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binadaki 3 numaralı salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Albay Nizamettin Aydın, kendilerine İstanbul Valiliğine yönelik terör saldırısı beklendiğinin söylendiğini, bu bilgiyi de Kara Harp Akademisinde "baş hoca" olarak görev yapan Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın verdiğini aktardı.

Aydın, askeri terbiyeyle yetiştiğini ve verilen emri sorgulamadığını belirterek, görevlendirildiği 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığında yapılan hazırlıkları gördüğünde şüphelenecek bir durumun bulunmadığını öne sürdü.

Ortaokuldan beri askeri terbiyeyle yetiştiğini ifade eden Aydın, "Disiplin artık damarlarımızda akan akan gibiydi. Emri alındıktan sonra yapılacak olan tek şey, o emri yerine getirmekti. Çünkü aksi bir durum önü alınamaz bir yola sokardı. Bana verilen emrin kanunsuz bir tarafı yoktu. O ana kadar bunun aksini düşünecek bir emare de yoktu." diye konuştu.

Sanık Aydın, darbe girişimi gecesinde saat 21.00 sıralarında Albay Zeki Gerehan'ın kendisini arayarak kışlaya gelmelerini istediğini belirterek, "47. Alay'a gittik. Biz gittiğimizde askerler toplanmıştı. Alay Komutanı Kurmay Albay Sadık Cebeci'yle görüştük ve bana iki sayfadan oluşan İstanbul Valiliğini gösteren krokiyi verdi. Emrin, 3. Kolordu Komutanlığına geldiğini ama henüz kendisine ulaşmadığını söyledi. 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı 3. Kolordu'ya bağlıdır. Emrin, silsile yöntemiyle Alaya ve tabura kadar gelmesi gerekiyordu. Alay Komutanının bana terör saldırısıyla ilgili anlattıkları ve yapılan hazırlıklar dolayısıyla bende kuşku uyanmadı." dedi.

47. Motorlu Piyade Alay Komutanı Kurmay Albay Sadık Cebeci'nin kendilerine valilik krokisini verdiğinde, irtibatı nasıl sağlayacaklarını sorduğunu anlatan Aydın, Cebeci'nin de yeterli telsiz bulunmaması nedeniyle cep telefonuyla irtibatın sağlanacağını söylediğini aktardı.

Sanık Aydın, Valiliğe intikal ettiklerinde cep telefonuna bir son dakika haberi düştüğünü dile getirerek, bunun "İstanbul'a terör saldırısı" başlıklı bir haber olduğunu savundu.

Aydın, bu haberi de okuyunca şüphelerinin tamamen ortadan kalktığını öne sürerek, "Büyük bir tehdidin olduğunu düşündüm. Oraya vardığımızda polisin bundan haberdar olmadığını söylediler. Sadık Albay'ı aradım ve konuyu ona anlattım. Sadık Albay da 'Kesinlikle emri yerine getirin. Valiliğin emniyetini sağlayın.' dedi." ifadelerini kullandı.

"DARBEYİ TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM"

Kendisinin de bu maksatla çevre güvenliği için valilik yanındaki caminin olduğu kısımdan içeri girdiğini dile getiren sanık Aydın, orada bulunan televizyondan ilk kez darbe girişimi olduğu haberini izlediğini iddia etti.

Bunun üzerine tekrar Cebeci'yi aradığını belirten Aydın, "O da bana kendisinin de bilmediğini ve aldığı emri uyguladığını söyledi. Alay komutanına 'Bu faaliyet sizin bize söylediğiniz faaliyet değil, farklı bir durum var' dedim. Bu sırada halk toplanmaya başlamıştı. Askerlerim halkla çatışmasın diye geri çekilmesi yönünde emir verdim." dedi.

Sanık Aydın, durumun farklı olduğunu anlaması üzerine kışlaya dönme kararı aldıklarını anlatarak, oradan geriye doğru çıkarken polis ekiplerinin vatandaşların valiliğin önüne girmesini sağladığını savundu.

Geri çekildikleri sırada bazı vatandaşların "En büyük asker bizim asker" şeklinde tezahüratlarda bulunduğunu öne süren Aydın, "Halkın arasında provokatörler de vardı. Sanki bizi tahrik etmeye çalışıyorlardı. Ben ve yanımdaki komutanların hiçbiri silah kullanma emri vermedik. Silahlı tam dolduruş bile yapmadık." iddiasında bulundu.

Askerlere silah kullanma veya zor kullanma yönünde emir vermediklerini aktaran Aydın, "Çünkü biz böyle bir faaliyet için de emir almadık. Etmiş olduğumuz askerlik yemini gereği, milletine, hükümetine karşı bir faaliyet içinde olmam asla kabul edilemez. İddianamede okunan suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. 30 yılına yakın meslek hayatım boyunca oldukça fazla sıcak temasa girdim, teröre karşı çok sayıda faaliyetlerde bulunduk. Böyle bir suçlamayı asla kabul etmiyorum." diye konuştu.

İstanbul Valiliğine gittikleri ana darbe girişiminden hiçbir şekilde haberlerinin olmadığını savunan Aydın, darbeyle alakalı hiçbir toplantı veya eğitime de katılmadığını savundu.

Aydın, tamamen farklı bir emir ve faaliyet için yola çıktıklarını belirterek, "Olay anlaşılınca Cebeci Albay'ı aradım. Konunun güvenlik amaçlı olmadığını ve darbe olduğunu söyledim ve alaya geri döneceğimi söyledim. Ahmet Zeki Gerehan'ı da aradım, o da meşgul olduğunu ve konuşamayacağını söyledi ve telefonu kapattı. Hiçbir vatandaşa zarar vermedik, hiçbir askerin burnu dahi kanamadı. Bu durum da bizim aldığımız kararlar doğrultusunda yapılmıştır. Darbe faaliyetinin hiçbir yerinde yokum. Tamamen farklı bir emir ve faaliyet doğrultusunda çıktık."

Murat Paksoy

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber