'Mehmet Cengiz isimli şahsı alacaksınız'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Tuzla Piyade Okulundaki darbe kalkışması öncesi faaliyetler ile darbe girişimi sırasındaki eylemlere ilişkin 35'i tutuklu olmak üzere tamamı rütbeli 40 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2017 16:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Mehmet Cengiz isimli şahsı alacaksınız'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, eski Tuzla Piyade Okulu Komutan Vekili firari Albay Rıfkı Keser'in darbe kalkışması öncesinde İstanbul'da yapılan toplantı ve hazırlıklara bizzat iştirak ettiği belirtilerek, bu toplantılarda E-5 ve bağlantı yollarının kontrolü ile bazı sivillerin enterne edilmesi görevlerinin, Tuzla Piyade Okul Komutanlığına verildiği anlatıldı.

Tuzla Piyade Okulunda 1. Subay Temel Kurs Bölük Komutanı olarak yüzbaşı rütbesinde görev yapan şüpheli İbrahim Karakuş'un 2 Mart 2016'da Levent'teki Harp Akademileri Komutanlığında yapılan Komutanlık Karargah Kursu'na (Komkarsu) başladığı ve söz konusu kursun 29 Temmuz 2016'ya kadar sürmesinin planlandığı belirtilen iddianamede, şüphelinin darbe kalkışmasının gerçekleştiği 15 Temmuz'da Tuzla Piyade Okuluna görevli olmadığı halde kışlaya geldiği belirtildi.

- "Mehmet Cengiz isimli şahsı alacaksınız"

İddianamede, alay binası önünde Albay Rıfkı Keser'in İbrahim Karakuş'a, "Çok acil bir durum var, Genelkurmay'dan emir geldi, TSK ve emniyet olarak müşterek bir faaliyet yapılacak, kontrol Genelkurmay'da, söylediklerimi dikkatlice dinle. Ramizpaşa veya Remzipaşa Caddesi Millet Parkı yanı No: 1 sayılı yere gideceksiniz, Mehmet Cengiz isimli şahsı alacaksınız, aynı bölgede oturan Servet Yardımcı isimli şahsı da alacaksınız ve Maltepe Askeri Cezaevine teslim edeceksiniz." şeklinde emir verdiği kaydedildi.

Bölük Komutanı şüpheli Yüzbaşı İbrahim Karakuş'a beş sivil araçtaki personele Tuzla Piyade Okulu Lojmanlar Bölgesi ve E-5 karayolunda devriye atmalarına müteakiben adresleri önceden belirlenen iş adamları Mehmet Cengiz ve Servet Yardımcı'nın gözaltına alınmaları görevi verildiği vurgulanan iddianamede, gruplandırılan araçların nizamiyedeki kamera saatine göre saat 23.30 sıralarında kışladan peyderpey çıktıklarına yer verildi.

Şüpheliler İbrahim Karakuş, Sami Okutan, Servet Kartal, Efraim Yılmaz ve Zafer Bayraktar'a okul içi hazırlıkların koordinasyonu görevi verildiği, 15 Temmuz 2016'da mesai saatleri içerisinde gece kullanılacak silahları ve mühimmatı bir depoya toplattığı vurgulanan iddianamede, Keser'in enterne edilecek kişilerin ellerini ve ayaklarını bağlamak için 50 plastik kelepçe ve 15 koli bandı aldırdığı kaydedildi.

İddianamede, olay tarihinde nöbetçi amir olan şüpheli Zafer Bayraktar'ın şoförlüğünü yapan Piyade Er İsmail Kavakkıran'ın akşam saatlerinde alay binası dışında bekleyen bir teğmene ne olduğunu sorduğunda "Yarın öğrenirsin." diye cevap aldığına dikkati çekilerek, görevlendirilen kursiyer teğmenlerin darbe girişimini bilerek görev aldıkları anlatıldı.

- "Başarısız olunca kamuflajları çıkarmışlar"

Tuzla Piyade Okulundan çıkış yapan 9 sivil aracın başlarında şüpheliler Servet Kartal, Efraim Yılmaz ve İbrahim Karakuş'un bulunduğu, araçla çıkış yapan askeri personelin savunmalarında benzer şekilde lojmanları ve kamp bölgesini korumaya gittiklerini söylediklerine vurgu yapılan iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Askeri lojmanların ve kamp bölgesinin Tuzla ilçesi merkezinde bulunmasına rağmen askeri personelin sivil araçlarla E-5 otoyoluna çıktıkları ve şüpheli İbrahim Karakuş'un sevk ve idaresindeki 5 araçlık konvoyun Kadıköy sahile, şüpheli Efraim Yılmaz'ın sevk ve idaresindeki 2 araçlık konvoyun Kartal Köprüsü'ne ve şüpheli Servet Kartal'ın sevk ve idaresindeki 2 araçlık konvoyun ise Üsküdar Ünalan sapağına kadar ilerledikleri, ancak E-5 karayolu ve bağlantı yollarındaki trafiğin artması, güvenlik güçleri ile vatandaşların müdahale etmeleri, darbe girişiminin başarısızlığa uğradığının anlaşılması üzerine, üzerilerindeki kamuflajları çıkartarak sakladıkları, silahlarını araçta ayaklarının altlarına koydukları ve geri dönüş yaparak saat 02.00-03.00 sıralarında Tuzla Piyade Okuluna, ikametlerine geri dönüş yaptıkları anlaşılmıştır."

- "Enterne edilecekler için gündüz plastik kelepçe siparişi verildi"

Tanık beyanlarına da yer verilen iddianamede, firari şüpheli Keser'in habercisi tanık Mahmut Sami İnanlı, 15 Temmuz'da saat 10.00 sıralarında Kurmay Albay Rıfkı Keser'in, Astsubay Hüseyin Kaya'dan plastik kelepçe ve koli bandı almasını istediğini belirterek, şunları söyledi:

"Hüseyin Astsubay Rıfkı Albay'a plastik kelepçelerin standart boyutta 30 santimetre olduğunu ve alayda bu kelepçelerden bulunmadığını söyledi. Rıfkı Albay onların daha uzunlarının olduğunu ve dışarıdan satın alarak onlardan tedarik etmesini söyledi, Hüseyin Astsubay saat 12.00 sıralarında aldığı malzemeleri bana getirdi, bir poşetin içerisinde 15-20 koli bandı ve yaklaşık 50 civarında plastik kelepçe vardı."

Bu malzemeleri Keser'in emri üzerine makam odasının arkasındaki dinlenme odasına bıraktıklarını anlatan İnanlı, şunları kaydetti.

"Saat 16.00 sıralarında alayda bir hareketlilik başladı, teğmenler ve üsteğmenleri sürekli odasına görüşmeye alıyordu. Bu görüşmeler saat 20.30'a kadar sürdü, bu süre zarfında yaklaşık 15-20 teğmen, üsteğmen yanına geldi. Biz ne konuştuklarını duymadık. Odasından çıkanların yüzlerinde bir karamsarlık vardı. Saat 21.00 sıralarında evine gideceğini söyleyerek çantasını alıp çıktı. Saat 21.45 sıralarında beni aradı ve odasını açmamı istedi, şoförle birlikte gelip odayı açtık. Bir süre sonra dışarı çıktığımızda alay binasının önünde 15-20 kadar kursiyer teğmenin silahlı ve teçhizatlı olarak beklediğini gördük. Haberci odasında otururken Rıfkı Albay elinde Hüseyin Astsubay'ın getirdiği malzemeler (plastik kelepçe) ile birlikte dışarı çıktı, 15-20 dakika sonra geldiğinde elinde poşet yoktu."

Tanık İnanlı, Rıfkı Keser'in darbe girişimi gecesi 1. Ordu Komutanlığı ile sürekli telefonla irtibat halinde olduğunu ifade ederek, Keser'in pazartesi günü saat 23.00 sıralarında eşi ve çocuklarını alarak alaydan çıktığını ve bir daha gelmediğini aktardı.

İddianamede, diğer tanık beyanları ve şüphelilerin bazı eylemlerine de yer verildi.

Murat Paksoy

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber