Savcı: Bir Türk subayı olduğu bölgeyi bırakır kaçar mı?

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Ağustos 2017 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Savcı: Bir Türk subayı olduğu bölgeyi bırakır kaçar mı?

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile müştekiler, yakınları ve avukatları katıldı.

Sanık İzzet Çakan, darbe girişiminden önce pilot yüzbaşı rütbesinde İstanbul Kara Harp Akademisinde görev yaptığını beyan etti. 14 Temmuz'da birinci sicil amiri Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın emriyle Ankara'ya tazeleme eğitimine geldiğini öne süren Çakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ankara'ya vardık. Taarruz tabur komutanı Özcan Karacan'ın yanına gittik. Önceliğin uçuş yapacak personelde olduğunu, tazeleme eğitiminin ertelenebileceğini söyledi. Akşam 7'de tekrar kışlaya geldik. Kuvvet komutanının denetlemeye geldiğini duyduk. Bunun üzerine tabur binasına gittim. Hakan Sandık yüzbaşı, 'Galiba tazeleme uçuşu olacak' dedi. Bir müddet sonra yine geldi ve 'Özcan Karacan bizim uçuşumuzun olmadığını söyledi' dedi. Bundan sonra uçuş notlarımı bıraktım, telefonumdan haberlere baktım. Önce terör saldırısı, sonra da askeri kalkışma haberlerini gördüm. Orgeneral Ümit Dündar'ın kışlaya giriş çıkışların yasaklandığı yönündeki açıklamalarından sonra günün yorgunluğuyla uyuyakaldım."

Sabah saatlerinde Kara Havacılık Komutanlığına baskın yapıldığını, bunun üzerine helikopterle Akıncı Üssü'ne, ardından da İstanbul'a geçtiğini ifade eden Çakan, darbeye ilişkin emir almadığını ve bir faaliyette bulunmadığını iddia ederek atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

- "Bir Türk subayı olduğu bölgeyi bırakır kaçar mı?"

Savunmanın ardından duruşma savcısı Aytekin Cenikli sanık Çakan'a bazı sorular yöneltti. Savcı Cenikli'nin sorularına sanık Çakan'ın verdiği cevaplar şöyle:

Cenikli: Baskın olduktan sonra sabaha karşı oradan ayrıldığınızı söylüyorsunuz. Bir Türk subayı olduğu bölgeyi bırakır kaçar mı?

Çakan: Kaçmadım efendim, ayrıldım.

Cenikli: Darbeci değilim diyorsun, bulunduğun bölgeye saldırı yapılıyor. Neden direnmedin? Suçlu olduğunu düşünüyorsun oradan ayrıldın.

Çakan: Efendim ben kime ateş edeyim, kimin darbeci olduğunu bilmiyorum ki. Dışarıdan gelenlerin ne için geldiğini de bilmiyorum.

- Sanık eski Kursiyer Teğmen Bacanak da savunma yaptı

Sanık eski kursiyer teğmen Ahmet Semih Bacanak, 13 aydır cezaevinde bulunmasının nedeni FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve tüm örgüt yöneticilerinden şikayetçi olduğunu söyledi.

Haziran 2016'da Kara Havacılık Okulu'nda gittiği helikopter kursundan elendiğini ve İstanbul'daki Tuzla Piyade Okulu'na gönderilmesi gerektiğini dile getiren Bacanak, 15 Temmuz Cuma akşamı Bölük Komutanı Yüzbaşı Emre Erkan'ın çıkış içtimasında okula gelmelerini, kurs değerlendirme toplantısı yapacaklarını söylediğini dile getirdi.

Kurstan elendiği için elenen diğer kursiyerlerle yanına gittikleri Emre Erkan'ın, herkesin bu toplantıya katılacağını söylediğini savunan Bacanak, 17.30'da bir alışveriş merkezinde yemek yedikten sonra tekrar birliğe giriş yaptığını ifade etti.

Bacanak, gazinoda toplandıklarında Yarbay Yasin Candemir'in gelip Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğunu, çatışmalar yaşandığını, Güvercinlik'e de saldırı olabileceği için güvenlik önlemi almaları gerektiğini bildirdiğini öne sürdü.

Rastgele gruplar oluşturulduğunu ve teğmen Emre Nazgüloğlu, Volkan Cesur, Mustafa Özkardeşler ile Yasin Candemir'in emri üzerine depodan seri numaralarına bakmadan silah alıp eski nizamiye bölgesine gittiklerini, burada yaklaşık 50 metre mesafelerle yer aldıklarını dile getirdi.

Bacanak, dışarıdan gelecek terör tehdidine karşı bir yer bulup gizlendiğini iddia ederek, bir ara Yüzbaşı Mehmet Sümer'in geldiğini, durumunu sorup üzerindeki eşyaların parladığını ve uzaktan görülebildiğini söylemesi üzerine isimlik ve rütbelerini çıkardığını ifade etti.

İlerleyen saatlerde sıkıldığı için telefonuna baktığını, Başbakan Binali Yıldırım, Orgeneral Ümit Dündar'ın açıklamaları ve Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığı haberlerini gördüğünü belirten Bacanak, Mustafa Özkardeşler ile konuşup en kısa sürede birliği terk etmek için anlaştıklarını ancak nizamiyelerin kapalı olduğunu söyledi.

Bacanak, sonrasında teğmen Furkan Gülcan ve Özkardeşler'in yanına gelip birlikten çıkanlar olduğunu söylemesi üzerine sivil kıyafetlerini giyip silahlarını bıraktıktan sonra araçla kışlayı terk ettiklerini anlattı. Bacanak, çıkarken yanında Özkardeşler'in yanı sıra İrfan Okumuş ve Hüseyin Zengin'in de olduğunu ifade etti.

Pazartesi günü kursa geldiği normal saatte yine okula gittiğini, tanık olarak dinleneceğini düşünürken gözaltına alındığını ifade eden Bacanak, iddianamede belirtildiği gibi 3 arkadaşıyla bir evde değil, misafirhanede kaldığını savundu.

Mehmet Bacanak'ın Kara Havacılık Okul Komutanı Albay Osman Dirmencioğlu'yla yaptığı telefon konuşmanın da iddianamede yer aldığı gibi olmadığını iddia eden Bacanak, babasının da tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Semih Bacanak, FETÖ ile bir bağı bulunmadığını öne sürerek tahliyesini istedi.

Ertuğrul Subaşı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber