Akar'ı Gülen'le görüştürmek isteyen Evrim savunma yaptı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "Sizi kanaat önderimiz Gülen ile görüştürürüz" dediği belirtilen eski 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Evrim savunma yaptı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Ağustos 2017 16:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Akar'ı Gülen'le görüştürmek isteyen Evrim savunma yaptı

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmada, Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin 221 sanıklı çatı davasının altıncı celsesinde savunmasını yapan Evrim, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Genelkurmay çatı davasındaki savunması sırasında söyledikleri ile önceki ifadeleri arasında çelişkiler olduğu dikkati çeken Evrim, bu davada da hakkındaki iddiaları reddetti.

Suçsuz olduğunu ileri süren Evrim, daha önceki ifadelerini baskı altında verdiğini savundu ve mahkemedeki beyanlarının esas alınmasını istedi.

Şehit ve gaziler nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ileri süren Evrim, hem Genelkurmay çatı davasında hem de bu davada aynı suçlardan yargılandığını, bu nedenle savunmasında her iki iddianamedeki bazı konuları kullanacağını ifade etti.

Özgeçmişi hakkında bilgi veren Evrim, darbe girişimine kadar üs komutanı olarak görev yaptığını anlattı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) irtica, cemaat ve diğer illegal örgütlere karşı kendi bünyesinde mücadele ederken, devletin tüm birimlerindeki yapılanmayı gözler önüne sermeye çalıştığını ve konunun Milli Güvenlik Kurulunda takipçisi olduğunu ileri süren Evrim, TSK'nın bu mücadelesinin 2003'ten sonra da devam ettiğini bildirdi.

Sanık Evrim, darbe girişimine kadarki süreçte sadece TSK'nın sorumlu tutulup işin siyasi yönüne yer verilmediği, iddianamenin bu yönüyle eksik olduğu iddiasında bulundu.

Askeri okula girdiğinden bu yana 4 veya 5 kere bu tür gruplarla ilgili eleminasyon geçirdiklerini ifade eden Evrim, "Niçin hiçbirinde ismimiz yoktu da 15 Temmuz sonrası veya kısa süre öncesinde oldu?" dedi.

Darbeye katıldığı belirtilen general ve amirallerin FETÖ iltisakıyla tutuklandığını ifade eden Evrim, "Ben dahil tanıdığım pek çok general ve amiralin FETÖ ortak paydasına sokulamayacak bir geçmişi, inancı olduğunu biliyorum." görüşünü savundu.

Darbe girişimine ilişkin MİT'e ihbar geldiğini, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının olaylardan önce darbeyi haber aldığını ileri süren Evrim, Genelkurmay Başkanı ve komuta kademesini, darbe girişimini önleyecek gerekli tedbirleri almamakla suçladı.

TBMM'de oluşturulan darbeyi araştırma komisyonunun çalışmalarını da eleştiren Evrim, komisyonun yapması gerekenleri tam olarak yerine getirdiğinin söylenemeyeceğini savundu.

- İzleyicilerden tepki

Sanık Hakan Evrim'in, "İktidar partisi ilçe teşkilatlarından, partililere, saat 21.30'da ilgili yerlere yürüneceği mesajı iletilmiştir. Bu ne demektir, bilerek önlenmeyen bir organizasyondan mı söz ediliyor acaba?" şeklindeki sözlerine salonda bulunan şehit ve gazi yakınları, "Sallama, sallama" diyerek tepki gösterdi.

Kalkışmanın başlamasıyla devletin mükemmel bir reaksiyon gösterdiğini söyleyen Evrim, darbe girişimi gecesi saat 23.02'de Başbakan Binali Yaldırım'ın, kalkışmaya ilişkin sözleri daha bitmeden, 23.05'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ışık hızıyla darbeye teşebbüs eden askerler hakkında soruşturma başlattığını kaydetti. Devlete ait kamyonların da içlerinde kum ve çakıl konularak askeri düzen içinde tankların çıkışına engel olmak üzere Zırhlı Birlikler Komutanlığı önüne dizildiğini de ifade eden Evrim, "Bir askeri birlik bile bu kadar sürede bu düzenle yerini alamaz" dedi.

Salonda bulunanların "Zoruna mı gitti" şeklinde tekrar tepki göstermesi üzerine, Mahkeme Başkanı Selfet Giray, izleyicilerin sessiz olmasını istedi. İzleyiciler, "Çok yalan söylüyor hakim bey, tahammül edemiyoruz" diyerek tepkilerini dile getirdi.

Hakan Evrim, darbe gecesi yaşananların hemen ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun toplandığını ve tutuklamaların başladığını belirterek, "Önceden hazırlık olmadan, her zaman hantallığından söz edilen bürokrasimizde bu kadar hızlı reaksiyon nasıl gösterildi?" diye sordu.

TSK'da, emre itaatin önemine işaret eden sanık Hakan Evrim, şunları söyledi:

"Askerlikten başka hiçbir meslekte emrinizle insanları ölüme gönderemezsiniz. TSK'da emre itaat bu kadar önemliyken, MİT'e giden binbaşı O.K'nın bu davranışının irdelenmesi gerekmektedir. Normal bir subayın böyle bir emir aldığında, üstlerine haber vermesi beklenirdi. Hemen hemen hiç kimsenin aklına direk MİT'e gidip haber vermesi beklenemezdi. TSK'da bu tür bir teamül ve davranış yoktur. Bu kişi daha önce MİT ile temas kurmamışsa aklına gelmesi beklenemez. Kaldı ki MİT'tekiler kapıya her geleni üst düzeyleriyle görüştürüyorsa bilemeyeceğim. Tüm bunlar, O.K'nın, MİT ile teması olduğu izlenimi doğurmaktadır."

Evrim, TSK'da her harekatın planının yapıldığını, ancak darbe planı dokümanlarının bulunamadığını iddia ederek, "Böyle bir plan olmadan normalde darbe yapılamaz" dedi.

-"Her açıdan başarısız olmak için yapılmış bir girişim"

Darbe girişimini, "son derece amatörce planlanmış, mantık dışı, TSK teamüllerine aykırı bir garabetler manzumesi" olarak nitelendiren sanık Evrim, İstanbul'daki üç köprüden sadece birinin tek yönlü kapatılması, Esenboğa Havalimanının kontrol altına alınmaması gibi eylemlerin TSK'nın faaliyetleriyle bağdaşmadığını ifade etti.

Darbe girişiminin, her açıdan başarısız olması için yapılmış bir girişim olduğunu ileri süren Evrim, şu savunmayı yaptı:

"TSK'nın normal planlama usulleri uygulansaydı, envanterdeki uçak, tank, helikopter tümü kullanılır, ilave telefon iletişimine ihtiyaç kalmayacak şekilde alternatif harekat tarzları belirlenir, icra edilirdi. İddialara göre, darbeye erler dahil 8 bin kişi katılmıştır. Bu sayı TSK'daki personel sayısının yüzde 2-3'üdür. TSK'daki subayların yüzde 80'inin örgüt mensubu olduğu söyleniyor. Son çare olarak ölüm kalım mücadelesi olduğu bildirilmesine rağmen neden örgütün tüm elemanları kullanılmamıştır? Emniyet teşkilatında olduğu iddia edilen on binlerce örgüt mensubunun bu darbede niçin kullanılmadığını nasıl açıklarız? Bu darbeyi planlayan herhangi bir TSK personeli olsa bu hataları yapmazdı."

Darbede askeri araçların yalnızca yüzde 2-3'ünün kullanıldığını da ileri süren Evrim, "Benim üssümde 71 savaş uçağı vardı. Tüm üs komutanlarının tutuklu olduğu düşünülerse toplamdaki 250 savaş uçağı kullanılabilirdi. Savaş uçaklarının sadece yüzde 8'i kullanılmıştır." dedi.

Uçakların alçak uçuş yapmasının da kullanılan bir yöntem olmadığını ileri süren Evrim, "Ne 12 Eylül'de ne Sisi'nin Mısır'daki darbesinde böyle bir yöntem kullanılmıştır. Dünyada böyle bir yöntem yoktur. Bu da başka bir amatörlüktür" savunmasını yaptı.

Duruşmaya verilen aranın ardından Evrim savunmasına devam edecek.

Aylin Sırıklı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber