PİSA, nitelikli okul, aday öğretmen ve eğitimde işin sırrı

Biz ortaöğretime ya da yükseköğrenime geçiş sistemlerini tartışıp, değiştirip duruyoruz. Oysa ki ülkemizin dışından bir kişi bizi çok güzel tahlil etmiş. http://www.memurlar.net/haber/707502/ O da PİSA sınavları direktörü. Yıllardır bakan ama görmeyen, gördüğünü anlamayan, anladığını yorumlayamayan, yorumladığını icraata dökemeyen bir anlayışa sahibiz.

PİSA direktörünün söylemleri ve yaklaşımı ülke içinde de var ama bizim karar vericilerimizin de adeta kulakları tıkalı gözleri kapalı.

Birkaç konuya bir eğitimci olarak değinmek isterim.

1- Siz ezberci bir yapıya sahipsiniz. Ezberlemekten vazgeçin Google yazdığınızda bulunan bilgiye ezberletmeye ne gerek var. Siz bilgileri yorumlatmaya çalışın, hayata uyarlatın diyor.

2- Okulları eşit yaparsanız sorun kalmaz. O zaman TEOG falan hikaye diyor. Vatandaş mahallesinde nitelikli (!) okul bulursa neden başka yere gitsin diyor. Örnek veriyor okullar arasında en çok uçurum olan ABD. Okulların eğitim kalitesi mahalleler arasında çok değişiyor. Şanghay'da, Japonya'da ise çocuğunuzu hangi okula gönderdiğinizin hiçbir önemi yok. diye örneklendiriyor. İşte bizim olmamız gereken yer burası.

3- Sayın bakan dün açıklama yapmış http://www.memurlar.net/haber/708246/ ""Öğretmenler çok sık değişiyor. Öğretmenler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 1,5 yıl kalıyordu. Öğretmen 1,5 yıl kalırsa kaliteli eğitim olur mu? Olmaz. Bu nedenle sözleşmeli öğretmeni getirdik. Bir öğretmenin en az 6 yıl kalması, öğrenci ve ailelerini tanıması lazım. Daha doğru bir yönlendirme ve rehberlik yapabilsin diye."

Demiş.

PİSA Direktörü ne diyor?

Çok önemli nokta da en yetenekli öğretmenleri en zor koşuldaki okullara vermek. Çin bunu çok iyi başarıyor. Dezavantajlı kesimden geliyorsanız hayatınızda tek bir şans var: İyi eğitim almak. Eğitimde temel mesele, en muhtaç olanın en iyi eğitimi alması.

Biz ise sayın bakanın açıkladığı gibi aday öğretmeni orada tutmaya çalışıyoruz. Zaten ilk iki yılı kayıp çünkü yerleşme, mesleğe alışma, gidebilir miyim? Sorusu, bölgesel sorunlar... Biz Aday öğretmeni orada tutmanın değil gerçekten başarılı öğretmenlerimizi oraya gönderebilmenin teşvik ve çözümlerine odaklanmalıyız. Teşvik diyorum çünkü zorlama ile de olmaz. Gönüllülük esası olmalı ki verim daha yüksek olsun. Bunun da yolu; madden teşvik edeceksiniz, güvenlik, barınma, ulaşım.... gibi sorunları bertaraf edip öğretmen için cezbedici duruma getireceksiniz.

4- Eğitim sisteminde değişiklik olabilir dünya hızla değişiyor diyor ama sistemlerde devamlılık ve tutarlılık olmalı. Değişiklikte bile tutarlı olmalısınız diyor.

5- 2003'ten bugüne Türkiye geri mi gidiyor sorusuna aslında yerinizde sayıyorsunuz şeklinde yaklaşıyor, dünyadaki değişime ayak uyduramıyorsunuz diyor.

6- Açık uçlu soruya ise;

"Açık uçlu sorular çok önemli çünkü çocuklar, başkasının dizayn ettiği cevaplardan birini işaretlemek yerine kendi cevaplarını yaratıyorlar. Ama böyle bir sistemi objektif şekilde uygulayacaksanız öğretmenlere yatırım yapmanız gerek. Çok net bir notlama yönergeniz olmalı, kriterler çok açık belirlenmeli. Ama bu da yeterli değil; kağıtları okuyacak öğretmenler çok iyi eğitilmeli. Ayrıca birden fazla kişi bir kağıdı notlamalı. PISA'da mesela 4 kişi ayrı notluyor."

Cevabını veriyor. Yani aman dikkat edin çok hassas bir konu diyor aslında.

Son ve özet olarak söylemek isterim ki; biz eğitimde bir yerlere ulaşabiliriz. 15 yıllık iktidarın lideri konumundaki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bile şikayet ettiği eğitimdeki başarısızlığımızın çözümünde anahtar yine bizde. Ülkemizde. Bunu çözmek için sadece ortak akıl lazım, günlük değil sistemli politikalar lazım. Tutarlı olmak lazım. İstemek lazım, ortak akılla kurgulayacağımız sistemi ülke olarak sahiplenmek lazım...

Ve işin anahtarı PİSA direktörünün de söylediği gibi ÖĞRETMEN'de....

Maksut BALMUK