Kripto koleje gidin deşifre olmayın

Kara Havacılık'taki darbe girişimi davasının sanığı olan eski pilot itirafçı oldu. 'Abdullah' kod adıyla ifade veren subay, 2009'da FETÖ lideri Gülen'i ABD'de ziyaret ettiklerini, kendilerine deşifreye karşı "Çocuklarınızı yapının özel açtığı yeni okullara yollayın' talimatı verdiğini söyleydi

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 21 Aralık 2017 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kripto koleje gidin deşifre olmayın

KENAN BUTAKIN

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain kalkışmasında İzmir'de yaşananlara ilişkin darbe girişimi davasından yeni detaylar ortaya çıktı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ayrı bir davada itirafçı olan 'Abdullah' kod adlı gizli tanık, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava duruşmasına SEGBİS ile bağlanıp çarpıcı bilgiler verdi. 15 Temmuz'dan önce Kara Havacılık Komutanlığı'nda pilot olarak görevli olduğunu kaydeden gizli tanık Abdullah, 15 Temmuz'dan önce 2016 Nisan ayında örgüte yönelik yetkili makamlara ifade verdiğini söyleyerek, 2009 yılında eski eşi ile birlikte ABD'ye FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i görmeye gittiklerini de anlattı. Gizli Tanık Abdullah, ifadesinde şunları söyledi: "ABD'deki ziyarette eski eşim Gülen'e bir soru sordu. Çocuklarımızı cemaatin okullarına götürmek istiyoruz dedi. Gülen de kimliğinizin deşifre olmasını istemiyoruz. Bunun için hakimler olsun, savcılar olsun, subaylar olsun onlar için okullarımız var tarzında bir şey söyledi. Yeni açmaya başladık, bunu abilerinize söyleyin onlar size yardımcı olsun dedi. Bu bağlamda döndüğümüzde yeni açılmış olan Prizma Koleji'ne çocuğumuzu verdik."

Gizli Tanık Abdullah, 15 Temmuz'dan önce 5 Nisan 2016'da örgüt hakkında ifade verdiğini de kaydederek şöyle devam etti: "Bu bir devlet bekası meselesi. Darbe girişimi öncesi bu konuda tek ifade veren benim. Bunların içinden başka kimse olmadı. Benim akademiyi kazanmamı istemediler. Bu FETÖ'cü abiler her türlü içkiyi içeceksiniz dedi. Ben kabul etmediğim için kazandırılmadım. Psikolojim bozuldu. Ben hiçbir zaman için beynimi onlara vermedim. Onlar bana içki içeceksin dedi ben içmedim. Oruç tutmayacaksın dediler ben tuttum, namazını gizli kılacaksın imayla kılacaksın dediler ben mümkün mertebe camiye gittim. Gittim diye fırça yedim. Hiçbir zaman onların ceplerine beynimi koymadım."

'Başkan bendim ama yetki imamlardaydı'

Muğla'da, FETÖ Çatı Davası'nda, 22'si tutuklu 41 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olma ve örgüt yöneticiliği' suçundan yargılanmasına devam edildi. Etkin pişmanlık yasasından faydalanan ve itirafçı olan Muğla Sanayici ve İş Adamları Derneği (MUSİD) eski Başkanı Sami Çoban, "Başkanı bendim. Ancak yönetimin idaresi tamamen imamların elindeydi. İl imamı Salih Demirayak, rektörlük seçimleri öncesi Mansur Harmandar ile evinde görüştü" dedi. Çoban şöyle devam etti: MUSİD'in yönetimi İl İmamı Demirayak ve onun belirlemiş olduğu genel sekreterlerden oluşurdu. Dernek tamamen örgütün güdümündeydi. Buraya hayır için gelenler de dini duyguları kullanılarak örgütün kıskacına alınıyordu. Dini duygular ile yaklaşamadıkları kişilere de ticari duygularla yaklaşıp, onları örgütün kıskacına alıyorlardı. Bunun en güzel örneği, TUSKON'un yurtdışına düzenlediği iş gezileridir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber