Kardeşi Bylock kullanan polis adayının atamasının yapılmamasına yürütmeyi durdurma

Kardeşi Bylock kullanan polis adayının atamasının yapılmamasına yürütmeyi durdurma

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Aralık 2017 15:01, Son Güncelleme : 22 Kasım 2018 11:23
Kardeşi Bylock kullanan polis adayının atamasının yapılmamasına yürütmeyi durdurma

Polis MeslekYüksek Okulu'nu KPSS ile kazanan kişinin bir yakınının bylock kullanıcısı olması sebebiyle, ilgili kamu kurumu, kişiyi, güvenlik soruşturmasını gerekçe göstererek işe başlatmadı.

Yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında, ' .... ağabeyi polis memuru xxx xxx bylock kaydının olduğu ve OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesiyle kamu görevinden çıkarıldığı..' gerekçesiyle Değerlendirme Komisyonu'nca atanmasının uygun bulunmadığı ifadelerine yer verildi.

Olay üzerine, Sınavı kazanan kişi, idare mahkemesine yürütmeyi durdurma talepli dava açtı. Yürütmeyi Durdurma talebi reddedilen davacı karara itiraz etti.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince itiraz başvurusu kabul edilerek yürütmenin durdurulmasına karar verildi.

Bölge İdare Mahkemesi, Anayasanın 70. maddesinin 2. Fıkrasında yer alan; "Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilmez." Hükmünü dayanak gösterdiği kararın gerekçesinde özetle;

'...suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca ağabeyinin eyleminden davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, Polis Okulu'ndaki eğitimini tamamladıktan sonra yapılan mülakatta elenmesinin güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasını sağlayacak nedenlerden biri olmayacağı tartışmasızdır '

'... abisinin FETÖ bağlantısı nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı kanaatine varıl..arak yürütmenin durdurulmasına karar verdi.' İfadelerine yer verdi.

Mahkeme Kararı:

T.C. XXX BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

xx. İDARİ DAVA DAİRESİ

Y.D. İtiraz No : 2017/xxx 1/3

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİ HAKKINDA VERİLEN KARARA İTİRAZ EDEN (DAVACI) : xxx xxx VEKİLİ : Av. Mustafa Kemal BATUR

KARŞITARAF (DAVALI) : xxx VEKİLİ : xxx İSTEMİN ÖZETİ : Kamu Personeli Seçme Sınavı ile xxx Üniversitesi'ne xxx xxx olarak yerleşen davacının, güvenlik soruşturması sonucunun olumsuz olduğundan bahisle atamasının uygun bulunmamasına dair xx/xx/2017 tarih ve Exxx sayılı xx xxx xxx xx Daire Başkanlığı işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair verilen xx xx. İdare Mahkemesi'nin xx/xx/2017 gün ve E:2017/xx sayılı kararının; davacının başarılı olduğu sınav ile bu kadroya atanma hakkı kazandığı, kadroya yerleşememesinin yanı sıra KPSS puanının 1 yıl geçerli olması nedeniyle başarılı olduğu sınavın da yanacağı, tesis edilen işlemin haklı beklenti, hukuki güvence, istikrar, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren xx Bölge İdare Mahkemesi xx. İdari Dava Dairesi'nce dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava, Kamu Personeli Seçme Sınavı ile xx xx xxolarak yerleşen davacının, güvenlik soruşturması sonucunun olumsuz olduğundan bahisle atamasının uygun bulunmamasına dair xx/xx/2017 tarih ve Exx sayılı xx Personel Daire Başkanlığı işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. ..." hükmü düzenlenmiştir. Anayasa'nın 128. maddesinde; "Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin, nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmü yer almış, 70. maddesinin 2. fıkrasında da; "Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilmez." kuralına yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde; Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartlar sayılmış, genel şartların düzenlendiği (A) bölümünün 8. bendinde; güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak, şartına yer verildiği görülmüştür.

12/4/2000 tarih ve 24018 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde;
" ... f)Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını,"
"g)Güvenlik soruşturması:
Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesini" ifade edeceği belirtilmiş,

"Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar" başlıklı 11. maddesinde de;
"Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak:
a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,
b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı,
c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı.
d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,
e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni, f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, araştırılır." kuralı yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, Kamu Personeli Seçme Sınavı ile xx xx olarak yerleşen davacının, yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında, ''xxx Polis Okulu'nda eğitimini tamamladıktan sonra yapılan mülakatta elenerek atamasının yapılmadığı, ağabeyi polis memuru xxx xxx bylock kaydının olduğu ve OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesiyle kamu görevinden çıkarıldığı" gerekçesiyle Değerlendirme Komisyonu'nca atanmasının uygun bulunmaması üzerine xx/xx/2017 tarih ve Exx sayılı işlemiyle atanmasının yapılmadığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Olayda, Kamu Personeli Seçme Sınavı ile davalı idareye xx xx olarak yerleşen davacının yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında elde edilen bilgiler incelendiğinde, davacının ağabeyinin bylock kaydı bulunduğu ve KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı tespitinin davacıyla bir ilgisinin bulunmadığı, suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca ağabeyinin eyleminden davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, Polis Okulu'ndaki eğitimini tamamladıktan sonra yapılan mülakatta elenmesinin güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasını sağlayacak nedenlerden biri olmayacağı tartışmasızdır. Bu durumda, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda davacının şahsına atfedilebilecek, kamu görevine girmesine engel olabilecek olumsuz bir durumun tespiti yapılmadan, abisinin FETÖ bağlantısı nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Öte yandan, dava konusu işlem yerleştirilmesi yapılan davacının kadroya atanmamasına ilişkin bulunduğundan, işlemin uygulanması halinde görevine başlayamayan davacı yönünden telafisi güç zararlar doğurabileceği açıktır. Nitekim, benzer bir olayda açılan davada verilen Danıştay xx. Dairesi'nin xx xx xx tarih ve E:xx/xx, K:xx/xx sayılı kararı da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle, itirazın kabulüne, xx xx. İdare Mahkemesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair xx/xx/xx gün ve E:2017/xx sayılı kararın kaldırılmasına, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen şartların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından teminat aranmaksızın davaya konu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, bu kararın kesin olduğunun taraflara tebliğine, dosyanın xx xx. İdare Mahkemesine gönderilmesine, xx/xx/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BAŞKAN ÜYE ÜYE

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber