10 gün göreve gelmeyen akademisyen hakkında, 657'nin çekilme hükümleri uygulanır mı?

Akademik personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesinde düzenlenen müstafi sayılmaya ilişkin düzenleme uygulanabilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Mart 2018 14:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
10 gün göreve gelmeyen akademisyen hakkında, 657'nin çekilme hükümleri uygulanır mı?

Akademik personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesinde düzenlenen müstafi sayılmaya ilişkin düzenleme uygulanabilir mi?

Danıştay verdiği kararda Üniversite öğretim üyeleri hakkında 657 sayılı Kanunun çeklime ve çekilmiş sayılmaya ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağını tartışmıştır. Karara konu olay da, (X) Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının 26.01.2015 ile 06.2.2015 tarihleri arasında mesaiye gelmemesi nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açılmış, bu soruşturma sonucu düzenlenen raporda ise; Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde kesintisiz 10 gün süreyle göreve gelmeme eylemi hakkında bir düzenleme bulunmadığı bundan dolayı soruşturma konusu durum hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesinde düzenlenen görevden çekilmiş sayılması hususunda değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. İdare tarafından da getirilen teklif doğrultusunda davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca öğretim üyesinin müstafi sayılmasına karar verilmiştir.

İdare Mahkemesi, 2547 sayılı gerekse 2914 sayılı Kanunların yukarıda belirtilen maddeleri ile genel hükümler ve 657 sayılı Kanununa yapılan atıfların özlük haklarına ilişkin olması nedeniyle 657 sayılı Kanunun hizmet şekil ve şartlarını düzenleyen IV. kısmın memurluğun sona ermesini düzenleyen 4. bölümde yer alan çekilme müessesinin öğretim üyesi personeli hakkında uygulanamayacağı gerekçesiyle iptal kararı vermiştir.

Danıştay 2. Dairesi ise 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda gerekse 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nda, öğretim elemanlarının görevden çekilmiş sayılmasının usul ve esaslarına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına rağmen, 2547 sayılı Yasanın 62. ve 2914 sayılı Yasanın 20. maddelerindeki düzenlemeler karşısında koşullarının varlığı durumunda üniversite öğretim elemanları hakkında 657 sayılı Yasanın 94. maddesinin uygulanmasına engel bir durum bulunmadığına karar vermiştir.

Danıştay kararında yer alan karşı oyda ise; 2547 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi öğretim elemanlarının Kanunda tanımlanmış olan görevleri ile 657 sayılı Kanuna tabi memurların yürüttükleri kamu hizmetinin farklı niteliklerde olduğu, yasa koyucunun bu farklılığı gözetmek suretiyle, 2547 sayılı Yasada öğretim elemanları açısından göreve devamsızlık hali için bir idari tasarruf öngörmeyerek ilgili Yönetmelik ile disiplin cezasına tabi kıldığı, yönetmelikte disiplin cezasına tekabül eden bir durumun daha ağır sonuçları olan idari bir tasarrufa bağlanmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmayacağı, 10 gün kesintisiz olarak göreve gelmemeye ilişkin yaptırım hükmünün Yönetmelikten çıkarılmış olsa da olsa benzer eylemlere ilişkin yaptırımların Yönetmelikte düzenlenmiş olması dolayısıyla 657 sayılı Kanunun Çekilmeye ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı ifade edilmiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/8020

Karar No : 2017/9942

Karar Tarihi: 27.12.2017

İstemin Özeti : İdare Mahkemesinin 30/03/2016 gün ve E:2015/1119, K:2016/555 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Kamer SARIYILDIZ

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:

Dava, (X) Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının davalı idarece müstafi sayılmasına dair işlemin iptali ile ödenmemiş maaşının yasal faiziyle ve özlük haklarının tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince davacıya isnat edilen eylemin yukarıda yer verilen disiplin mevzuatında (çıkarılarak) yer almadığı, gerek 2547 sayılı gerekse 2914 sayılı Kanunların yukarıda belirtilen maddeleri ile genel hükümler ve 657 sayılı Kanununa yapılan atıflar özlük haklarına ilişkin olması nedeniyle de 657 sayılı Kanunun hizmet şekil ve şartlarını düzenleyen IV. kısmın memurluğun sona ermesini düzenleyen 4. bölümde yer alan çekilme müessesinin öğretim üyesi personeli ve davacı açısından özlük hakları kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Çekilme" başlıklı 94. maddesinin 1. fıkrasında, Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabileceği, mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı kuralına yer verilmiş olup, "çekilme" memurluğu sona erdiren bir durum olarak düzenlenmiştir.

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin "Görevinden Çekilmiş Sayma" başlıklı 10. maddesinin (c) bendinde ise, izinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevi kesintisiz 10 gün terk etmek, kısmi statüde bulunanlar için ise kesintisiz 40 saat veya daha fazla göreve devamsızlık göstermek, görevinden çekilmiş sayma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış olmakla birlikte söz konusu bu düzenleme 29.1.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

Burada, gerek 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda gerekse 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nda, öğretim elemanlarının görevden çekilmiş sayılmasının usul ve esaslarına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 2547 sayılı Yasanın 62. ve 2914 sayılı Yasanın 20. maddelerindeki düzenlemeler karşısında koşullarının varlığı durumunda üniversite öğretim elemanları hakkında 657 sayılı Yasanın 94. maddesinin uygulanmasına engel bir durum bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.

Ancak, bir öğretim elemanının görevden çekilmiş sayılmasının kabul edilebilmesi için, izinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi aynı zamanda bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; (X) Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının 26.01.2015 ile 06.2.2015 tarihleri arasında mesaiye gelmemesi nedeniyle hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu düzenlenen raporda, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde kesintisiz 10 gün süreyle göreve gelmeme eylemi hakkında bir düzenleme bulunmadığından hareketle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesinde düzenlenen görevden çekilmiş sayılması hususunda değerlendirme yapılması yolunda getirilen teklif doğrultusunda davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca müstafi sayılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.

Olayda, davacının 26.01.2015 ile 06.2.2015 tarihleri arasında mesaiye gelmemesi nedeniyle hakkında düzenlenen tutanaklar ile sabit ise de; 657 sayılı Yasa'nın 94. maddesi, izinsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi halini düzenlediğinden uyuşmazlıkta söz konusu koşulların bulunup bulunmadığının incelemesi yapılarak Mahkemece bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda; akademik personel hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve ilgili mevzuatta düzenleme bulunmaması halinde, 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanabileceği dikkate alındığında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan düzenlemelerin öğretim üyeleri hakkında uygulanamayacağı gerekçesiyle verilen iptal kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27.12.2017 tarihinde gerekçede oyçokluğu, esasta oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇEDE KARŞI OY :

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 62. maddesinde; "Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır." hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanunun 65/9. maddesinde ise, öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemlerinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.

Belirtilen madde uyarınca yürürlüğe konulan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 29.01.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete ile yürürlükten kaldırılan 10/c maddesinde; izinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevi kesintisiz 10 gün terk etmek, görevinden çekilmiş sayma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Aynı Yönetmeliğin "Kademe İlerlemesinin Durdurulması" başlıklı 9. maddesinin b bendinde izinsiz veya kurumlarca kabul edilen özürü olmaksızın kesintisiz 3-9 gün devamsızlık gösteren personele ilgili cezanın verilebileceği; "Kamu Görevinden Çıkarma" başlıklı 11. maddesinin c bendinde ise izinsiz veya kurumlarınca kabul edilebilir özrü olmaksızın bir yıl içinde toplam olarak devamlı statüde olanlar için 20 gün göreve gelmemenin yaptırımı düzenleme altına alınmıştır.

2914 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 20. maddesinde de, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Kanun ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kurallarının uygulanacağı belirtilmiştir.

Öğretim elemanlarının atanma usulleri ve süreleri ile yürütecekleri görevlerinin nitelikleri 2547 sayılı Kanunda, diğer özlük hakları da 2914 sayılı Kanunda düzenlenirken ilgililerin görevlerinden çekilme isteğinde bulunma ya da bulunmuş sayılma şeklinde kendi iradelerine bağlı olarak sonlandırmalarına ilişkin açık bir Yasa kuralına yer verilmemiş olup, 2547 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan ve yukarıda alıntısı yapılan Yönetmelikte göreve kesintisiz 10 gün kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın devamsızlık gösterme hali disiplin hukuku kapsamında bir yaptırıma bağlanmış, ilgili hüküm daha sonra 29.01.2014 tarih ve 28897 sayılı Resmi Gazete ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu arada, dava konusu işlem 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca tesis edilmiş olduğundan bu hükmün davacı hakkında uygulanıp uygulanmayacağının da irdelenmesi gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Memurluğun Sona Ermesi" başlıklı 4. Bölümünde yer verilen "Çekilme" başlıklı 94. maddesinde; Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabileceği; mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yine, aynı Kanunun "Disiplin" başlıklı 7. Bölümünde yer verilen "Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller" başlıklı 125. maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek aylıktan kesme cezasını; özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

657 sayılı Kanunda yer alan bu kuralların birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere; Devlet memurlarının 10 güne kadar olan devamsızlıkları disipline konu bir suç olarak değerlendirilirken, 10 gün devamsızlık halinde ilgilinin memuriyetini kendi iradesiyle sonlandırmış olduğu kabul edilerek idari bir tasarrufta bulunulmaktadır.

Bu kurulların amacı ise, 657 sayılı Kanuna tabi memurların yürüttüğü kamu hizmetinin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Devlet memurlarının devamsızlıklarının yürüttüğü hizmete doğrudan etkisinin bulunduğu tartışmasızdır.

2547 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi öğretim elemanlarının Kanunda tanımlanmış olan görevleri ile 657 sayılı Kanuna tabi memurların yürüttükleri kamu hizmetinin farklı niteliklerde olduğu açıktır.

Yasa koyucunun bu farklılığı gözetmek suretiyle, 2547 sayılı Yasada öğretim elemanları açısından göreve devamsızlık hali için bir idari tasarruf öngörmeyerek ilgili Yönetmelik ile disiplin cezasına tabi kıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, disiplin cezası şeklinde tesis edilecek bir işlem ile idari bir tasarruf niteliği taşıyan işlemin oluşturulma süreci ve ilgili açısından yaratacağı hukuki sonuçlar birbirinden farklılık taşımaktadır. Bu bakımdan, yönetmelikte disiplin cezasına tekabül eden bir durumun daha ağır sonuçları olan idari bir tasarrufa bağlanmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmayacağı da açıktır.

Bu açıklamalar ışığında, her ne kadar 10 gün kesintisiz olarak göreve gelmemeye ilişkin yaptırım hükmü Yönetmelikten kaldırılmış olsa bile benzer eylemlere ilişkin yaptırımların Yönetmelikte düzenlenmesi karşısında, 2547 sayılı Yasaya tabi araştırma görevlisi olarak görev yapan davacı hakkında durumun yukarıda aktarılan Yönetmelik uyarınca yapılacak bir soruşturma ile tespit edilerek, bunun sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerekmekte iken, görevinden çekilmiş sayılması yönünde 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber