Çavuşoğlu: FETÖ okullarında çalışan ajanları biliyoruz

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "FETÖ 166 civarında ülkede faaliyet yapıyor. Siz tek başına mı yaptığını zannediyorsunuz? Onların okullarında hangi ülkelerin ajanları öğretmen olarak çalışır biliyoruz ama bizim için arkasında kim olduğu önemli değil. Hainlerin ensesindeyiz"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Mart 2018 18:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çavuşoğlu: FETÖ okullarında çalışan ajanları biliyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün Türkiye girişimci ve insani dış politikayı en başarılı şekilde uygulayan ülkedir. Neticesini de alıyoruz, faydasını da görüyoruz. Bakmayın siz iki Batı Avrupa ülkesinin Türkiye'ye ders vermeye çalıştığını, Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek." dedi.

Çavuşoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Siyaset Akademisi dersinde yaptığı konuşmada, etkinliğe katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

AK Parti Siyaset Akademisi'nin 30 ilde devam ettiğini ve en çok katılımcının Bursa'da olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, kentin değişim ve dönüşüm yaşadığını kaydetti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin yoğun ve aktif bir dış politika izlediğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Dik duruşumuzu, söylemlerimizi görüyorsunuz ama neden böyle bir dış politika izliyoruz? Nasıl bir dış politika izlenmeli? Türkiye ve dünyada neler oluyor? Neden Türkiye'nin dış politikası ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadı? Düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Dünya ve bölgemiz adeta bir geçiş dönemi yaşıyor. Esasen olumlu ve olumsuz anlamdaki gelişmelere baktığımızda tam bir geçiş dönemi. Bazı gelişmelere bakıyorsunuz 'Acaba İkinci Dünya Savaşı öncesine mi gidiyoruz? Birinci Dünya Savaşı öncesi bir dünya tablosu mu görüyoruz?' Ama diğer taraftan dünya değişiyor, küreselleşiyor. O zaman da 'Nereye gidiyoruz?' diye soruyoruz."

- "Kendisinden olmayana karşı hoşgörüsüzlük limitleri artmaya başladı"

Türkiye'nin etrafında büyük sorunların, kaosların olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Böyle bir geçiş döneminde ve bu değişimde Türkiye'nin dış politikası nasıl olmalı? Öyle ya bugün etrafımıza baktığımızda büyük sorunlar, kaoslar var. Biraz daha geniş baktığımızda çözümü dondurulmuş itilaflar var. İkinci Dünya Savaşı'ndan daha fazla yerinden edilmiş insanlar var, 70 milyona yakın. Esasen bir savaş yaşamıyoruz. Bunların hali ne olacak? Avrupa'ya bakıyorsunuz, demokrasinin beşiği, hukukun üstünlüğünün evi, insan haklarının sözde savunucusu... Ama Avrupa'ya baktığımız zaman da tüm bu değerleri alt üst eden, kökten sarsan akımlar ortaya çıktı. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, biraz önce söylediğim, evini terk eden insanlara karşı nefret. İslam, Yahudi düşmanlığı. Geçen gün üniversitede de söyledim. Bugün Avrupa'daki Yahudi düşmanlığı İslam düşmanlığından daha az değildir. Belki daha da fazladır ama İkinci Dünya Savaşı'ndan özellikle Hitler'den sonra Avrupa'da Yahudileri koruyan çok katı kanunlar çıktığı için kimse Yahudi düşmanlığı yapamaz. Ona da itirazımız yok. Esasen nefret dili herkese karşı suçtur, herkese karşı yasaktır. Nefret dili dinimizce de haramdır. Uluslararası hukukta yasaktır, bir insanlık suçudur ama hat safhada. Kendisinden olmayana karşı hoşgörüsüzlük limitleri artmaya başladı."

- "Sanayi ağırlıklı ekonomiden hizmet ağırlıklı ekonomiye doğru gidiş"

Çavuşoğlu, Avrupa'nın ekonomik politikalarında bir gerilemenin, sosyal politikalarında bir başarısızlığın olduğunu ifade ederek, "Peki bu Avrupa nereye gidecek? Her şeye rağmen dünya ile kıyasladığımız zaman halen en kalkınmış bir kıta da diyebiliriz. Avrupa için söylediğim sorunlar genel anlamda dünyanın birçok bölgesi ve kıtası için geçerli. Dünya toplumları değişik sınamalarla karşı karşıya ama diyorum ya geçiş süreci ve ikilemler var. Diğer taraftan baktığımız zaman ekonomik fırsatlar ortaya çıkıyor, yeni yeni teknolojiler her alanda. Dünyada ve Türkiye'de sanayi ağırlıklı ekonomiden hizmet ağırlıklı ekonomiye doğru bir gidiş var." diye konuştu.

Afrika kıtasının büyük potansiyel sunduğunu anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Uzmanların yaptığı çalışmaya göre 2050 yılında Afrika kıtası dünya ekonomisine 50 katrilyon dolar katma değer sağlayacak. O yüzden şimdi herkes orada. Çin ve diğer ülkeler. Geçmişte olan, oralara sömürmek için giden ülkeleri söylemiyorum. Yeni yeni gitmeye çalışan ve giden ülkeler. Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye olarak ne yapacaksınız? Var olan problemlerin çözümüne katkı sağlamanız lazım. Dünyada söz sahibi olmanız lazım ki 16 yılda değişen Türkiye dünyada söz sahibi olmak istiyor. En doğal hakkıdır. Dünyada söz sahibi olurken dünyanın her yerinde de aktif siyaset izlemeniz gerekiyor. Eskiden dünya iki kutupluydu. Doğu ve Batı blokları vardı. Şimdi çok kutuplu dünyada yaşıyoruz."

Çavuşoğlu, çok kutuplu bir dünyada dış politikanın çok yönlü olması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte yadırgayanlar olabiliyor. 'Acaba Türkiye'nin dış politikasından zemin kayması mı var?' diye soranlar da olabilir ama biz kendimize güveniyoruz. Biz bulunduğumuz coğrafya gereği, bugünün Türkiye'sinin gerçeği gereği ve dünyadaki gerçeklerden dolayı çok yönlü ve proaktif dış politika izlemek zorundayız. Başka seçeneğimiz yok. İkisinden birini ya da üç tanesinden ikisini seçmeye lüksümüz de yok. Çok yönlü proaktif dış politika, girişimci dış politikayı gerektirir. Dünyada söz sahibi olabilmek için ekonomik çıkarlarınızı elbette savunacaksınız. Ülkelerle ilişkilerinizi her alanda geliştirmek isteyeceksiniz ama işin insani boyutunu ihmal ederseniz o zaman biraz önce yapmak istediklerinizde eksik kalırsınız çünkü siyaset, siyasetin her alanı insan içindir ve insanla beraberdir. Esasen dış politika da böyle."

- "Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek"

Türkiye dış politikasının temel prensibi ya da çerçevesinin girişimci ve insani dış politika olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "İnsani dış politikada esasen ecdadımızdan aldığımız mirasın devamını bile bizim milletimizin hasretini, gönlünü yüreğini yansıtıyor. Bu ikisinin sentezini yapmazsak dünyada saygın olamazsınız. Bugün Türkiye girişimci ve insani dış politikayı en başarılı şekilde uygulayan ülkedir. Neticesini de alıyoruz, faydasını da görüyoruz. Bakmayın siz iki Batı Avrupa ülkesinin Türkiye'ye ders vermeye çalıştığını, Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye üye olduğu tüm örgütlerde saygın üyedir"

Çavuşoğlu, her ülkeyle ilişkilerin iyi kurulması, "kazan kazan" anlayışıyla karşı tarafa saygı duyulması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bugün Batı'nın ve Avrupa'nın tepeden bakma anlayışıyla Afrika'ya giderseniz, küçük ülkelere giderseniz saygın olamazsınız. O yüzden herkesi eşit bir ortak olarak göreceksiniz. Vizeleri kaldıracaksınız. Seyahatin önündeki engelleri kaldıracaksınız ki iş adamlarınız dünyanın her yerine gidecek. İş adamlarınızın sorunlarını takip edeceksiniz ki onlar devletin gücünü ve şefkatini gittiği her yerde hissedecek. Ticaret önemli, ikili ilişkiler de önemli ama sadece ülkeler nezdindeki dış politikalarınız sizi güçlü yapmaz. Siz uluslararası örgütler nezdinde de aktif olmazsanız ve üye olabileceğiniz örgütlere üye olmazsanız ki bugün üye olabileceğimiz örgütlerden üye olmadığımız bir tek AB var, o da bizden kaynaklanmıyor. Diğer örgütlerde de ortaklık, gözlemcilik gibi statüler elde etmezseniz, buralarda da hakkı savunmazsanız, haksızlığa karşı dik durmazsanız sizi kimse saymaz, kimse dinlemez. Bugün Türkiye üye olduğu tüm örgütlerle çok yoğun bir iş birliği içindedir ve saygın bir üyedir. Bugün tüm dünya ülkeleri üye olmasına rağmen BM'nin reforma tabi tutulması gerektiğini söyleyen lider de Recep Tayyip Erdoğan çünkü buralara üye olmak demek sadece kararları kabul etmek veya sesini çıkarmadan oturmak anlamına gelmez. Varsa yanlışlıklar bunları da söylemeniz gerekiyor."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Uruguay'a da bir sahtekar kaçtı biliyorsunuz. Onun da ensesindeyiz. Milletimizi dolandırıp kaçmak yok. Öyle 'Darbe yaptım, yurt dışına kaçtım, terör eyleminde bulundum kaçtım' yok. Tüm hainlerin ensesindeyiz. Dış politikamızın en önemli unsurlarından bir tanesi de bu." dedi.

Çavuşoğlu, partisinin Bursa İl Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Siyaset Akademisi dersinde yaptığı konuşmada, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Latin Amerika ülkelerinde de büyükelçilikler açacaklarını söyledi.

Büyükelçilik açma sırasının Uruguay'da olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Uruguay'a da bir sahtekar kaçtı biliyorsunuz. Onun da ensesindeyiz. Milletimizi dolandırıp kaçmak yok. Öyle 'Darbe yaptım, yurt dışına kaçtım, terör eyleminde bulundum kaçtım' yok. Tüm hainlerin ensesindeyiz. Dış politikamızın en önemli unsurlarından bir tanesi de bu." diye konuştu.

- "Tüm dünyayı korkutmuşlar"

Çavuşoğlu, FETÖ ile mücadelede, FETÖ'cülerin birçoğunu Türkiye'ye getirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bazı ülkeler rica ediyor açıklamıyoruz. Tüm dünyayı korkutmuşlar, düşünün. Ya da FETÖ'yü himaye edenler o ülkelere baskı yapıyor. Ondan da korkuyorlar. FETÖ 166 civarında ülkede faaliyet yapıyor. Siz tek başına mı yaptığını zannediyorsunuz? Onların okullarında hangi ülkelerin ajanları öğretmen olarak çalışır biliyoruz ama bizim için arkasında kim olduğu önemli değil. Hainlerin ensesindeyiz. Milletimize sözümüz var. Nerede olursa olsun onlara rahat yok, onlardan hesap soracağız, soruyoruz Allah'ın izniyle."

- "Sadece sert gücünüzü göstermek yetmez"

Türkiye olarak insani dış politikaya öncelik verdiklerini, bu çerçevede dünyanın her yerine insani yardım ulaştırdıklarını, hangi ülkede bir afet varsa oraya ilk Kızılay ve AFAD'ın gittiğini anlatan Çavuşoğlu, bu alanda ABD'den sonra ikinci ülke konumunda olduklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"ABD, 6.3 milyar dolar harcadı, biz 6 milyar dolar insani yardım için para harcadık. Bir yılda 6 milyar dolardan bahsediyoruz. 17-18-19 sene önce IMF'den 1 milyar dolar borç alabiliyor muyduk? 500 milyonu aldığımız zaman 'kurtulduk' diye manşetler atılıyordu. Onu da alabilmek için IMF'nin önünde bir hafta, 10 gün kamp kuruyorduk. Herkese yalvarıyorduk. Ama bugün sadece 1 senede 6 milyar dolar insani ve kalkınma yardımlarında bulunuyoruz. Bu benim rakamlarım değil. Uluslararası kuruluşların yaptığı açıklama. Milli gelire göre ise açık ara dünyada birinciyiz. Bize en yakın ülkeyi 2'ye katlamışız.

Eğer dış politikada söz sahibi olmak istiyorsanız sadece sert gücünüzü göstermek yetmez, yumuşak güç dediğimiz, herkesin saygı duyduğu özelliklerinizle, kurumlarımızla da dünyada söz sahibi olursanız o zaman size hem saygı duyulur hem de gittiğiniz yerlerde kalıcı olursunuz."

- FETÖ'nün gizli amaçları

Türkiye'nin eğitim ve kültürde de dünya genelinde var olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin bugün dünyada 40 merkez açtığını bildirdi.

Türkiye Maarif Vakfının da bu süreçte etkin bir rol üstlendiğine işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Maarif Vakfının iki faydası var. Birincisi FETÖ'yü ülkesinden defetmek isteyen ülkelerdeki okulları devralarak... Çünkü o okullarda okuyan çocuklar var. Onlar, aileleri ne olacak? Biz de istemeyiz o çocukların mağdur olmasını. Bizim derdimiz oradaki çocuklar, aileleri değil ki. İlkokul çocuğunun ne günahı var? O ülkedeki diğer eğitim kurumlarına göre daha iyi olduğu için herkes oraya gönderiyor. FETÖ'nün orada başka gizli amacı var. Orada zeki çocuklara burs veriyor, elitlerin çocuklarını alıyor, eğitiyor sonra Türkiye'de olduğu gibi onları sistemin içine, devlet kurumlarına sızdırıyor, oralarda kontrol ettiriyor.

Bizim Orta Asya'da kardeş ülkelerimiz de var, bazılarını tamamen ele geçirmişler maalesef. İstedikleri zaman orada yönetimi devralıyorlar. Bu kardeşlerimiz ilk söylediğimizde kızdılar, alındılar ama baş başa görüşmelerimizde bunu kabul ediyorlar, itiraf ediyorlar. Çok vahim."

Türk Maarif Vakfının sadece bu okulları devralmadığını, artık dünyanın her yerinde Türk okulları açarak eğitimde de dünyada önemli bir aktör olmaya başladığını vurgulayan Çavuşoğlu, bunun dışında Avrupa'da imamların eğitimi için ilahiyat fakülteleri açmaya başladıklarını söyledi.

- "Türkiye'yi düşman olarak görüyorsan rahatsız olursun"

"Türkiye'nin dünyada bu kadar saygın olmaya başlaması, dünyada söz sahibi olması, artık doğruya doğru, yanlışa yanlış demesi, dayatmaları kabul etmemesi, kim ne derse desin inandığı yolda yürümesi birçok ülkeyi de rahatsız ediyor." diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok ülke derken belli kesimlerdeki ülkelerden bahsediyorum. Onlara buradan söylüyoruz; hazmetme kapasitenizi genişletin, rahat edersiniz. Türkiye'yi düşman olarak görüyorsan rahatsız olursun. Dost olarak görüyorsan niye rahatsız olasın? Birçok ülke rahatsız olmuyor, Afrika'daki ülkeler, Asya'daki ülkeler niye rahatsız olmuyor? Rahatsız olanlar batıda patronluk taslamayı alışkanlık haline getirmiş olanlar. Yarın Cumhurbaşkanımız ile AB zirvemiz var. Bizim Avrupa ile AB ile bir sorunumuz yok. Bizim hiç kimseyle sorunumuz yok. Biz çifte standarda, iki yüzlülüğe, dayatmaya, tepeden bakanlara karşıyız. Bizimle konuşmak istiyorsanız göz hizasında konuşacaksınız, yukarıdan konuşmayacaksınız. Biz Avrupa kıtasının bir parçasıyız. Avrupa'nın kötülüğünü de istemeyiz. Ama Türkiye'nin Avrupa kıtasına katkılarını görmezden gelirseniz olmaz."

Konuşmasının ardından dersin basına kapalı bölümünde Bakan Çavuşoğlu, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bazı AK Parti milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ile çok sayıda partili katıldı.

Bu arada Çavuşoğlu, program öncesinde geçen cuma günü babası vefat eden AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun'un evine giderek taziyede bulundu.

Dersin ardından Çavuşoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı makamında ziyaret etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber