İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

65 yaş aylığı, Eylül'den itibaren aylık ödenecek

Erdoğan: "65 yaş aylıkları kendilerine üç ayda bir ödenen kardeşlerimiz, eylül ayının başından itibaren bu maaşlarını aylık almaya başlayacaklar."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Haziran 2018 21:37, Son Güncelleme : 05 Haziran 2018 01:16
65 yaş aylığı, Eylül'den itibaren aylık ödenecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Emeklilik için başvuru yapan ancak henüz işlemleri sonuçlandırılmayan 100 bin vatandaşımız bulunuyordu. Bunların işlemlerini tamamlayarak, onların da ilk maaşlarını ve bayram ikramiyelerini alabilmelerini sağlıyoruz. Bu kardeşlerimiz Ramazan Bayramı ikramiyesi yanında temmuz zammından da faydalanacak." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen iftar programında emeklilerle bir araya geldi.

Buradaki konuşmasında, ramazan ayının sonlarına yaklaşıldığını anımsatan Erdoğan, tüm katılımcıların ramazanını tebrik etti.

Erdoğan, iftar sofrasında emeklilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti anlatarak, "Sizler hayattan değil, sadece yıllarınızı verdiğiniz işinizden emekli olmuş kardeşlerimizsiniz. Hayat yolculuğu ancak son nefeste bitecek bir uzun maratondur. Bu uzun yolculukta emeklilik sadece bir duraktır." diye konuştu.

Emeklilikle birlikte emeklilerin önünde hayata dair asıl planları ve yapmak istedikleri asıl işleri için yeni bir dönemin başladığına dikkati çeken Erdoğan, kimi emeklilerin ertelediği hobileriyle, idealleriyle uğraşacağını, kiminin de mecbur olduğu için değil istediği, sevdiği ve keyif aldığı işlerle uğraşacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli olmakla hemen her konuda herkesin gönlünün istediğini yapacak zamana sahip olacağına işaret ederek, "Bunun için emekliliği bir son değil, yeni bir başlangıç olarak görüyorum. Sizlerin işte bu fırsatlara sahip şanslı bireyler olarak emekliliğinizi en güzel şekilde değerlendirdiğinize inanıyorum. Hiçbir emekli kardeşimin bu güzel dönemini evinin veya kahvehanelerin dört duvarı arasına hapsolmak olarak görmediğini ümit ediyorum." ifadesini kullandı.

Ciddi bir rahatsızlık veya başka bir mani olmadığı sürece insanın yapacağı şeylerin bitmeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yapacak bir işim kalmadı dediğiniz gün gerçekten bittiğiniz gündür. Sizlerin kendiniz, aileniz, ülkeniz için yapacak daha çok şeylerinizin olduğunu biliyorum. Ülkemizin gizli gücü olarak görmüş olduğum sizlerin hem toplum hayatında hem de siyasette desteğine, katkısına daima ihtiyacımız olacaktır."

- "Gördüğümüzde yüzümüz kızarmıştı"

Türkiye'de 12,3 milyon emekli bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümete geldiklerinde ilk işlerinden birinin emeklilerin durumlarına el atmak olduğunu anlattı.

Recep Tayyip Erdoğan, tüm emeklilerin ve özellikle de Bağkur emeklilerinin durumunun bu dönemde gerçekten sıkıntılı olduğunu anımsatarak, "30 yıl, 40 yıl ekmek teknesinin başını bekleyen, tarlasını ekip biçen insanlarımıza öyle emekli maaşları bağlanıyordu ki biz bunları gördüğümüzde yüzümüz kızarmıştı." dedi.

Konuyla ilgili hemen harekete geçtiklerini ve kademeli olarak bu tür çarpıklıkları ortadan kaldırdıklarının altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Emekli maaşlarında reel olarak iki katına, üç katına, dört katına varan oranlarda artışlar yaptık. Bugün ülkemizde az sayıdaki istisna haricinde asgari ücretin altında emekli maaşı alan bulunmuyor. Hele hele eskisi gibi 50 lira, 100 lira gibi trajikomik emekli maaşı alan hiç kimse kalmadı. Son olarak bayram ikramiyeleriyle emeklilerimizin bayramlarını bayram gibi geçirebilmelerine imkan sağladığımıza inanıyorum."

Emeklilerle bir müjdeyi paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Emeklilik için başvuru yapan ancak henüz işlemleri sonuçlandırılmayan 100 bin vatandaşımız bulunuyordu. Bunların işlemlerini tamamlayarak onların da ilk maaşlarını ve bayram ikramiyelerini alabilmelerini sağlıyoruz. Bu kardeşlerimiz Ramazan Bayramı ikramiyesi yanında temmuz zammından da faydalanacak. Ayrıca 65 aylıkları kendilerine 3 ayda bir ödenen kardeşlerimiz de eylül ayının başından itibaren bu maaşlarını aylık olarak almaya başlayacaklar.

Emeklilikten sonra ticari faaliyette bulunanların yüzde 15 oranındaki sosyal güvenlik destek primlerini de kaldırdık. KDV iadesinin maaşa eklenmesinden, banka promosyonlarına seyyanen yapılan artışlardan yıllık standart maaş zamlarına, intibaklardan ikramiye yıl sınırlarının kaldırılmasına kadar her vesileyle emeklilerimizin ellerine geçen parayı yükseltmenin gayreti içinde olduk."

Erdoğan, sosyal güvenlik reformuyla SSK, Bağkur ve Emekli Sandığını aynı çatı altında topladıklarını, sağlık sigortasının kapsamının bu derece geniş, hizmet kalitesinin bu derece yüksek olmasının dünyada örneğine pek az rastlanır bir uygulama olduğunu söyledi.

Yüksek öğrenim mezunu polisler, öğretmenler, hemşireler ve din görevlileri için emekliliklerinde 3600 ek gösterge imkanı getirdiklerinin altını çizen Erdoğan, bu düzenlemeden aynı şartlarda daha önce emekli olmuş olanların da yararlanacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hamdolsun, Türkiye büyüdükçe ortaya çıkan zenginlikten emeklilerimiz başta olmak üzere milletimizin tüm fertlerinin istifade etmesi temel politikamızdır. Biz hiçbir zaman öyle seçim meydanlarında bol keseden atıp tutup da işbaşına gelince bunları unutanlardan olmadık. Bazılarının sırtında küfe yok, bol bol atıyorlar, bol bol dağıtıyorlar. Buna inananlar da olmuyor değil, oluyor ama bizim sırtımızda küfe var, yapacağımız işi vaat ederiz ve onu yaparız. Yapamayacağımızı vaat etmeyiz ve elhamdülillah bugüne kadar biz hiçbir vatandaşımızı aldatmadık. Çünkü bizim sözümüz var, ne aldananlardan olacağız, ne aldatanlardan olacağız.

Önümüzdeki dönemde ülkemizi zenginleştirme ve bu zenginliği milletimizin tamamına yansıtma taahhüdümüzü çok daha güçlü bir şekilde hayata geçirmekte kararlıyız. İşte bunun için ne diyoruz? Güçlü Meclis diyoruz, işte bunun için güçlü hükümet diyoruz, işte bunun için güçlü Türkiye diyoruz. Emeklilerimizle birlikte inşallah vakit birlik vakti diyerek, vakit Türkiye vakti diyerek bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız."

Türkiye'nin nereden nereye geldiğini en iyi emeklilerin bildiğine dikkati çeken ve "Sizler nüfus kağıtlarınızda, karnelerinizde herhalde yağ almak için damgaların olduğu günleri bilirsiniz değil mi? Gazyağı almak için o mühürleri bilirsiniz değil mi? Ekmek almak için o mühürleri hatırlarsınız değil mi?" sorularını yönelten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben de babamın nüfus kağıdında olan o mühürlere bakmıştım. Kömür almak için o mühürleri iyi bilirim ama elhamdülillah şimdi böyle bir şey var mı? Bunların hepsi tarih oldu ama onları hatırlayın, meşhur CHP'nin dönemleridir, o tek partinin dönemleridir. O dönemde bunları yaşadı bu millet. Bizim dedelerimiz, babalarımız bu çileleri çekti ama biz artık bu çileleri halkımıza, vatandaşımıza çektirmiyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz gençlerimizle insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, elektrikli otomobili, sürücüsüz otomobili, yazılımı, bilişimi, simülatörleri konuşuyoruz. Ama gençlerimize arada bir eski Türkiye'yi hatırlatmakta fayda var." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen iftar programında emeklilerle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftarda yaptığı konuşmada emeklilerin 1960'lı, 1970'li, 1980'li ve 1990'lı yılları bizzat yaşadığını, yokluğun, yoksulluğun, krizin, kaosun ne olduğunu emeklilerden daha iyi bilecek kimsenin bulunmadığını dile getirerek, bugünün gençlerinin bunları bilmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, "Bunları siz yaşadınız, bunları en iyi siz bilirsiniz. Ama bugünün gençlerine de bunu anlatmak lazım. Şimdi onlar inanın, toklukta, bollukta yokluğun acısını bilmiyorlar. Bilhassa yaşı 25-30'un altındaki gençlerimiz, sanıyorlar ki Türkiye hep böyleydi." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin geçen 16 yılda katettiği mesafeyi, geçmişle mukayese etme imkanı olmayanlara anlatmanın kolay olmadığını ifade eden Erdoğan, "Sizlerden ricam, her fırsatta gençlere eski Türkiye'yi anlatmanızdır. Çünkü sizler aynı zamanda bu milletin hafızasısınız." ifadelerini kullandı.

Eğitimde gelinen noktaya değinen Erdoğan, "Hatırlayın, kitapları alamıyorduk. Sizler bilirsiniz. Biz teksir notlarıyla okuduk. Üst sınıflardaki ağabeylerimiz bize kendi teksir notlarını vermezlerdi. Para ile istediğimiz halde vermezlerdi. Zaten doğru düzgün de okunmaz, hep mürekkepler birbirine karışmıştır. Gidersin kırtasiyeye, oradan da kitap alamazsın. Kitabın biri varsa biri yok. Kuyrukta beklersin. Bunları hep yaşadık." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi bu kitapların öğrencilerin sıralarının üzerine konulduğunu belirtti.

- "Bizim çektiğimiz çileleri artık yavrularımız çekmesin"

"İstiyoruz ki bizim çektiğimiz çileleri artık yavrularımız çekmesin. Yeni bir nesil ortaya getiriyoruz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Artık bilişim teknolojisinin, yazılımın öne çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Artık inşallah bütün bunlarla beraber elektrik-elektronikte, bilgisayar teknolojisinde çok çok ileri giden bir nesil... En ileri teknoloji. İnşallah bu nesil bizim eserimiz olacak. Lütfen gençlere, okuyacak okul bulamadığımız, okul bulsak öğretmen bulamadığımız, öğretmen bulsak 60-70 kişilik, hatta 100'ün üzerinde öğrencilerin olduğu sınıflarda, öğretmenin ne dediğini anlamadığımız o günleri anlatın. Benim sınıfım 75 kişiydi. Hamdolsun şimdi 30'un üzerinde öğrencisi olan sınıf yok gibi; ama altında çok sınıf var."

Geçen 16 yılda yapılan 284 bin yeni derslikle, atadıkları 585 bin öğretmenle tüm bu sorunları kökünden çözdüklerine vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençlere, üniversite sınavına 2 milyon kişinin girip, ancak 200 bin kişinin kayıt yaptırabildiği, öyle her şehirde üniversitenin olmadığı günleri anlatın. Yani, bizim dönemimizden 10 kişiden 1 tanesi üniversiteye girebiliyordu ama şimdi tamamının girme şansı var. Bugün sınava giren sayısıyla kontenjan sayısının neredeyse aynı olduğu 207 üniversiteye sahip olduğumuz bir Türkiye'ye geldik. Artık yavrularımız çeşitli illere üniversiteye gitmek için veya girmek için gitmiyor. Şimdi üniversite yavrularımızın ayağına gidiyor. Hakkari'de üniversite var mı? Var. Iğdır'da üniversite var mı? Var. Kars'ta, Ardahan'da, Artvin'de, Rize'de üniversitemiz var. Üniversitenin olmadığı ilimiz yok. Niye? Çünkü ilmi, istiyoruz ki bütün ülkemizin dört bir yanına yayalım. Bunun adımlarını atalım. Bunu biz başardık. Biz geldiğimizde 75 üniversite vardı."

- Sağlık alanında yapılan yatırımlar

Sağlık alanında yapılan yatırımlara da dikkati çeken Erdoğan, geçmişte hastanelerin şifa değil, adeta hastalık kaynağı olduğunu söyledi.

Geçmişte memurun, işçinin, esnafın ayrı hastanesinin bulunduğunu aktaran Erdoğan, hastaneye gidildiğinde doktor bulanların şanslı görüldüğünü anlattı. Doktor bulunduğunda da teşhis edecek teçhizatın olmadığını dile getiren Erdoğan, doktorun yazdığı ilacın, hastanenin eczanesinde çoğunun bulunamadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ise herkesin bir aile doktorunun bulunduğunu, temel işlemlerin orada yapıldığını kaydetti.

Sağlık personeli sayısının 378 binden 917 bine yükseldiğini, hizmet kalitesinin de ona göre arttığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Devletinden üniversitesine, özellerine kadar istediğiniz hastaneye gidebiliyorsunuz. Ambulans ya hiç yoktu ya da külüstür araçlardan ibaretti. Ama şimdi pırıl pırıl ambulanslarımız var. Beş bin tam donanımlı ambulans şu anda milletimize hizmet veriyor. Uçağından helikopterine, paletlisinden motosikletlisine kadar daha önce olmayan nice ambulans çeşidi, milletimizin hizmetine girdi. Hatırlayın, o köpeklerin çektiği kızakları, onların üzerinde hastaları... Ama şimdi Erzurum'un Palandöken dağlarına varıncaya kadar oralara paletli ambulanslarımız çıkıyor. Helikopter ambulanslarımız var, uçak ambulanslarımız var... 'Batı'da ne varsa bizde de o olacak' dedik. Batı'da bazı yerlerde zaten bunlar da yok."

Şimdi ise şehir hastanelerini hizmete aldıklarını ifade eden Erdoğan, bunlardan beş tanesinin tamamlandığını bildirdi.

- "Havayolunu, halkın yolu haline getirdik"

Erdoğan, bölünmüş yolların uzunluğunun 6 bin 100 kilometreden 26 bin kilometreye çıkarıldığını da aktardı.

Artık her yere güvenli, hızlı ve konforlu bir şekilde ulaşılabildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Havayolunu, halkın yolu haline getirdik. Sizlerin çocukluğunda gençliğinde uçağı ancak havada bıraktığı izden seyredebiliyorduk. Biz de öyleydik. Sırt üstü yatıyorduk, uçağın geçisini seyrediyorduk. Binemiyorduk ki, öyle bir paramız da yoktu. Ama şimdi lüks otobüs fiyatına artık uçağa binebiliyoruz. Havaalanlarımız, havalimanlarımızın sayısını 26'dan 55'e çıkardık. Ülkemizin her köşesine uçakla seyahat edilebiliyor. Uçak biletlerinin de fiyatları bu derece düşük."

Bu verdiği örnekleri her alana yaymanın mümkün olduğunu söyleyen Erdoğan, bunları gençlerin bilmesi gerektiğini dile getirdi.

Erdoğan, emeklilere "Şimdi biz gençlerimizle insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, elektrikli otomobili, sürücüsüz otomobili, yazılımı, bilişimi, simülatörleri konuşuyoruz. Ama gençlerimize arada bir eski Türkiye'yi hatırlatmakta fayda var. Bunu da siz yapacaksınız." diye seslendi.

Erdoğan, 65 yaş aylıklarına ilişkin kararın Bakanlar Kurulunda alındığını ifade ederek, hayırlı olmasını diledi.

Salonda bulunanların yaklaşan Kadir Gecesi'ni ve Ramazan Bayramı'nı da kutlayan Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinin de ülke ve millet için birliğe, beraberliğe vesile olmasını temenni etti.

İftar yemeğine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, başbakan yardımcıları Bekir Bozdağ ve Recep Akdağ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu da katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber