Terör örgütünün yaz kampına katıldığı yönündeki istihbari bilginin güvenlik soruşturmasına etkisi

Ankara Bölge İdare Mahkemesi(BİM), sadece terör örgütünün düzenlenen yaz kampına katılınmış olunmasının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması için yeterli olmadığına karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 30 Ağustos 2018 00:02, Son Güncelleme : 14 Ağustos 2018 19:23
Terör örgütünün yaz kampına katıldığı yönündeki istihbari bilginin güvenlik soruşturmasına etkisi

Davacı, ...Üniversitesi tarafından ilan edilen araştırma görevlisi kadrosuna atanmayı hak kazanmıştır. Davacının THKP/C DEV_YOL devrimci gençlik terör örgütünün üniversite yapılanması olan öğrenci kolektifinin 11-17 Temmuz 2011 tarihleri arasında İzmir Dikili'de düzenlenen 6. Kollektif Yaz Kampına katıldığı yönündeki istihbari nitelikte bilgiye dayalı olarak güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle ataması yapılmamıştır. Atamanın yapılmaması işlemine karşı iptal istemiyle dava açılmıştır.

Ankara (BİM) kararda öncelikle; bazı kurumlarda ve bazı görevlerde istihdam edilecek kişiler hakkında görevin önemi ve özelliği gereği derin bir araştırma ve değerlendirme yapılmasının gerekli olduğunu, eğitim- öğretim hizmetlerini yürütmekten sorumlu üniversite idaresinin de bu hizmeti en iyi şekilde yürütülebilmesi için bir takım tedbirler almasının gerekli olduğunu ve bu tedbirleri alırken dikkatli ve daha titiz davranması gerektiğini ve araştırma görevlisi olarak alınacak personelin güvenilirliğinin her türlü şüpheden uzak olarak ortaya konulması gerektiğini belirtmiştir.

Ankara BİM dava konusu uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki istihbari bilginin sadece terör örgütünün İzmir Dikili de düzenlenen yaz kampına katıldığına yönelik olduğunu, söz konusu terör örgütüyle davacı arasında üyesi, sempatizanı, irtibat ve iltisaklı olduğu yönünde belge ve bilgilerin dosyada bulunmadığını, bu yönde alınmış yargı kararının mevcut olmadığını, Eskişehir Valiliği Emniyet Müdürlüğünün dosyada mevcut yazılarına göre güvenlikle ilgili konularda ilişik kaydı bulunmadığını, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce düzenlenmiş belgeye göre adli sicil arşiv kaydının olmadığını ifade ederek, yalnızca söz konusu yaz kampına katılma bilgisinin güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak sonuçlanmasına neden olmayacağına kesin olarak karar vermiştir.

T.C

ANKARA

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

4. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2018/491

KARAR NO : 2018/968

Karar Tarihi: 22.03.2018

İSTEMİN ÖZETİ :..Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 19.12.2016 tarihinde ilan edilen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi .......... Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna atanmayı hak kazanan davacının, atamasının yapılmamasına ilişkin Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nün 05.07.2017 tarih ve .......... sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; ..Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi .......... Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosu ilanında genel şartlar arasında "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 48.maddesinde belirtilen şartları taşımak" şartının arandığı, 657 sayılı kanunun 48.maddesinde ise devlet memurluğuna alınacaklarda "güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" şartının yer aldığı, buna göre yapılan güvenlik soruşturması neticesinde davacının THKP/C DEV-YOL devrimci gençlik terör örgütünün Üniversite yapılanması olan Öğrenci kolektifinin 11-17 Temmuz 2011 tarihleri arasında İzmir-Dikili'de düzenlenen 6. Kollektif Yaz Kampı"na katıldığı yönündeki istihbari bilginin 10.10.2017 tarihinde mahkememiz kayıtlarına giren dilekçe ile davacı tarafından da doğrulandığının görüldüğü, milli güvenliği ve Devletin devamlılığını sağlamak için kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, bu hizmeti en iyi şekilde yürütebilmesi için bir takım tedbirler almasının doğal olduğu, akademisyen olarak öğrenci yetiştireceği hususu göz önünde bulundurulduğunda araştırma görevlisi olarak alınacak personelin güvenilirliğinin her türlü şüpheden uzak olarak ortaya konulması gerektiği de tabii olduğu, bu durumda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna atanmayı hak kazanan davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi'nce verilen 19/12/2017 gün ve E:2017/632, K:2017/1131 sayılı kararın; davacı tarafından dava dilekçesinde de belirtilen gerekçelerle mevzuata ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, istinaf yoluyla kararın kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi talep edilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4.İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava; ..Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 19.12.2016 tarihinde ilan edilen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi .......... Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna atanmayı hak kazanan davacının, atamasının yapılmamasına ilişkin ..Üniversitesi Rektörlüğü'nün 05.07.2017 tarih ve .......... sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Genel ve özel şartlar" başlıklı 48.maddesinde; Devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartların arandığı, genel şartların; Türk Vatandaşı olmak, bu kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, bu kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, kamu haklarından mahrum bulunmamak, Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (...)(1) zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak, askerlik durumu itibariyle; askerlikle ilgisi bulunmamak, askerlik çağına gelmemiş bulunmak, askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak ve güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak olduğu, özel şartların ise; Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak ve kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak olduğu hükme bağlanmıştır.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin "Değerlendirme" başlıklı 15.maddesinde; "Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen bilgilerin olumsuz olması halinde, kişinin gizlilik dereceli birim, kısım ve gizlilik dereceli yerler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatları, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalıştırılıp çalıştırılmamaları, yer değiştirerek bu görevlere devam edip etmemeleri gibi hususları incelemek ve sonucunu sorumlu amirin takdirine sunmak üzere; bakanlıklarda müsteşarın, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst amirin, üniversitelerde rektörün, illerde valinin başkanlığında, personel birim amiri, hukuk müşaviri ve varsa güvenlik işlerinden sorumlu birim amirinden oluşan "Değerlendirme Komisyonu" kurulur. Başbakanlıkta kurulacak Değerlendirme komisyonu Müsteşar veya görevlendireceği müsteşar yardımcısının başkanlığında, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürü ile Personel ve Prensipler Genel Müdürünün katılımıyla oluşur. Türk Silahlı Kuvvetlerinde ise bu komisyonun oluşumu kendi yönergeleri ile belirlenir. Değerlendirme komisyonunun çalışma tutanakları ve kararları gizlidir." hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi .......... Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna atanmayı hak kazanan davacının THKP/C DEV_YOL devrimci gençlik terör örgütünün üniversite yapılanması olan öğrenci kolektifinin 11_17 Temmuz 2011 tarihleri arasında İzmir Dikili'de düzenlenen 6. Kollektif Yaz Kampına katıldığı yönündeki istihbari nitelikte bilgiye dayalı olarak güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle dava konusu işlem ile atamasının yapılmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, bazı kurumlarda ve bazı görevlerde istihdam edilecek kişiler hakkında görevin önemi ve özelliği gereği derin bir araştırma ve değerlendirme yapılmasının gerekli olduğu tartışmasızdır. Yasal olmıyan yöntemleri kullanarak tüm anayasal kurumları baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir örgüte mensup, iltisaklı ve irtibatlı kişilerin demokratik hukuk devletine karşı yakın, açık ve ciddi bir tehlike teşkil etmesinin önlenmesi, Anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması ve terörle mücadelenin daha etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için eğitim- öğretim hizmetlerini yürütmekten sorumlu üniversite idaresinin bu hizmeti en iyi şekilde yürütülebilmesi için bir takım tedbirler almasının gerekli olduğu ve bu tedbirleri alırken dikkatli ve daha titiz davranması gerektiği ve araştırma görevlisi olarak alınacak personelin güvenilirliğinin her türlü şüpheden uzak olarak ortaya konulması gerektiği de açıktır.

Bakılan uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki istihbari bilginin sadece terör örgütünün İzmir Dikili de düzenlenen yaz kampına katıldığına yönelik olduğu, söz konusu terör örgütüyle davacı arasında üyesi, sempatizanı, irtibat ve iltisaklı olduğu yönünde belge ve bilgilerin dosyada bulunmadığı, bu yönde alınmış yargı kararının mevcut olmadığı, Eskişehir Valiliği Emniyet Müdürlüğünün dosyada mevcut 06/04/2017 tarih ve .......... sayılı yazılarına göre güvenlikle ilgili konularda ilişik kaydı bulunmadığı gibi Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce düzenlenmiş belgeye göre adli sicil arşiv kaydının olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının güvenlik soruşturmasının olumsuzluğundan bahsedilemiyeceği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla dava konusu işlemde mevzuata uyarlık ve aksi yöndeki mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca incelenen davada dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yapılan mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 376,60 TL yargılama giderinin davalı idarece davacıya verilmesine; artan tebligat avansının istemi halinde davacıya iadesine, anılan Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber