'Bağımsızlığın şartı teknoloji ihraç etmektir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gençlerimizin her alanda teknolojiyi sevdireceğine inanıyorum. Günümüz dünyasında gerçek anlamda bağımsızlığın birinci şartı teknolojiyi üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Eylül 2018 15:44, Son Güncelleme : 22 Eylül 2018 18:14
'Bağımsızlığın şartı teknoloji ihraç etmektir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST Festival alanında açıklama yaptı. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"Gençlerimizin her alanda teknolojiyi sevdireceğine inanıyorum. Günümüz dünyasında gerçek anlamda bağımsızlığın birinci şartı teknolojiyi üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktır. Teknolojik gelişmelerin ilk aşaması hayal edebilmektir. Ecdadımız asırlar boyunca hep daha fazlasını hayal etmiş, bunun peşinden gitmiş ve çoğunlukla da hedefine ulaşmıştır.

Biz de Türkiye'ye ne kazandırdıysak hep hayallerimizin peşinden giderek kazandık. TEKNOFEST'in bir sıçrama vesilesi olmasını düşünüyorum. Ülkemizin milli teknoloji hamlesinin başarıya ulaşması, teknoloji üreten bir toplum haline dönüşmemizle mümkündür.

'BU HAVALİMANI VİZYONUN EN SOMUT İFADESİDİR'

Sadece bu etkinliğin düzenlendiği şu havalimanı ülkemizin teknoloji alanındaki vizyonunun en somut ifadesidir. Günümüzde güvenlik kavramının anlamı büyük ölçüde değişti. Fiziki güvenliği siber güvenlikle tahkim etmiyorsanız kendi kendinizi kandırıyorsunuz demektir.

'ECDADIMIZ LİDERLİĞİ ELİNDEN KAÇIRMIŞTIR'

Bizim ecdadımız yıllarca kendi döneminin teknolojilerine öncülük etmiş, daha sonra ne yazık ki liderliği elinden kaçırmıştır. Dönemin padişahları bu sorunun çözümünü batının teknolojisini ülkemize taşımakta görmüştür. Teknolojiyi kullanacak insan kaynağında da Batı'da eğitilme yoluna gitmiştir. Şimdi bakınca bu tercihin çok da isabetli olmadığını anlıyoruz. Asıl olan teknolojiyi tasarlamak, geliştirmek ve öğretmektir.

'İHRACAT YAPMASINA BİLE FIRSAT VERİLMEMİŞTİR'

1925'te Haliç'te yerli sermayeyle gerçekten önemli bir savunma sanayi fabrikası kurulmuştur. İkinci Dünya savaşı yılları sırasında bu çabalar hız kazanmıştır. İngiltere ve ABD'nin askeri yardımları bahane edilerek bu fabrika atıl hale getirilmiştir. Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasının dışarıya ihracat yapmasına bile fırsat verilmemiştir. Vecihi Hürkuş'un çırpınışları sabote edilmiştir. Hele bir de Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa'nın hikayesi var ki tam bir ibret vesikasıdır. Kafkas İslam Ordusu'nun dağıtılmasından sonra uzun yıllar yurt dışında yaşamak zorunda kalan Nuri Paşa, ikinci dünya savaşından sonra dönmüştür. 1949'da bu fabrika aralarında Nuri Paşa'nın olduğu pek çok kişiyle birlikte şüpheli şekilde havaya uçmuştur. Ölenlerin cesetlerine dahi ulaşılamamıştır.

"BÜYÜK BİR ATILIM BAŞLATTIM"

59 yıl önce Bandırma Füze Kulübü'nü kurarak füze denemeleri yapan Kirkor Divancı ve ekibinin başına gelmeyen kalmamıştır. Yerli otomobilimiz Devrim'in hikayesi malumdur. Rahmetli Özal bu gerçeği fark ettiği için Savunma Sanayi Müsteşarlığı kurdu. Dönemin şartları çerçevesinde bir takım önemli çalışmalar başlatılmışsa da 2003'te savunma sanayi ihtiyacımızın yüzde 20'si yerli imkanlarla sağlanabiliyordu. Başbakanlığım dönemimde bu alanı kişisel himayeme alarak büyük bir atılım başlattım. Tank, helikopter, insansız hava aracı gibi pek çok ürünün hazır alım projelerini iptal ederek, milli ve özgün model geliştirme çalışmaları başlattık. Halen ülkemizde 600'ün üzerinde savunma sanayi projesi yürütülüyor.

"LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI BAŞLATIYORUZ"

Finans, sağlık, enerji teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirerek bağımsızlığımızı perçinlemeye çalışıyoruz. Bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlatıyoruz uluslararası lider araştırmacılar programı başlatıyoruz. Dünyanın her yerindeki bilim insanını ülkemizde başlattığımız atılıma katılmaya davet ediyorum.

"PROJELERİMİZ SABOTE EDİLMEYE ÇALIŞILDI"

Bu dönemde de elbette projelerimiz sabote edilmeye çalışılıyor. Ama artık bu projeleri sabote edecek bir iktidar yok, bu projelere ön açan bir iktidar var. Attığımız her adımda 'boşverin' teklifleri ile karşılaştık. Sürekli daha iyisini daha ucuza verme vaadiyle kandırılmaya çalışıldık. Şu insansız hava aracını vermediler. Paramızla vermediler. Ama terör örgütlerine 19 bin TIR silah mühimmat gönderiyorlar.

"TEHDİT EDİLDİĞİMİZ ANLAR BİLE OLDU"

Bunlar bize dost, stratejik ortak görünenler. İma yoluyla Nuri Demirağ'ların, Nuri Killigil'lerin akibeti ile tehdit edildiğimiz anlar oldu. Hiçbirine eyvallah etmedik. Allah'ın verdiği ömrü kimse kısaltamaz. Önceliklerimiz çerçevesinde başlattığımız projeleri sabırla dirayetle takip ettik, ediyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber