Mavi Marmara davasında UCM'dan çok önemli karar
Gazze Özgürlük Filosu Davası : Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Ön İnceleme Dairesi, Savcının İsrail tarafından işlenen suçların soruşturulmamasına dair aldığı kararı yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Gazze Özgürlük Filosu Davası : Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Ön İnceleme Dairesi, Savcının İsrail tarafından işlenen suçların soruşturulmamasına dair aldığı kararı yeniden gözden geçirilmesini istedi.
- Mayıs 2010'da Gazze Özgürlük Filosunun bir parçası olan Mavi Marmara gemisine
saldıran İsrail, 10 kişinin ölümüne, 50'den fazla kişinin ağır yaralanmasına
sebep olmuştu.
- UCM Savcısı bu saldırıyla İsrail'in uluslararası savaş suçu işlediğini ama UCM'de soruşturma yapılamayacağına karar vermişti. Ön İnceleme Dairesi savcının bu kararını yanlış bulmuştu.
- Savcı soruşturma açılmaması kararında direnmişti. Ölüm ve yaralanmalarla ilgili soruşturma açmama kararı almıştı. Mağdur avukatlarının yapmış olduğu itiraz üzerine Ön İnceleme Dairesi Savcının bu kararını yanlış buldu ve tekrar değerlendirmesini istedi.
- Mağdurların avukatları tarafından yapılan itiraz üzerine, Ön İnceleme Dairesi yapmış olduğu ikinci değerlendirmede Savcının işlenen suçlara yönelik soruşturma açılmamasına dair aldığı kararın yanlış olduğuna dair 15 Kasım 2018'de kararını açıkladı. Daire, Savcının kararının yanlış olduğunu ve tekrar gözden geçirmesine hükmetmiştir. Ayrıca sürecin uzun tutulmasına karşı da Mayıs 2019 tarihine kadar kesin karara bağlanması için de kararını bildirmiştir. Mağdurlar Komisyonun bu kararını takdir etmektedir.
Bu önemli karar UCM mevzuatına göre taraf devlet olan Komor Hükümeti'nin
Şubat 2018'de Savcılığın soruşturma açılmamasına dair aldığı ikinci kararını
yeniden gözden geçirmesi talebini müteakiben gelmiştir. Savcı "31 Mayıs
2010'da filonun alıkonulması süresince Mavi Marmara'da savaş suçu işlendiğini
kanıtlayan makul bir dayanağın olduğunu gösteren açık bilgiler" bulunmasına
rağmen Kasım 2014'de olayı soruşturmayı ilk olarak reddetmişti.
Ocak 2015'de, Komor Hükümeti söz konusu kararın mantık hataları ışığında yeniden
değerlendirilmesi için yargıya başvurmuştur. Temmuz 2015'de, Ön İnceleme Dairesi
Savcılığın hataya düşmüş olduğunu onaylamış ve kararını yeniden gözden geçirmesi
hükmüne varmıştır. İki sene sonra, Savcılık Kasım 2017'de önceki kararını yeniden
gözden geçirdiğini belirtmiş ancak sonuç aynı şekilde soruşturma açılmaması
yönünde olmuştur. Hakimler alınan en son kararda Savcılığın argümanlarını yine
kabul etmemişlerdir. Komisyon, Savcılığın Komisyonun Temmuz 2015'deki hükmünü
önemsemediğini "Mevzuatta güvence altına alınan belirli temel fikirleri
hiçe saymakta... [ve] Savcılık makamı ve Ön Duruşma Komisyonu arasındaki yetki
dağılımının temelini sarsmaktadır" ifadeleriyle beyan etmiştir. Ayrıca
Savcılığın yaklaşımını "uygunsuz" bulmuş ve "adli bir belgeye
yakışmayan" şeklinde ifade etmişlerdir. Ayrıca "Savcının "bir
karara katılmama ya da onu görmezden gelme özgürlüğü varsa ... Savcının tüm niyet
ve amacı Daire kararının esasına müteallik temyiz makamı gibi davranmak olmuştur".
Savcılığın adli sürecin ön aşamasına bakmadan yargı hükümlerini veya kanun yorumunu
kabul etmeme yetkisine sahip olmadığını onaylayan Daire kararı takdire değer
bir durumdur.
Ayrıca mahkemeye taraf bir devletin Savcının soruşturma açmama kararını ikinci
defa gözden geçirme hakkına sahip olduğunu açıklığa kavuşturmaktadır.
Karara müteakiben, Mavi Marmara'da İsrail askerleri tarafından vahşice katledilen
Amerikan vatandaşı 17 yaşındaki Furkan Doğan'ın babası Prof. Ahmet Doğan, Daire'nin
bu kararı ile ilgili "bugün, saldırı mağdurları için tarihi bir gün. Söz
konusu karar yaşanan bu acı olaya yönelik adaleti teslim etmekte atılmış olumlu
bir adımdır. Mağdurlar ve aileleri yıllardır yaşananların hesabının görülmesini
için mücadele ediyor, ancak mücadelenin her aşamasında geri çevrildiler. UCM
adaletin sağlanması noktasında bizim son umudumuz." diyerek verilen karardan
övgü ile bahsediyor.
UCM karşısındaki bu davalarda 300'ü aşkın Özgürlük Filosu saldırı mağdurunu
ve Komor Hükümetini temsil eden Avukat Rodney Dixon QC açıklamasında, "Daire,
Savcıya kararını yeniden gözden geçirmesi için herhangi bir gecikmeye mahal
vermeksizin altı aylık bir süre tanımıştır. Şu da çok önemlidir ki, mahkemenin
mağdurlara yapılan asıl haksızlığın, soruşturmanın olup olmayacağı noktasında
en hızlı şekilde bilgilendirilmemeleri olduğunu kabul etmiş olması de hakikaten
çok önemlidir. Mağdurlar geçtiğimiz 8 yıldan uzun süredir, iddialarının soruşturulmasını
talep etmekte ancak istekleri kabul edilmemektedir." dedi.
Mağdurların uluslar arası hukuk alanındaki yasal temsilciliğini yürüten Londra'daki
Stoke White Ltd. şirketinin yetkilisi, "UCM'deki hakimlerin kararı mağdurların
umutlarını yeniden yeşertti. Bu hakikaten onlar için zorlu bir yolculuk, ancak
şimdiye kadar adaleti aramada çok büyük bir kararlılık gösterdiler" ifadeleriyle
mağdurların bu yoldaki azmini tebrik etti.