25 Aralık yargı darbesi'nin gerekçeli kararı kitap oldu

FETÖ/PDY'nin takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle 6'sı firari 71 sanığı yargılandığı davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bin 127 sayfalık gerekçeli kararı, kitap olarak basıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Mart 2019 12:12, Son Güncelleme : 13 Mart 2019 12:24
25 Aralık yargı darbesi'nin gerekçeli kararı kitap oldu

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle 6'sı firari 71 sanığın yargılandığı davanın gerekçeli kararı, kitap haline getirildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bülent Dalkıran, üyeler Kadri Arslan ve Alihan Orhan, 24 Aralık 2018'de karara bağladıkları davanın 17 Ocak'ta açıkladıkları bin 127 sayfa gerekçeli kararını kitap olarak bastırdı.

"TC İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 25 Aralık Dosyası Gerekçeli Karar" başlıklı bin 127 sayfalık kitapta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi, sanık savunmaları, tanık beyanları, raporlar, savcılık mütalaası ve delillerin değerlendirilmesi ile 65 sanık hakkındaki hüküm yer alıyor. Diğer 6 sanık firari oldukları gerekçesiyle kararla birlikte dosyaları ayrılmıştı.

- Mahkemenin kararından

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ/PDY'nin takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurarak darbeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle 71 sanığın yargılandığı davada, sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Mahir Çakallı, Arif İbiş, Mustafa Demirhan, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Üner'in "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Arif İbiş, Mehmet Habib Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit ve Mehmet Akif Üner'in "özel hayatın gizliliği ihlal" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından toplam 127 yıl 4 ay 15'er gün hapis cezasına mahkum eden mahkeme, Mustafa Demirhan'ı da bu suçlardan 131 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırmıştı.

Mahkeme, "terör örgütüne üye olmak" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme" suçlarından sanıklar Sabri Kızılkaya, Hayrettin Can ve Cihan Kasak'ı toplam 43 yıl altışar aya mahkum ederek, bu suçlardan sanık Murat Kaya'yı da 30 yıl hapse çarptırmıştı. Sanık Ercan Taş'ı "terör örgütüne üye olmak", "görüntüleri gizlice ifşa etmek", "haberleşme gizliliğini ihlal" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından toplam 42 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandıran mahkeme, sanıklar İsmail Arpacı ve Mehmet Sait Sevinç'i "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "resmi belgeyi bozma veya yok etme" suçlarından 16 yıl altışar ay hapse mahkum etmişti.

"Terör örgütüne üye olmak" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme" suçlarından İsa Karayiğit'e 19 yıl 6 ay, Ufuk Sağdıç ve Şakir Parpar'a 15'er yıl hapis cezası veren mahkeme, bu suçlardan Mahmut Yavuz'u 15 yıl 4 ay 15 gün, Raif Bektaş ve Hüseyin Tokgöz'ü de 10 yıl altışar ay hapisle cezalandırmıştı.

Mahkeme heyeti, sanıklar Fatih Aydın, Mehmet Balı, Gürkan Tok, Turgay Dükenmez'i "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl altışar ay hapisle cezalandırırken, sanık Emre Civan'ı "resmi belgeyi bozmak veya yok etmek" suçundan 6 yıl, sanık Kamil Murat Adanır'ı da "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçundan 3 yıl 6 ay hapse mahkum etmişti.

- 11 sanığa tutuklama kararı

Sanıklar Hasan Serdar Koçyiğit, Volkan Demirdelen, Burhan İnönülü, Mahmut Uçar, Turan Güler, Ahmet Usta, Yusuf Ayyıldız, Yalçın Aksoy, Ulvi Şahin'in "terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçundan ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştıran mahkeme, başka suçtan tutuklu sanıklar Mahir Çakallı, İsmail Arpacı, Mehmet Sait Sevinç, Şakir Parpar, Yasin Topçu, Mehmet Akif Üner, Sabri Kızılkaya, Ufuk Sağdıç, Murat Kaya, Mahmut Yavuz, İsa Karayiğit'in hükümle birlikte bu dosyadan tutuklanmasına karar vermişti. Böylece tutuklu sayısı 24'e yükselmişti.

Firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'deki Hakan Atilla davasında tanıklık yapan Hüseyin Korkmaz, eski Emniyet Müdürü Hamza Tosun ile Sinan Dursun, Engin Filiz ve Sinan Sağyalavaç'ın dosyasının tefrik edilmesine karar veren heyet, 24 sanığın tüm suçlardan beraatine karar vermişti.

- Kararda "darbe girişimi" vurgusu

Mahkeme heyetinin hazırladığı gerekçeli kararda, ''25 Aralık operasyonunun (sanıklar tarafından gerçekleştirilen), hukumete karsı yapılan darbe girisimi oldugu mahkememizce sabit gorulmustur." denilmişti.

Gerekçeli kararda 25 Aralık'a ilişkin şu değerlendirmede bulunulmuştu:

''FETO/PDY'nin yargı teskilatlanmasında yer alan donemin cumhuriyet savcısı (meslekten ihraç) Muammer Akkas'ın 25 Aralık gunu cıkardıgı arama ve gozaltı kararında 41 kisinin ismi gecmistir. Bilal Erdogan icin gozaltı kararı olmamıstır, fakat bilgisine basvurulmak icin ifadeye davet edilecegi anlasılmaktadır. 2012 yılında Internet Andıcı dosyası kapsamında ifadesine basvurulmak icin savcılıga davet edilen ve ardından tutuklanan eski Genelkurmay Baskanı Orgeneral Ilker Basbug'a uygulanan plan, Bilal Erdogan icin de dusunulmustur.

25 Aralık'ta yapılmak istenen darbe farklı olmakla birlikte askeri darbe ile benzerlik de gostermektedir. FETO/PDY silahlı teror orgutu üyesi olan sanıklar, Basbakan basta olmak uzere tum bakanları, is adamlarını ve burokratları usulsuz olarak dinlemek ve kayda almak suretiyle algı operasyonları sonucu itibarlarını zedelemek ve akabinde orgutun kendi yetistirdigi hakim ve savcılarla polisin is birligini saglayarak, askerin kendisine emanet edilen silahı kullanarak darbe yaptıgı gibi sanıklar polis olduklarından dolayı kendilerine emanet edilen silahı ve yetkiyi kotuye kullanarak darbe tesebbusunde bulunmuslardır. Askerin darbesinde yargı sonradan devreye girerken, bu defa yargı isin kurgusunda gorev almıstır. Basbakanı ve bakanları gozaltına aldıklarında zaten darbe gerceklesmis olacaktır ve hukümet de degismis olacaktı. 25 Aralık secilmis mesru hukümete bir yargı darbesi girisimidir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber