Enflasyondaki yükseliş sürmeye devam ediyor

Enflasyondaki yükseliş sürmeye devam ediyor. Ülkede kurulan tanzim satış noktaları ve marketlerin de tanzim satışa entegre olarak satışa başlaması gıda fiyatlarındaki yükselişe çare olmadı. Enflasyon ile mücadeleye rağmen perakende satışlarda da fiyatların arttığı görüldü. TÜFE, martta şubat ayına göre yüzde 1.03, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.71 artış kaydetti. Gıda tarafında da aylık artış yüzde 2.60 olurken yıllık oran yüzde 31 olarak gerçekleşti

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 04 Nisan 2019 07:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Enflasyondaki yükseliş sürmeye devam ediyor

Türkiye'nin enflasyondaki yükselişi sürmeye devam ediyor. Çift hanelerden bir türlü inmeyi bilmeyen oranlar, rafları ateş pahasına dönüştürdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mart ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 18.70, yurt içi üretici fiyatları yüzde 31.17 arttı. Geçen yılın aralık ayına göre de tüketici fiyatları yüzde 2.27, yurt içi üretici fiyatları yüzde 2.14 yükseldi. TÜFE, martta şubat ayına göre yüzde 1.03, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.71 artış kaydetti. Yİ-ÜFE de şubata göre yüzde 1.58, Mart 2018'e kıyasla da yüzde 29.64 arttı. Ülkenin birçok noktasında yer alan tanzim satışlarında enflasyona reçete olamadı. Marketlerde de başlayan tanzim satış uygulamasına rağmen son bir ayda gıda enflasyonu yükselişe geçti. Aylık enflasyon yüzde 1.03 artarken, yıllık 19.71'lik yükseliş kaydedildi. Oransal olarak en fazla artışın sağlık grubunda olduğu ifade edilirken, bu artış Şubat 2019'da yapılan kur zammından dolayı gerçekleşti. Gıda ve alkolsüz içeceklerin fiyatları aylık yüzde 2.44, yıllık ise yüzde 29.77 çıktı. Sadece gıda da aylık yükseliş yüzde 2.60, yıllık ise yüzde 31.01 oldu.

Aylık bazda baktığımızda ekmek fiyatında yüzde 0.49, et yüzde 1.79, balık yüzde 1.40 artarken, süt, peynir ve yumurtanın etiketinde yüzde 2.28'lik düşüş kaydedildi. Tanzim noktalarında da satışa sunulmasına rağmen bulunan meyve ve sebze fiyatlarında da artış görüldü. Meyve fiyatları son bir ayda yüzde 9.34, sebzede ise yüzde 6.32'lik fiyat artışı gerçekleşti.

Ekonomistlerin mart ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 0.79 olarak kayıtlara geçmişti. Ankete katılan ekonomistlerin mart ayı için enflasyon beklentileri en düşük yüzde eksi 0.11, en yüksek yüzde 1.2 aralığında yer almıştı. Ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisinin ortalaması ise yüzde 15.7 olarak belirlenmişti. Ekonomistlerin mart ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 0.79) göre, bir önceki ay yüzde 19.67 olan yıllık enflasyonun yüzde 19.43'e düşeceği hesaplanmıştı.

EN DÜŞÜK FİYAT HAREKETİ ANKARA'DA

İstatistiki Bölge Birim Sınıflaması (İBBS) 2. düzeyde bulunan 26 bölge içinde, aylık bazda en yüksek artış yüzde 1.57 ile 'Şanlıurfa, Diyarbakır', 12 aylık ortalamalara göre en yüksek artış ise yüzde 21 ile 'Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye' bölgesinde gerçekleşti. Yıllık bazda en yüksek artış yüzde 25.28 ile 'Şanlıurfa, Diyarbakır' bölgesinde gözlenirken, bunu yüzde 23.59 ile 'Van, Muş, Bitlis, Hakkari' izledi. En düşük fiyat artışı ise yüzde 15.77 ile 'Ankara' bölgesinde gerçekleşti.

TANZİM SATIŞA RAĞMEN YÜKSEK KALDI

Ekonomist Haluk Bürümcekçi de mart ayı enflasyonunda, tanzim satışlarına rağmen meyve-sebze fiyatlarının geçen yıla kıyasla daha yüksek artmasının etkili olduğunu, gıda dışı diğer gruplarda yaşanan fiyat gerilemesinin veya düşük fiyat artışlarının ise dengeleyici etki yaptığını söyledi. Akaryakıttaki fiyat artışları kaynaklı enerji grubunda yüzde 1.94 ile geçen yıla göre yükseliş kaydedildiğine dikkati çeken Bürümcekçi "Kurlara hassas olan bazı gruplarda (ev içi tekstil, araç satın alımı, telefon ekipman, kişisel bakım ve benzeri) fiyat düşüşleri veya ılımlı artışlar gözlendi. Giyim fiyatları da yüzde 0.46 ile geçen yılın mart ayından daha ılımlı artış gösterdi. Böylece yıllık TÜFE de şubattaki yüzde 19.67 seviyesinden martta yüzde 19.71'e çıktı" diye konuştu. Bürümcekçi, gıda enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı yükseldiğini belirterek, şunları kaydetti: "Kısa vadede, petrol fiyatlarındaki yükseliş, geçici KDV ve ÖTV indirimlerinin haziran sonunda uzatılmaması ihtimali, tütün ürünleri ÖTV düzenlemesinin henüz firmalarca fiyatlara yansıtılmaması ve asgari ücretin enflasyon tahmininin çok üzerinde belirlenmesi yukarı yönlü riskler olarak izlenmektedir."

ÜRETİCİDE DE FİYATLAR ARTTI

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, yurtiçi fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) martta bir önceki aya göre yüzde 1.58, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 2.14, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29.64 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 31.17 yükseldi. Sanayideki 4 sektörün bir önceki aya göre değişimleri, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yüzde 0.91, imalat sanayi sektöründe yüzde 1.59, elektrik, gaz üretim ve dağıtımı sektöründe yüzde 1.98 ve su temini sektöründe yüzde 0.20 artış olarak gerçekleşti. Geçen ay bir önceki aya göre yüzde 14.05 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, yüzde 7.73 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 3.28 ile ham petrol ve doğal gaz en fazla artışın gerçekleştiği sektörler oldu. Buna karşılık, kömür ve linyit yüzde 5.46, giyim eşyası yüzde 1.32, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 0.92 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla azaldığı alt sektörler olarak kayıtlara geçti. Ana sanayi gruplarında martta aylık ve yıllık en fazla artış enerjide görüldü.

YIL SONU HEDEF YÜZDE 14.5

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, mart ayında tüketici enflasyonunun yüzde 1 düzeyindeki öngörülerine oldukça yakın gerçekleştiğini belirterek "Yıllık enflasyon ise yüzde 19.71 ile düşüş trendine ara verdi ancak nisan ayından itibaren yıllık enflasyonun düşüş trendine geri döneceğini, düşüş hareketinin önce haziranda, daha sonra da ağustostan itibaren belirgin boyutlarda gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz" dedi. Eylül-ekim döneminde enflasyonda yüzde 10 seviyelerini görmenin mümkün olacağı öngörüsünde bulunan Tokalı, şunları kaydetti: "Yıl sonunun baz etkisiyle yüzde 14.5 seviyesinde tamamlanabileceğini düşünüyoruz. Düşüş trendinin sürmesini de bekliyoruz. Öte yandan, enflasyondaki kalıcı düşüş dinamikleri açısından Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)-TÜFE ve mal-hizmet enflasyonu arasındaki farklılaşmada gözlenen iyileşmenin mart verilerinde soluklanma işareti vermiş olmasının, dezenflasyon süreci açısından temkinli bir yaklaşım gerektirdiğinin altını çizmek isteriz."

270 ÜRÜNÜN ETİKETİ DEĞİŞTİ

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek ise yıllık dönem karşılaştırması ile bakıldığında gerek ortalama gerekse kümülatif performanslar açısından TÜFE ve ÜFE gelişimlerinde bir miktar gerileme olduğunu söylemenin mümkün olduğunu vurguladı. Hesaplamalarına göre aylık TÜFE'ye en yüksek katkının 0.57 puanla gıda ve alkolsüz içecekler kaleminden geldiğini belirten Gödek, şunları kaydetti: "12 ana grubun 11'inde fiyat artışı olurken, haberleşme eksi 0.01 puanla düşürücü yönde etkide bulundu. Şubat ayında 418 ürünün 235'inde fiyat artışı olurken, mart ayında söz konusu rakam 270'e yükseldi. Fiyatı düşen ürün sayısı ise 154'ten 115'e gerildi. Enflasyonun yılın ilk yarısında ağırlıklı yüzde 19-20 bandında seyretmesini ve ikinci yarıda baz etkisi kaynaklı gerilemesini düşünmeye devam ediyoruz. Azalan iç talep ve yavaşlayan ekonomik aktivite enflasyonda düşüş sürecinin beklentilerin ötesinde olmasına imkan tanıyabilir."

İSKONTOLAR YETMİYOR

Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, mart ayı enflasyon verilerini değerlendirdi. Rakamlara bakıldığında çekirdek enflasyonda çok ufak bir iyileşme görüldüğünü ifade eden Alkin "Böyle olsa da enflasyondaki yükseliş trendinde bir değişiklik olmadığı anlaşılıyor" dedi. Geçen ayın fiyat artış rekortmenlerinin yine gıda ürünleri olduğuna dikkat çeken Alkin "Ama harcama grupları açısından bakarsanız birinciliği sağlık almış. İkinciliği gıda ve alkolsüz içecekler, üçüncüsü de eğitim. Dikkat ederseniz, tüm bunlar aslında temel ihtiyaç kalemleri" diye konuştu. Fiyatı düşen mallar arasında geçtiğimiz dönemlerde çok yüksek fiyatlı diye şikayet edilen yeşil soğan, dereotu, ıspanak, maydanoz ve nane gibi mevsimlik ürünlerin bulunduğunu vurgulayan Alkin şöyle devam etti: "Yani aslında tarımsal ürünlerde şiddetli fiyat artışı hala devam ediyor. Bu da tanzim satışlar ve kasada yüzde 10 indirimleri veya satılmayan ürünlerin stokta birikmesi nedeniyle yapılan iskontoların enflasyonu düşürmek için yetmediğini gösteriyor. Dolayısıyla özellikle tarım ve gıda ürünleri ile alakalı daha temel bir politika yaklaşımı gösterilmesi, tanzim satışlarla bu mücadeleye devam etmek yerine kalıcı çözümlerin bulunması gerektiği ortaya çıkıyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber