Milli Botanik Bahçesine ne oldu?

Milli Botanik Bahçesi ne zaman vatandaşın ve bilimin istifadesine sunulacak? Açılışından vaz mı geçildi? Amacına uygun değerlendiriliyor mu? Proje kurumsallıktan kişiselliğe mi kaydı? Milli Botanik Bahçesi ile ilgili gelişmeler ne alemde?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Temmuz 2019 17:35, Son Güncelleme : 08 Temmuz 2019 17:36
Milli Botanik Bahçesine ne oldu?

4 Bakan Değişti Milli Botanik Bahçesi Hala Açılamadı!

Bilindiği gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, o zaman ki adıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2005 yılından beri üzerinde çalıştığı, 2011'de temelinin atıldığı, 2018 yılı itibarıyla projenin tamamlandığı, 350 milyon lira bütçeli Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ikinci büyük Botanik Bahçesi olan "Türkiye Milli Botanik Bahçesi'nin" açılışı, halkın ve bilimin istifadesine sunulması hala gerçekleşmedi. Oysa defalarca açılış için tarih verilmişti. Acaba halkın istifadesine sunulmasında sorun mu yaşanıyor? Şu günlerde açılmış olsaydı ve halkımız olarak hepimiz, açıklamalarda anlatıldığı gibi, yemyeşil ortamından ve diğer imkanlarından faydalansaydık; trafikte, kutu gibi odalardan oluşan iş yerlerinde kaybettiğimiz, alamadığımız oksijeni bu ortamda alsaydık, sonra çöl bitkileri, muson bitkileri, diğer bitkiler ve yeşillikler arasında çocuklarımızla dolaşabilme imkanını yakalasaydık, bilim adamları açıklamalarda geçen bilimsel çalışmalarını yapma imkanı bulsalardı, bu güzel ortamı hazırlayanlara dua etseydik, iyi olmaz mıydı?

Vizyoner projenin vizyon belirleme çabaları

"Vizyon projeler" arasında yer alan 2 bin 600 dönüm arazi üzerine kurulan Milli Botanik Bahçesi'nin danışmanlığına getirilen ve uzun yıllar itibarıyla da botanik bahçesinin gidişatını uhdesinde bulunduran ve bu konuda en yetkili ağız olan kimyager, akademisyen Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, birçok açıklamalarında, bir taraftan 81 ilde yetişen tıbbi bitkiler, sebzeler, tahıllar, baharatlar ve meyve ağaçları için çalışmalar yapılacağının altını çizmekte, diğer taraftan Botanik Bahçesi sayesinde dijital bir data bankın oluşturulacağı müjdesini vermekteydi.

Bu zamana kadar yetkililerin yaptıkları açıklamalar doğrultusunda Botanik Bahçesi ile ilgili bilgileri hatırlayacak olursak; Bahçenin 2 bin 375 dönümü peyzaj alanı olarak ayrılırken, alanda konferans salonu, tanıtım merkezi, botanik temalı ürünler satış merkezinin de bulunduğu giriş ve ziyaretçi merkezi; araştırma, koruma ve üretim seralarının içinde bulunduğu üretim ve işletme kompleksi; botanik araştırma laboratuvarları, 3 milyon bitki kapasiteli herbaryum, peyzaj tasarım stüdyoları, biyoenformasyon merkezi, kütüphane, sanat galerisi ve AR-GE merkezinin içinde bulunduğu Herbaryum ve AR-GE kompleksi; birbirine geçişli iklimsel bölümlerde, Ankara şartlarında yetişmesi mümkün olmayan Türkiye'nin ve dünyanın farklı bölgelerinde yetişen farklı bitki gruplarının içinde yer alacağı bir, "peyzaj vahası" olacak bitki sarayı yer alıyor. Ayrıca 2 bin 375 dönümlük peyzaj alanının içerisinde iki doğal gölet yer aldığı söylenen Milli Botanik Bahçesinde 81 ildeki üniversitelerin biyoloji, kimya, ziraat ve eczacılık bölümleriyle çalışılacağı, hedefin, milli ilaç hamlesi kapsamında yeni moleküller bulmak olduğu, Milli Botanik Bahçesi içinde Türkiye'nin en büyük laboratuvarının kurulacağı, "Bilim adamları, bu laboratuvarı kullanacağı, burada konferanslar vereceği, Türkiye'nin her yerinden akademisyenler burada birbirleriyle tanışacağı, etkileşimli çalışmalar yapacakları, Türkiye'nin dünyada çığır açacağı, çağ atlayacağı, Ankara'daki Milli Botanik Bahçesi'nin bir merkez görevi göreceği ve ileriki dönemde büyük illerde de küçük milli botanik bahçeleri kurulmasının planlandığı defalarca söylendi. Hepsinden daha önemli olan açıklama ve beklenti ise; Ankara halkının ve 3.5 milyon ziyaretçinin nefes alacağı bir koridor oluşturuyoruz açıklaması ve ziyaretçilerine çöl bitkileri, muson bitkileri ve tropikal bitkiler arasında dolaşabilme imkanı sağlıyoruz, tarımsal üretimimize ve tarım kaynaklı sektörümüze yeni ürünler sunmanın yolunu açıyoruz" açıklamasıydı. Ancak tüm bu açıklamalardan, vatandaşı ve bu alanın çalışanlarını beklentiye soktuktan sonra son zamanlarda derin bir sessizlik ve durgunluk hakim oldu. Bu kadar heyecanlı ve getirisi tüm ülkemiz için büyük olan projenin böyle bir sessizliğe bürünmesi tuhaf! Acaba bazı beklentilerden vaz mı geçildi? Bazı bitkilerin yetiştirilmesinden ve bazı etkinliklerin halka açılmasından vaz mı geçildi? Vazgeçildi ise kamuoyuyla paylaşıldı mı? Acaba zaman zaman çok mu büyük konuşuldu? Büyük konuşuldu ise bu konuşmalar istişare süzgecinden geçirilmeden mi konuşuldu? Acaba söylendiği gibi; böyle bir projeye Bakanlığın arazisi yetmediği için bitişik arazi sahibi vatandaşların bu sosyal projeye katkı mahiyetinde arazi hibesinde mi sorun çıktı? Proje asıl maksadından farklılaştı mı? Elbette ki bunlar olağan gerçekler, ancak bu olağan gerçekler başta düşünülmeli değil miydi?

Botanik bahçesinin uzman kadrosu

Bu kadar kapsamlı projenin yöneticileri ve kadrosu da ona göre olacaktı. Yani seçilmiş; dil bilen, hem akademisyen özelliği olan hem uygulama yeteneği ve hem de tecrübesi olan uzmanlardan oluşacağı ifade edilmişti. Yani mastırı, doktorası olmayan, dil bilmeyen bırakın yönetici olmayı kadroya bile alınmayacaktı. Açıklamalarda çizilen tabloya bakınca sanki çaycısı, sekreteri bile yüksekokul mezunu olacak imajı oluşmuştu. Ancak oluşan kadronun, daha çok köklü kurumlarda tutunamayanlardan ve sınırlı bilimsel çalışmalarla mesailerini dolduranlardan oluştuğu ifade ediliyor. Acaba bunun nedeni; yakın zamana kadar bu kurumun bağlı bulunduğu Genel Müdürlüğün üst makamlarında aranan akademik ve benzeri özelliklerin artık aranmıyor oluşu mu?

Yıllardır, büyük ve kapsamlı işlevleri olacağından, personel yapısına kadar gündemden düşmeyen ve şeffaf bir görünüm çizen, kadife açıklamalarla huzur ve mutluluk resmi çizen kurum, nedense birden bire perdeleri kapattı. Bu durumda acaba daha önceki bir çok büyük tarım projesinin akibeti mi söz konusu olacak? Ya da kurumsal başlayıp kişilerin kişisel uhdesinde mi seyredecek? Cevabını bulmak çok zor olmasa gerek!

Şeffaf ve gösterişli binasında bir köşeye sıkıştırılmış olan Milli Botanik Bahçesi Müdürlüğü, yüksek maaş beklentisiyle tayin gelenin promosyon olarak arkadaşını da getirdiği her telden kadrosuyla, asıl yapacağı fonksiyonu belirleme ve ona göre düzenleme yapma yerine kişilerin hayalindeki fonksiyonlarla donatılmaya çalışılmaktadır. İcra edeceği görevlerin neler olacağı hususunda bir türlü netleşilemediği izlenimi veren bu büyük proje, sayılan fonksiyonların sadece yarısını yerine getirebilse bile bence kazançlıyız diyebiliriz. Ama bir an önce getirebilse!

M. Murat GÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber