'Hat' sanatında yeni üslup
Albayrak Grubu'nun geleneksel Albayrak Hat Takvimi Sergisi sanatseverlerle buluştu. 12 hattatın gelenek ve moderni harmanlayarak hazırladığı 12 eser 2020 takviminin sayfalarını da süsleyecek. Serginin sanat danışmanı Hattat Mehmet Özçay, "Çağdaş anlamda ortaya çıkan eserler açısından bu sergi önemli bir ilk" yorumunu yaptı
Albayrak Grubu tarafından geleneksel hale getirilen Albayrak Hat Takvimi Sergisi sanatseverlerle buluştu. Bu yıl 6'ncısı düzenlenen Rabbulalemin temalı sergide, Cenabı Hakk'ın 'bütün alemlerin Rabbi' vasfının yer aldığı ayetler, hat eserleri olarak sergide yerini aldı. Daha önceki yıllardan farklı olarak bu yıl serbest veya tarz-ı cedid diye tabir edilen şekil ve anlayıştaki 12 farklı hattatın hazırladığı 12 eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
TAM NOT ALDI
Hattatların alışılmış kalıpların dışına çıkmasını hedefleyen çağdaş anlayışın da yansıdığı eserler sanatseverlerden tam not aldı. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin hat sanatıyla bütünleştiği eserler, daha önce de olduğu gibi Albayrak Grubu'nun 2020 takviminin sayfalarını süsledi.
GÜZEL BİR GELENEĞE DÖNÜŞTÜ
Serginin sanat danışmanlığını üstlenen Hattat Mehmet Özçay, Albayrak Grubu'nun 6 yıldır güzel bir geleneği sürdürdüğünü belirterek, "Bu sergi bir misyonun ürünü. Her yıl belli bir temayı esas olarak o tema çerçevesinde 12 güzide hattata, hat levhaları tayin edilen ölçülerde yazdırılıyor. Eserler Ramazan ayında tamamlanıyor. Daha sonra tezviratları tamamlanıyor ve takvim haline getiriliyor, bu takvimin de sergisi oluyor. Çok kıymetli bir hizmet. Bu sergi sayesinde hat sanatı teşvik ediliyor. Eserler geniş kitlelere ulaşıyor. Sanatçılar kendilerini yenileme gayretine girişiyor. Serginin bir temasının olması da bu durumu daha manidar bir hale getiriyor" diye konuştu.
ÇAĞDAŞ ESERLER ORTAYA ÇIKTI
Geçtiğimiz yıl klasik çerçeve içinde olan eserlerin bu yıl daha çağdaş zevke hitap eden eserlere dönüştüğünü aktaran Özçay, "Bu şekilde çağdaş eserlerin ortaya konmasını destekledim. Kur'an-ı Kerim'de yer alan ve Rabbulalemin sıfatının yer aldığı metinler, belirlenerek hattat arkadaşlara dağıtıldı. Üslup ve tavrı belirlemek üzere birkaç toplantı yapıldı. Çok güzel eserler ortaya çıktı. Hat aynı zamanda günümüz zevkine de hitap eder. Bu sergi, işte bunu ispat etti" şeklinde konuştu. Çağdaş hat konusunda yolun başında olduğumuzun altını çizen Özçay, "Çağdaş anlamda ortaya çıkan eserler açısından bu sergi önemli bir ilk. Klasik esaslar rencide edilmeden yeni yollar denemek gerekir. Yeni kabiliyetler bu sayede ortaya çıkar" diye konuştu.
DİJİTAL ORTAMDAN ULAŞILACAK
Dünyaca ünlü Hattat ve Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Öksüz başta olmak üzere birbirinden kıymetli hattatlar, sergiye yoğun ilgi gösterdi. Serginin ardından Albayrak Holding Konferans Salonu' nda yazar Beşir Ayvazoğlu bir söyleşi gerçekleştirdi. Öte yandan eserlere ulaşmak için tıklayınız.
İslam dünyasında hat sanatının en büyük ustalarının İstanbul'da yetiştiğini
kaydeden Mehmet Özçay, "Gençlerimiz hat sanatıyla çok ilgili. Bugün gelişen
internet çağındayız. Gençlerin bir çoğu sosyal medya üzerinden hat sanatıyla
ilgili gelişmeleri takip ederek, kendilerini geliştiriyor. Hat sanatı aşk ve
sabır işidir. Bir eseri ortaya koyabilmek için yeterli zaman gerekiyor. Gençlerin
kabiliyetlerine cevap verecek yeterli sayıda üstad yok. Kabiliyetli gençlerin
yönlendirilmesi devlet politikası haline gelmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Manası çok derin
Hattat Mustafa Parıldar, eserini ortaya koyabilmek için 7-8 deneme yaptığını
söyledi. 3 ay boyunca istif adı verilen kompozisyonları oluşturmak için uğraştığını
anlatan Parıldar, "Cel-i Talik yazısıyla hazırlanan eserde, Allah lafzını en
ortaya yerleştirerek bir eser ortaya çıkardım. Koyu zemin üzerine beyaz mürekkep
kullandım. 26 yıldır hat sanatı ile uğraşıyorum. Ramazan ayında bu çalışmaya
başladım. Allah'ın 'Rabbulalemin' sıfatı bu serginin teması oldu, bu nedenle
manası oldukça derin. Çalışmayı da bu hissiyatla tamamladım" diye konuştu.
30 yıldır bu stili araştırıyorum
Hattat Ali Toy, "Hat sanatına başladığımda bilinenin dışında unuttuklarımızı
bulmaya çalıştım. Bu eser Hz. Peygamber'in mektuplarında kullandığı yazı stilinin
disipline edilmiş hali olan 'Küfi' ile yazıldı. Selçuklular özellikle mimaride
bu yazı stilinden yararlandı, yazının bir ismi de mimari yazıdır. Çok farklı
ve güzel kompozisyon imkanları veriyor. 30 yıldır bu yazı stilini araştırıyorum,
bugün bu eserin ortaya çıkmasını sağladık" dedi. Eserin tasarımının yaklaşık
2 ay sürdüğünü kaydeden Toy, uygulamanın birkaç gün içinde yapılabildiğini belirtti.
Aybike Eroğlu