STK'lardan Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına tepki

İstanbul Şehir Üniversitesi'nin ardından, Bilim ve Sanat Vakfı'na (BİSAV) kayyum atanması kararına, akademisyen, gazeteci, yazar ve siyasetçilerin tepkilerinin ardından 'yanlıştan dönün' çağrıları sürüyor. Bugün de birçok STK'dan yapılan açıklamada, 'bu haksız uygulamanın en hızlı düzeltilmesi gerektiği' vurgulandı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 23 Ocak 2020 14:28, Son Güncelleme : 23 Ocak 2020 14:37
STK'lardan Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına tepki

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden 3 kişilik geçici kayyum heyeti Bilim Sanat Vakfı'nın yönetimini devraldı.

Daha önce de vakfa ait İstanbul Şehir Üniversitesi'nin yönetimine el konulmuştu. Aynı sürecin devamı olarak üniversitenin kurucu olduğu vakıf da kayyum yönetimine girdi.

'YANLIŞTAN DÖNÜN' ÇAĞRILARI SÜRÜYOR

Bilim ve Sanat Vakfı'na el konmasına siyasetçi, yazar, akademisyen, aydınlar ve sivil toplum kuruluşlarından sert tepki geldi.

Bugün de YediHilal, Önder İmam Hatipliler Derneği, Hukukçular Derneği, İHH, Mazlumder, Medeniyet Vakfı gibi birçok sivil toplum kuruluşundan yapılan açıklamalar ile 'yanlıştan dönün' çağrısı yapıldı.

İşte o açıklamalar:

İSTANBUL PLATFORMU

Şehir Üniversitesi'nin Marmara Üniversitesi'ne devredilmesinin bir devamı olarak anlaşılan ve kanuna uygun olduğu zikredilen Bilim Ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması ve yönetime el konulması süreci bizler gibi vakıf kültürünü yaşatmaya ve geliştirmeye çalışan kişi ve kurumları son derece üzmüş ve rahatsız etmiştir.

Vakıflar, tarih boyunca birbirinden önemli çeşitli hizmetleri üstlenerek çok sayıda kamusal ve toplumsal görevi başarıyla yerine getirmiş, devletlerin yetişemediği alanlarda hizmet ederek dualara konu olmuşlardır. Bu vakıflardan birisi olan Bilim ve Sanat Vakfı da yüzlerce yıllık vakıf kültürünün getirdiği birikim ve hassasiyetle kurulmuş olup felsefe, bilim ve sanat gibi kültür alanlarında 40 yıldır faaliyet göstermektedir. Üniversite bu vakfın asli faaliyeti olmayıp, uzun çalışmaların meyvesi olarak ortaya çıkardığı ürünlerden sadece birisidir. Belli bir toplum kesiminde "üniversite"den çok daha öte anlamları olan ve faaliyet gösterdiği alanda binlerce nitelikli öğrenci yetiştirmiş bir kuruma uygulanan yaptırım, kanuna dayansa da Anayasa'ya ve temel hak ve özgürlüklere aykırı olup açık bir hukuksuzluktur.

Üniversiteye el koyma sürecini vakfa taşımak asla kabul edilemez. Bilim Sanat Vakfı, bugüne kadar ortaya koyduğu çalışmalar ile binlerce kişinin karşılıksız hizmet aldığı, itibarlı ve İslami camia adına önemli bir kurumdur.

Üniversiteyi gerekçe göstererek Bilim ve Sanat Vakfı gibi köklü vakıflara yaptırım uygulanması, vakıf kültürünü derinden zedeleyecek ve tamamen yok edecek bir geleneğin başlangıcıdır. Gönüllülüğün esas olduğu vakıf kültüründe isimler de, mekanlar da geçicidir. Bilim ve Sanat Vakfı'nı kuranlar elbette çalışmalarına başka bir isim ve mekanda devam edebilirler, ancak vakıflara siyasi saiklerle yaptırım uygulanması yüzlerce yıllık vakıf kültürünü ve vakfetme düşüncesini zedeleyecek bir uygulama olup asırlara meydan okumuş vakıf kültürünün tehlikede olduğunun işaretidir.

Yaşanan süreç maalesef İslami camiaya karşı güveni ciddi manada zedelemektedir. Kazananı olmayan; ama kaybedeni bütün bir toplum olan bu sürecin bir an önce suhulete kavuşması en büyük arzumuzdur.

Siyasi olarak yaşanan rekabet, binlerce insanı ve kurumu tedirgin etmektedir. Yaşananların vakıf kültürümüze ve geleneğimize büyük bir zarar vereceği aşikardır. Bir akıl tutulması olarak gördüğümüz bu süreç devam ettirilmemelidir.

İSTANBUL PLATFORMU olarak,

- Özelde Bilim ve Sanat Vakfı'nın, genelde ise tüm vakıfların her türlü politik tartışmadan uzak tutulması gerektiğini,

- Yüzlerce yıllık vakıf kültürüne kalıcı zarar verecek, örgütlenme ve mülkiyet hakkına aykırı olan bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini,

- YÖK Kanunu'nun ilgili maddesinin anayasaya ve temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu,

- TBMM'nin harekete geçerek ilgili kanun maddesinin ilgası için çalışma başlatması gerektiğini, hatırlatır, tüm toplum kesimlerini bu yanlışa karşı duyarlılığa davet ederiz.

Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı

İHH

İnsan ve Medeniyet Hareketi

İstikamet Vakfı

Mazlumder

Medeniyet Vakfı

Umran Hareketi

ÖNDER İMAM HATİPLİLER DERNEĞİ

62 yıllık bir sivil toplum kuruluşu olarak sebep ne olursa olsun, vakıf kültürümüzün yıpratılmasından endişe duyuyoruz. Bu kültür, asırlar boyunca, kuşaktan kuşağa gönüllülerin ve vakıf insanlarının çabalarıyla yol alarak bugünlere taşınmış, bundan sonra da aynı şekilde İslam Medeniyetine hizmet etmeye devam edecektir. Bu doğrultuda, Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) ile ilgili alınan karar ve ortaya koyulan tasarruf ülkemizdeki tüm vakıfları, dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarını ilgilendiren kaygı verici bir girişimdir.

Bu bağlamda BİSAV'a dönük uygulama ve bu yöntemin dayandığı hukuki zeminler de gözden geçirilmeli, en kısa sürede vicdanları rahatlatan adımlar atılmalıdır.

YEDİHİLAL

Kamuoyuna Duyuru

ÜZGÜNÜZ

Bilim ve Sanat Vakfı'na Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetici atanması, tüm politik kamplaşmalardan, pozisyon almalardan, tarafgirlikten ve kanunilik tartışmalarından bağımsız olarak, özellikle İslami camianın vicdanını yaralamıştır.

Bugüne kadar Vakfın camiamızın ilim ve sanat alanına yaptığı katkılar ortadadır. Bununla beraber Vakıf müesseselerine darbe, kalkışma, terör, hırsızlık/usülsüzlük vb. durumlar olmaksızın, kadim vakıf hukukumuz gereği (ki o hukuka dönülmelidir) dokunulmamalıdır. Kamu ile ilişkilerinde mesafeli duruşu ilke edinmiş bir yapı olarak YediHilal, vakıflarımızın da çalışmalarını ve ilikilerini kadim geleneğimize uygun bir şekilde ve hukuka yürütmeleri gerektiğini düşünmektedir. İnsanımız, çok çeşitli hizmetler veren binlerce legal vakfa/derneğe gidip gelmekte, buralara çocuklarını emanet etmektedir. FETÖ kötü örneğinin travmaları henüz daha geçmemişken İslami vakıflara yapılan bu uygulamalar toplumsal sorumluluğun/gayretin bugünden yarına meşruiyetini zedeleyecektir.

Saygılarımızla

YediHilal

HUKUKÇULAR DERNEĞİ

Ülkemizin köklü vakıflarından olan Bilim ve Sanat Vakfı hakkında tesis edilmiş olan vakıf yönetiminin Vakıflar Genel Müdürlüğü eli ile yürütülmesi işlemini teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.

Bilim ve Sanat Vakfı pek çok alanda faaaliyet gösteren ve Şehir Üniversitesi'nin kurulmasından önce ve sonra ülkemiz gençlerinin yararına faydalı iş ve işlemlerine devam etmekte olan bir sivil toplum kuruluşudur. Vakfın faaliyetlerinden yalnızca biri olan "Şehir Üniversitesi'nin" faaliyetlerine " 1 yıl boyunca ara verilmesine YÖK tarafından karar verilmiş olmasının, böylesin önemli bir vakfın yönetiminin Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bırakılması için yeterli bir sebep olmasıdır.

Vakıf yönetimine karşı tesis edilmiş olan işlem her ne kadar 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun Ek 11.Maddesinin 10. Fıkrası ile re'sen gerçekleştirilmiş olsa da bu işlemin kamuoyu vicdanını rahatsız ettiği ortadadır. Bu kanuni düzenleme 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası paravan vakıflar üzerinden kurulmuş olan ve terör örgütüne kaynak sağlama amacı taşıyan üniversitelerin, kapatılması ve vakıfların bu süreçte menfi işlemlerde bulunmasını engelleme amacıyla hayata geçirilmiştir. Ancak yapılan kanuni düzenlemenin maksadını aşarak ülkemiz gençlerinin eğitimi ve gelişimi amacıyla uzun yıllardır hizmet vermekte olan Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasına neden olması kabul edilebilir değildir.

15 Temmuz darbe süreci ve sonrasında terör örgütü FETÖ ile mücadele kapsamında alınmış olan önlemlerin kimi zaman masum insanlara kimi zaman ise ülkemizin köklü kuruluşlarına zarar verdiği ortadadır. Bu nedenle bu kanuni değişikliğin yeniden değerlendirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu haksız uygulamanın en hızlı şekilde düzeltilmesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine sunarız.

İLKE İLİM KÜLTÜR EĞİTİM VAKFI

Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kabul edilemez. Bu hususta kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılmalıdır. Yöneticilerin açık bir suistimali söz konusu değilse vakıflar dokunulmazdır. Bu yolu açmanın vebali büyüktür ve güven kaybının sonuçları ülkemiz için vahim olur.

İLEM İLMİ ETÜDLER DERNEĞİ

Bisav'a yapılan müdahale endişe vericidir. Politik olanın üstünde bir duyarlılıkla, vakıf kurumunu ve ilmi üretim mecralarının bağımsızlığını korumak gerekir. Karar alıcıları bunun vebali ve vakıflarla ilgili doğuracağı ileri sonuçlar hususunda muhasebeye davet ediyoruz.

İHH İNSANİ YARDIM VAKFI

Kamuoyuna Duyuru

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetiminin mülga sayılarak devralınmasını üzüntüyle karşıladık.

Otuz yılı aşkın bir süredir her bölümden binlerce öğrencinin istifade ettiği, bağımsız düşünme ve üretme imkanı bulduğu Bilim Saat Vakfı, başarıyla yürüttüğü çalışmalarını daha uzun yıllar sürdürmelidir.

Kanunlar hukuka uygun düzenlenmediği takdirde kurumların ve kişilerin hukuklarını zedeleyebilecek yanlış uygulamalara sebebiyet verebilir. Bu durum kamuoyunu yaralar ve tedirgin eder. TBMM ilgili kanunu tadil ederek bu hatayı düzeltmelidir.

Özünde hayır, hasenat ve insanlığa hizmet olan müesseselerimiz tartışmaların araçları olmamalı, sorunlar aklıselim ve vicdani ölçülerle çözüme kavuşturulmalıdır.

Kanunlar hukuku gözeterek tanzim edilmeli, yine kanunlar vicdanları gözeterek uygulanmalıdır.

Vakıflarımız, medeniyetlerimizin yaşayan dinamikleri olarak, korunma ve desteği hak etmektedirler.

İHH

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VAKFİYESİ

Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi hukuksuz kayyum kararına tepki göstererek, "Bir vakfı değiştirmek, bozmak, eksiltmek, işlemez hale getirmek helal olmaz" ifadesini kullandı.

Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi'nden bir alıntıyla başlayan duyuruda vakıfla ilgili şu çarpıcı ifadelere yer verildi:

Bilim ve Sabat Vakfı'nın sunduğu hizmet ve gençlerin entelektüel gelişmesine yaptığı katkı tartışmasızdır. Şehir Üniversitesi'nin yönetiminin başka bir üniversitenin yönetimine devredilmesi sürecinin vakfın yönetimine el koymaya teşmil edilmesi yüzyıllardır şekillenen vakıf müessesesinin temel ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Vakıf müessesesinin temel ilkeleri, vakfın sürekliliği, ebediliği, temlik ve temellük edilemeyecek olması, tüzel kişiliğe sahip olması ve nihayet vakfetme iradesinden vazgeçilememesidir. Bu temel ilkelerle taban tabana zıt olan kanuni düzenlemeye dayanarak yapılan vakfın idaresine el koyma işlemini kınıyoruz.

Hukuk Vakfı olarak; devletin özelde Bilim ve Sanat Vakfi ve genelde bütün vakıflar üzerindeki işlemlerinde politik mülahazalardan uzak durarak;

Vakfın sürekliliği ve ebediliği,

Temlik ve temellik edilemeyecek olması,

Vakfetme iradesinden vazgeçilememesi,

ilkelerine riayet etmesinin yüzyıllar boyunca oluşturduğumuz vakıf kültürümüzün muhafazası adına önem arz ettiğini hatırlatır, herkesi bu ilkeleri ihlal eden yanlışa karşı duyarlılığa davet ederiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Hukuk Vakfı Yönetim Kurulu

"Her kimse ki: Vakıflarımın bekasına özen ve gelirlerinin artırılmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan Allahu Teala'nın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükafatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya üzüntülerinden korunsun ve muhafaza edilsin..."

AKABE EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI

Bilim ve Sabat Vakfı'na müdahale edilmesine ilişkin açıklama

Bilim ve Sanat Vakfı hakkında tesis edilmiş vakıf yönetiminin, Vakıflar Genel Müdürlüğü eliyle yürütülmesini Akabe Vakfı olarak derin bir üzüntüyle karşıladık. Bu kararın kamuoyunda günlük siyasetin, politik kaygıların gölgesinde verilmiş bir karar olduğu yaygın kanaati bizleri endişelendiriyor.

İçine politik kaygı karışmış izlenimi veren her karar gibi bu kararın da ülkemiz için doğru olmayacağını düşünüyoruz.

Kadim vakıf geleneğimizin siyasi mücadelelerden, her türlü ideolojik baskılardan uzak tutulması, yüklendikleri misyonu hakkıyla yerine getirmeleri olmazsa olmazımızdır.

Bilim Sanat Vakfı'na yapılan müdahalenin bedelini siyasi kurumlardan daha çok, vakıf geleneğimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve millet olarak hepimizin ödeyeceği apaçıktır.

Adaletin her şeyin üstünde tutulmasına inanan, insana hizmet anlayışını, fikri, islami ve insani mücadelesini bu minval üzere kuran bir vakıf olarak, yerinde bulmadığımız bu karardan dönülmesini, Bilim ve Sanat Vakfı'na iade-i itibar yapılmasını temenni ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

AKABE VAKFI YÖNETİM KURULU

TÜRKİYE İKTİSADİ GİRİŞİM VE İŞ AHLAKI DERNEĞİ

Medeniyetimizin mührü ve sınır taşları olan Vakıfların ruhu ve hükmi şahsiyetleri korunmalıdır. Vakıflara el sürülmemelidir. Kanunlar; hak, hukuk, adalet ve ahlak ekseninde olmalıdır. Kanunlar ve uygulamaları ekseninden koparsa meşruiyetini kaybeder.

AKSA EĞİTİM VE DAYANIŞMA VAKFI

Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasını kınıyor, yanlıştan dönülmesini bekliyoruz!

"KAYYUM ATANMASINDAN DERİN ACI DUYUYORUM"

Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin, BİSAV'ın yönetimine el konmasına tepki gösterdi. Şirin'in, "Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasından derin bir acı duyuyorum" ifadeleriyle paylaştığı mesajı şu şekilde:

* * *

MEDENİYET VAKFI

İSTANBUL PLATFORMU olarak, Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasını kınıyor,yanlışlıktan dönülmesini bekliyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber