İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Danıştay, yüksek lisans yapmış olmak şartına açıklık getirdi!

Danıştay, yüksek lisans jürisi tarafından yapılan tez savunma sınavında başarılı olunması durumunda "resmi olarak yüksek lisansını tamamlamış görünmese de fiilen tamamlanmış olduğuna" hükmetti!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 31 Ekim 2020 15:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Danıştay, yüksek lisans yapmış olmak şartına açıklık getirdi!

Üniversite tarafından "Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olmak ve bu alanda yüksek lisans yapmış olmak" şartı ile açılan kadro ilanına başvuran ve 11/06/2012 tarihinde yapılan tez sınavı sonucunda başarılı bulunarak jüri tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilen davacının kadroya atanmasına ilişkin Rektörlük Olur'undan iki gün sonra 06/07/2012 tarihli yüksek lisans diploması ile yüksek lisans derecesini almaya hak kazandığı tespit edildiğinden, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesin b fıkrasında bildirilen "Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi" hükmü gereği ilanda yer alan yüksek lisans yapmış olmak şartını sağlamadığı gerekçesiyle devlet memurluğu görevine son verilmesi üzerine olayın iptaline yönelik dava konusu teşekkül etmiştir.

İlk derece İdare Mahkemesi atamanın iptaline yönelik işlemde hukuka uyarlık görmezken, Bölge İdare Mahkemesi atanma şartları arasında yer alan yüksek lisans mezunu olma şartını taşımamasına rağmen davacının atanmış olmasını açık hata kapsamında değerlendirmiş ve işlemde hukuka aykırılık bulmamıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise, davacının ilanda yer alan ek koşulu hangi tarih itibariyle taşıdığı konusunun hukuki değerlendirme bakımından yoruma müsait olduğu ve davalı idarece ilgili mevzuatın somut olaya uygulanması aşamasında hukuki yorum ve değerlendirme yapılarak, atama tarihinden iki gün sonra diplomasını alan davacının atama işleminden önce 11/06/2012 tarihinde tez sınavında başarılı olarak yüksek lisans tezinin kabul edilmesi üzerine diplomasını almaya hak kazandığı belirtilen tarih itibariyle resmi olarak yüksek lisansını tamamlamış görünmese de fiilen tamamladığına dolayısıyla atama işleminin açık hata kapsamında olmadığına ve işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına karar vermiştir.

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

E. 2019/5758

K. 2019/7830

T. 26.9.2019

İSTEMİN KONUSU : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 30/04/2019 gün ve E:2018/2146, K:2019/1111 Sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Dava; davacı tarafından, Gazi Üniversitesi bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken öğretim elemanı ilanında yer alan "Yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşımadığının tespit edildiğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin ( b ) fıkrası uyarınca devlet memurluğu görevine son verilmesine ilişkin 19/07/2017 tarih ve E.27273 Sayılı işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının görevine son verildiği tarihten itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 10/04/2018 tarih ve E:2017/2693, K:2018/830 Sayılı kararda; 31.07.2008 tarih ve 26953 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav İle Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte ve ilanda yüksek lisans yapmış olma şartının anılan kadroya atanmak için arandığı, davacının ise her ne kadar başvuru esnasında resmi olarak yüksek lisansını tamamlamış görünmese de fiilen tamamladığı ve atanma tarihi itibarıyla yüksek lisans tezinin kabul edilerek diplomasını almaya hak kazandığının görülmesi ayrıca işlemin tesis edildiği tarihte yüksek lisans diplomasının bulunması karşısında atandığı tarih itibariyle aranılan koşulu sağlamadığından bahsedilemeyeceğinden, dava konusu devlet memurluğu görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının görevine son verildiği tarihten itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte davalı idare tarafından ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Mahkemesi kararının özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 30/04/2019 gün ve E:2018/2146, K:2019/1111 Sayılı kararıyla, atanma şartları arasında yer alan yüksek lisans mezunu olma şartını taşımamasına rağmen davacının atanmış olması açık hata niteliğinde olup, bu haliyle davacının devlet memurluğunun sona erdirilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 10/04/2018 tarih ve E:2017/2693, K:2018/830 Sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tez savunmasının tamamlanmasının ardından jüri kararı ile mezuniyetinin gerçekleştiği, 11/06/2012 tarihinde mezun olduğu, 06/07/2012 tarihinde ise diplomasını aldığı, atanmasına esas teşkil eden ilanda yüksek lisans bitirme koşulunun başvuru esnasında mı yoksa atama esnasında mı aranması gerektiğine ilişkin kesin bir ibareye yer verilmediği, diploma tarihi esas alınmak suretiyle yapılan değerlendirmenin idare hukukunun genel prensiplerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemde 657 Sayılı Devlet Memurlar Kanunu'nun 98. maddesinin ( b ) fıkrasına yer verildiği ve anılan madde hükmünde yer alan sebeple davacının devlet memurluğu görevine son verildiği, davacının başından beri giriş için öngörülen koşulu taşımadığı, davacının bu durumu bildiği ve bu haliyle idareyi yanılttığından idarenin süre sınırlamasına tabi olmaksızın her zaman gerekli işlemleri yapabileceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulüyle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava; davacı tarafından, Gazi Üniversitesi bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken öğretim elemanı ilanında yer alan "Yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşımadığının tespit edildiğinden bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin ( b ) fıkrası uyarınca devlet memurluğu görevine son verilmesine ilişkin 19/07/2017 tarih ve E.27273 Sayılı işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının görevine son verildiği tarihten itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 32. maddesinde; "Okutmanlar, ilgili kurumların görüşü alınarak fakültelerde ve fakülteye bağlı birimlerde dekanların, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda müdürün önerisi ve rektörün onayı ile süreli veya sürekli olarak atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır." hükmü düzenleme altına alınmıştır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Memurluğun sona ermesi" başlıklı 98. maddesinde "Devlet memurlarının a ) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması; b ) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi; c ) Memurluktan çekilmesi; ç ) İstek, yaş haddi, malullük sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması; d ) Ölümü; hallerinde memurluğu sona erer." hükmü öngörülmüştür.

31/07/2008 tarih ve 26953 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav İle Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in "Özel Şartlar" başlıklı 7. maddesinde ise; ".... ( 5 ) Okutman kadrosuna başvuru için aranacak özel şartlar şunlardır:

a- ) Yabancı dil okutmanları hariç olmak üzere lisans düzeyinde eğitim yapılan birimlerde ( rektörlüğe bağlı bölümler dahil ) atanacak okutman adaylarında en az yüksek lisans mezunu olmak..." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davalı idarenin Rektörlük kadrosu için bir adet okutman alımına ilişkin ilanda "Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olmak ve bu alanda yüksek lisans yapmış olmak" şartının arandığı, 25/05/2012-08/06/2012 tarihleri arasında verilen ilana istinaden başvuru yapan davacının 04/07/2012 tarihinde anılan okutman kadrosuna atandığı ve 13/07/2012 tarihinde de fiilen görevine başladığı, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'nün 07/05/2014 tarih ve 12691 Sayılı yazısı gereği bazı akademik ve idari personelin atamalarında hukuka aykırılık bulunduğu gerekçesiyle Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından düzenlenen inceleme raporunda davacının yüksek lisans eğitimini 06/07/2012 tarihinde tamamlamasına rağmen atamasının bu tarihten iki gün önce 04/07/2012 tarihinde yapıldığı tespitine yer verilmesi üzerine başvuru tarihi itibarıyla yüksek lisans yapmış olma şartını sağlamadığı gerekçesiyle görevine son verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacının başvurduğu okutman alımına ilişkin ilanda "Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olmak ve bu alanda yüksek lisans yapmış olmak" ek koşuluna yer verildiği, davacının tez çalışmasının 11/06/2012 tarihinde yapılan tez sınavı sonucunda başarılı bulunarak jüri tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edildiği, davacının anılan kadroya atanmasına ilişkin 04/07/2012 tarihli Rektörlük Olur'undan iki gün sonra ise davacının 06/07/2012 tarihli yüksek lisans diploması ile yüksek lisans derecesini almaya hak kazandığı, dolayısıyla davacının atanma tarihi itibariyle tez sınavında başarılı olarak yüksek lisansını fiilen tamamladığı görülmektedir.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun, idari işlemlerin geri alınması koşullarını da belirleyen 22.12.1973 gün ve E:1968/8 Sayılı kararında açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra ancak, yok hükmündeki idari işlemleri ile ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesi nedeniyle veya açıkça hataya düşerek tesis ettiği idari işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün bulunmaktadır. Bu tür işlemlerin ilgililer lehine hak doğurması mümkün bulunmadığı gibi bu nitelikleri itibariyle istikrar yaratmaları da mümkün değildir. Zira kazanılmış hak, objektif bir hukuk kuralının kişilere uygulanmasıyla objektif ve genel hukuki durumun kişisel bir işlemle özel hukuki duruma dönüşmesidir.

Her ne kadar Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, idarelerin açık hata niteliğindeki işlemlerinin her zaman geri alınabileceği idari yargı organlarının yerleşmiş içtihatlarından olduğu gerekçesiyle davacının atanma şartları arasında yer alan yüksek lisans mezunu olma şartını taşımamasına rağmen atanmış olması açık hata niteliğinde kabul edilmiş ise de; davacının anılan ilanda yer alan ek koşulu hangi tarih itibariyle taşıdığı konusunun hukuki değerlendirme bakımından yoruma müsait olduğu ve davalı idarece ilgili mevzuatın somut olaya uygulanması aşamasında hukuki yorum ve değerlendirme yapılarak davacının tez sınavında başarılı olduğu 11/06/2012 tarihinde fiilen yüksek lisansını tamamlamış olduğunun kabul edildiği ve bu bağlamda 04/07/2012 tarihli atama işleminin tesis edildiği, dolayısıyla anılan atama işleminin açık hata kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır

Bu durumda; atama tarihinden iki gün sonra diplomasını alan davacının atanma tarihi itibariyle yüksek lisans tezinin kabul edilerek diplomasını almaya hak kazandığı ve resmi olarak yüksek lisansını tamamlamış görünmese de fiilen tamamladığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin kabul edilerek davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle temyize konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 30/04/2019 gün ve E:2018/2146, K:2019/1111 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 26.09.2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

X- ) Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyize konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 30/04/2019 gün ve E:2018/2146, K:2019/1111 Sayılı kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber